Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda Aşık Veysel anısına düzenlenen konsere katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahnede türkü söyledi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, 3. Uluslararası Klarnet Festivali'nin Aşık Veysel anısına düzenlenen "Usta'ya Saygı" adlı Gala Konseri'ne katıldı.
GECEYE BİRÇOK İSİM KATILDI
Aşık Veysel'i anma konserinde, sahneye Yavuz Bingöl, opera sanatçısı Hakan Aysev, Fettah Can, Zara, Yonca Lodi ve daha birçok sanatçı çıkarak, orkestra eşliğinde Aşık Veysel'in türkülerini söyledi. Ayrıca, Aşık Veysel'in kendisine ait bir saz da sahneye konuldu.
Gecede, klarnetçi Serkan Çağrı'nın isteği üzerine, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın da bağlamasıyla Aşık Veysel'in ünlü eseri "Uzun ince bir yoldayım" türküsünü çalıp söyledi. Konser aralarında, Aşık Veysel'i anlatan barkovizyon gösterisi yapıldı. Ayrıca geceye katılan sanatçılara plaket verildi.
ERDOĞAN, AŞIK VEYSEL'İN TÜRKÜSÜNÜ SÖYLEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konser bitiminde sahneye çıkarak, organizasyonda görev alanları tebrik etti. Daha sonra da, Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yoldayım" adlı türküsünü sanatçılarla birlikte söyledi. Erdoğan'ın türkü söylemesi sırasında salonda alkışlar hiç kesilmedi.
ERDOĞAN'DAN AŞIK VEYSEL'İN TORUNUNA HEDİYE
Gecede, Serkan Çağrı tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a festivale katıldığı için "teşekkür plaketi" ve üzerinde Aşık Veysel'in fotoğrafı ile şiirinin yer aldığı bir tablo hediye edildi. Erdoğan da, gecenin anısına Aşık Veysel'in torunu Çiğdem Özer'e hediye verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenlenen geceye geç geldiği için konuklardan helallik istedi. Erdoğan, şunları söyledi:
"HEPİMİZ BİR KAPIDAN GİRDİK, ÖBÜR KAPIDAN GİDECEĞİZ"
"Aşık Veysel'in 7 yaşından itibaren dünyaya gönül gözüyle bakmış olması çok anlamlı. Gönül gözüyle dünyayı değerlendirmesi çok anlamlı. Bir kere, hep söylediğim ve benim de siyasette bir yerde çizgimi belirleyen ifadeler olan, 'Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece' anlayışı, bizim için adeta bir çizgi gibi. Ve gece gündüz gitmeyi, onun tarafından adeta belirlenmiş bir istikamet çizgisi olarak gördüm. İster Cumhurbaşkanı ol, gideceksin. İster trilyarder ol, gideceksin. Hepimiz bir kapıdan girdik, öbür kapıdan gideceğiz. Önemli olan, baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer, bunu bırakabilmek. Temenni ederim ki o hoş sadaları bırakalım. Aşık Veysel'i rahmetle yad ediyorum"