Bugünlerde ise durum çok farklı.. Bir kısım medya ve muhalefet partilerine göre Erdoğan tam bir ABD uşağı..
Abone olUzan zaman "Değiştim, değişmedin" tartışmalarının arasında kalmıştı Erdoğan.. "Ben değişmedim, geliştim" dediğinde kimseyi inandıramadı. Ne yaptıysa bir türlü "Şeriatçı" olduğu yönündeki iddiaları çürütemedi. Partisi seçimler öncesi anketlerde birinci olunce medya eski söylemleri rafa kaldırdı. Medyada bir daha "Erdoğan şeriatçıdır" diyen olmadı. Ama muhalefet partileri bu söylemi devam ettirdi durdu. İktidara geldiğinde medya eski ithamları bir kenara bırakıp tam bir iktidar yanlısı görüntüsü çizerken, muhalefet partileri bu söylemlerini hala devam ettiriyordu.. Avrupa Birliği'ni girip girmeyeceğimizin kesinleşmediği günlerde AB'ye yönelik sert eleştirileri ile şimşekleri üzerine çekti. Medya ve muhalefete göre böyle Kasımpaşalı edasıyla başarı sağlamak mümkün değildi. AB ile ilişkileri bozmaktansa, ABD ile ilişkileri iyi tutup, ABD baskısı ile AB'den iyi bir tarih koparabilirdik medyanın öğütlemesine göre.. Erdoğan bu öğüdü mantıklı bulup ABD ile iyi ilişkiler kurdu, ABD, AB'ye baskı yaptı ama istediğimiz tarihi alamadık.. Aradan geçen süre içinde ABD'nin Irak'a yönelik müdahalesi sözkonusu olduğunda, medya ve muhalefete göre Erdoğan tam anlamıyla değişmişti. Çünkü ABD ile ilişkileri iyi tutuyor, tezkerenin imzalanması konusunda ABD'yi umutlandıran açıklamalar yapıyordu. İşte bu açıklamalar, medya ve muhalefetin gözünde Erdoğan'ı şeriatçılıktan aldı, ABD uşaklığı'na kadar götürdü. Erdoğan, bugün Türkiye'nin menfaatlerini gözetlediğini söylüyor söylemesine ama, bu kez de ABD uşağı olduğu yönündeki ithamlardan yakasını kurtaramıyor.. Halk ise bu tartışmanın tam ortasında kaldı, Erdoğan'ın iki kimliğinden hangisinin doğru olduğunu anlamaya çalışıyor.. Erdoğan şeriatçı mı, yoksa ABD uşağı mı?