Erdoğan Reis'e ihanet etti!
Cumhurbaşkanı, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını A Takımı'nda ciddi bir değişikliğe giderek gösterdi.
998 gün sonra yeniden AK Parti'nin dümenine geçen Erdoğan pek
çok konuda önemli mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı, artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını A
Takımı'nda ciddi bir değişikliğe giderek gösterdi.
Numan Kurtulmuş, Mehmet Müezzinoğlu, Şaban Dişli, Nükhet Hotar,
Yasin Aktay gibi isimlerin üzeri çizildi.
Bu isimlerin yerine gelenler tabandakilerden çok, her ne hikmetse
bazı sözde gazetecileri rahatsız etti. Yazının sonunda bu konuya
tekrar değineceğim..
Önce Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan mesajları aktarayım.
Cumhurbaşkanı, kendi ikbal ve istikbalini düşünerek partiden
ayrılanları, "Sabır gerektiren
yolculukta elbette yorulanlar oldu, elbette yolunu kaybedenler
oldu, elbette çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu"
diyerek isim vermeden eleştirdi.
Bu sözler salondan büyük alkış aldı.
Hemen ardından, çıktığı yoldan asla geri
dönmeyeceğini, kulakları sağır eden alkışlar ve ıslıklar
arasında şu mesajla verdi:
"İster 2002'de olduğu gibi bizi Meclis'e sokmasınlar, ister
2008'deki olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar. 15 Temmuz da
olduğu gibi darbe yapıp canımıza kastetsinler biz bu yoldan
dönmeyeceğiz. Millete hizmet borcumuzdan başka kimseye eyvallahımız
yoktur olmayacaktır. Yarım milletimizin karşısında boynumuz bükük
durmaktansa bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına
dimdik dikilir kaderimizdeki neyse onu yaşarız."
Diğer önemli bütün mesajlarını AK Parti teşkilatına yaptı.
Parti tabanın 15 Temmuz'dan bu yana beklediği değişimi kısa süre
içinde yapacağının sinyallerini verdi Cumhurbaşkanı...
Önce parti il ve ilçe teşkilatlarının süratle yenileneceğini
söyledi, ardından sıranın belediye başkanlarına geleceğini
belirtti.
Ancak konu belediyelere geldiğinde, "AK Parti vizyonuna
uygun belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Şehirlerine ve
partimize yük olan değil şehirleri ve partimizi omuzlayan belediye
başkanlarımızla yola devam edeceğiz" diyerek yakında ciddi
operasyonlar yapacağını göstermiş oldu.
Erdoğan iki şeyin farkında...
1- AK Parti 2019 yılında seçmenin karşısına, "PKK ve Fetö
ile mücadele edebilmemiz için bize oy verin" diyemez.
Çünkü bu iki terör örgütünü tamamen bertaraf etmeden seçmenden
geçer oy alamaz.
2- AK Parti, Fetö ile ilişkiler veyahut diğer kirli işlerden dolayı
kirlenmiş isimlerle 2019 seçimlerine gidemez. 2002 ruhunu
taşımayan, siyaseti bırakıp ticarete yönelerek heybesini dolduran,
vatandaş gözünde itibarı olmayan siyasilerle seçmenin
karşısına çıkılamaz.
Bu iki sorunun, 2017 yılı bitmeden gündemden çıkarılması ve yeni
kadrolarla 2018 yılına girilmesi şart.
Yoksa sonuç hüsran olacak!
Gerek kongre salonundan, gerekse sokaktan edindiğim intiba
şu:
Umut, Erdoğan'ın dönüşüyle yeniden alevleniyor. AK Parti seçmeni,
Erdoğan'ın tam zamanında geri döndüğünü düşünüyor ve verdiği
sözleri tutacağına inanıyor.
Bunu inancın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini kısa zaman içinde
göreceğiz.
Yazının başında bahsettiğim MKYK listesinden rahatsız olan
gazeteciler meselesine gelince...
15 Temmuz'dan bu yana pek çoğumuz AK Parti'nin içindeki bazı
isimleri Fetö ile ilişkilerini kesmedikleri gerekçesiyle
eleştiriyoruz. Halka tercümanlık yapmak adına, "Bu isimler
parti içinde istenmiyor" demek en doğal görevimiz.
Lakin bahsini ettiğim gazeteciler hududunu bilmeden partiye dizayn
vermeye, istedikleri isimlerin yönetime girmesini dikte etmeye
başladı.
Dün sosyal medyada, "Şu adam listede olmasın. İstediğimiz
isimler listeye alınmadıysa AK Parti bizim için bitmiştir. Şu
Fetöcü isim neden listede?" gibi tuhaf eleştiriler
yöneltmeye başladıklarına şahit oldum.
Daha düne kadar "AK Parti" diyenler, bir anda
"AKP" demeye, "Reisimiz, canımız"
diyenler, "Cumhurbaşkanı" diye hitap etmeye
başladı.
Kraldan çok kralcı dedikleri bu olsa gerek.
Hani neredeyse Recep Tayyip Erdoğan'ın Reis'e ihanet ettiğini ve
Fetö'cüleri parti yönetimine soktuğunu söyleyecekler.
Utanmasalar, "Erdoğan cellatlarının bıçağını yalamaya
başladı" diyecekler!
Hazır temizlik yapılıyorken, bu hastalıklı insanların da partiden
temizlenmesi bir hayli iyi olacak gibime geliyor.
Dipnot: MKYK listesiyle ilgili benim tek
eleştirim var. Kürt seçmeni parti yönetiminde temsil edecek
önemli bir isim listeye konulabilir, referandumda AK Parti'ye oy
veren Kürtlere, "Bu parti aynı zamanda sizin de
partiniz" mesajı verilebilirdi.