Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Temmuzda S-400’ün teslimatı ile ilgili verilmiş söz üzerinden çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi. Erdoğan
Abone olCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Soçi'de Rusya, İran ve Türkiye arasında düzenlenen zirve sonrası Türkiye dönüşü uçakta gazetecilere gündemi değerlendirdi.
Erdoğan, S-400 anlaşmasında geri adım olmayacağını söyledi. Güvenlik bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olması gerektiğini bir kez daha dili getiren Erdoğan, İdlib'deki silahlı muhaliflerin ihlallerine yönelik ortak operasyonun olabileceğini söyledi. Erdoğan, Soçi Zirvesi dönüşü özetle şunları söyledi:
GÜVENLİ BÖLGE TÜRKİYE’NİN KONTROLÜNDE OLMALI
“Sayın Putin ile yaptığımız ikili görüşmede ekonomi, ticaret, enerji, ulaşım konularını ele aldık. Vizelerin kaldırılmasına yönelik görüşmemiz oldu. Yine Suriye ve Astana sürecini ele aldık. Ayrıca savunma sanayi ve S-400’ler konusunu değerlendirdik. Üçlü zirvede Suriye krizini ve devam eden siyasi süreci açık ve geniş şekilde ele aldık. ABD’nin çekilme kararı bazı belirsizliklerin yaşandığı bir süreç olarak karşımızda duruyor. Bazı yavaşlatma çabaları da inkâr edilemez, o da maalesef var. Hakan Atilla ve Halk Bankası ile ilgili görüşmeler de ilgili bakan arkadaşlarımız tarafından sürdürülüyor. Trump’ın Suriye’den çekilme kararı ve güvenli bölgenin bir an önce kurulması talebi gerçekten samimi bir kararsa o takdirde bu karara ABD’deki kimi bürokratların gölge düşürememesi gerekir. Bizim bu süreçte tespit ettiğimiz bazı kritik noktalar var. Bunlardan biri güvenli bölge. Güvenli bölge Türkiye’nin kontrolünde olmalıdır. Olmazsa bu demektir ki, Türkiye olarak güvenliğimiz her an yine tehdit altında olmaya devam edecektir.
GÜVENLİ GÖLGENİN YPG İÇİN KORUMA KALKANI OLMASINA MÜSADE ETMEYİZ
İkincisi ise güvenli bölgenin PYD/YPG için bir tür koruma kalkanı olmasına müsaade edemeyiz. Bu konuda çok ama çok kararlıyız. Burada tabii özellikle Suriye Kürtlerinin güvenliği için de buna ihtiyaç var. Fakat bizi üzen şey şu, ikide bir karşımıza Kürtler-Türkler meselesinin getirilmesidir. İkide bir Kürtlerin hukukundan bahsediyorlar. Kürtlerin hukukunu koruma mücadelesini biz verdik. Ruslar güvenli bölgeye olumlu bakıyor. İdlib mutabakatının korunması ve uygulanması konusunda hepimiz kararlıyız. Şu anda da Rusya’dan gelen heyet, bizim gönderdiğimiz heyetin yaptıkları ortak çalışmada İdlib’in çevresinde koruma çemberi oluşturulmuş vaziyette. Dış çemberde Rusya var, iç çemberde ise biz varız. Buradaki koruma görevi ağırlıklı olarak Türkiye’de. İçeride adeta ‘ılımlı muhalefet mi’ diyeceğiz, ‘terör estiren örgütler mi’ diyeceğiz, bu konudaki hassasiyet de önem arz ediyor. İdlib’deki askeri gözlem noktalarımız kritik görev icra edecekler.
KORUMA GÜCÜ TAHSİSİ SÖZ KONUSU OLAMAZ
Fırat’ın doğusunda PYD’ye, YPG’ye koruma gücü tahsis edilmesi söz konusu bile olamaz. Biz ‘stratejik ortaklarımız üzerine düşeni yapsın’ diyoruz.
ADANA MUTABAKATI’NDA KOVALAMA MADDESİ VAR
İkircikli bir tutumla karşılaşırsak atılması gereken adımı atarız. Şu an itibarıyla Suriye’nin kuzeyinde, kendi güneyimizde birçok adım attık ve netice aldık. Bundan sonra üzerinde durmamız gereken 1998 yılındaki Adana Mutabakatı’dır. Sayın Putin tekrar Adana Mutabakatı’nı önümüze getirdi. Bu konuda mutabakat ve sonrasında iki ülke arasında terörizmle mücadele konusunda imzalanan anlaşma konusunda, teröristlerle mücadelede onları gereken yere kovalama maddesi vardır.
İDLİB'E HER AN ORTAK OPERASYON OLABİLİR
Gelişmelere göre her an ortak operasyonlar da yapılabilir. Buna bir engel yok. Şu andaki tedbirlerimiz İdlib halkının huzuru, mutluluğu ve refahı için.
PATRIOT ALIMINA AÇIĞIZ
S-400 anlaşmasını Rusya ile yaptık, dolayısıyla geri adım atmamız söz konusu değil. Bu iş bitti. Patriot’lar konusuna gelince... Biz Patriot alımına açığız. Ancak bu alımın ülkemizin çıkarlarına hizmet etmesi gerekir. Bunun için ortak üretim, kredi ve erken teslimat konuları önem arz ediyor. ABD yönetimi erken teslimat konusuna olumlu yaklaşıyor olsa da ortak üretim ve kredi konularına bir şey diyemiyorlar. Temmuz ayında S-400’ün teslimatı ile ilgili verilmiş söz üzerinden çalışmalarımızı yürütüyoruz.
HDP’NİN ADAY GÖSTERMEMESİ
Kendi tabanına ‘AK Parti’ye oy verme, MHP’ye oy verme, bunun dışında nereye verirsen ver’ diyor. Nereye verecek? Ya zillet, illet ittifakının temsilcisi konumundaki CHP’ye verecek ya da adı iyi olan partiye verecek. Bunun dışında zaten Saadet Partisi’nin adı yok.
“BUNLAR DÖRTLÜ ÇETE”
Allah'ın izniyle Adıyaman’ı alırız. Bunun dışında bu millet dağdan gelen talimatla seçime giren bir partiye oyunu vermeyecektir. Yoksa bu şehitlerin ahı yerde kalır. Bunlar dörtlü çete. Dörtlü çetede olanlar da belli. İnşallah 31 Mart akşamı milletimiz Cumhur ittifakını ve ülkemizi yeni bir zafere daha taşıyacak ve hak ettiği hizmeti alacağı bir yerel yönetim tablosu oluşturacak.