BIST 9.691
DOLAR 34,58
EURO 36,40
ALTIN 2.968,13
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan reformu anlattı

Sosyal Güvenlik Reformu geliyor. Başbakan Erdoğan ayrımların kalktığı yeni sistemi anlattı.

Abone ol

Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan, sosyal güvenlik reform paketini açıkladı. Erdoğan mevcut emeklilik yaşının 68'e yükseltilmesi söz konusu olmadığını vurguladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sosyal güvenlik reformu yapmanın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de zor bir iş olduğunu belirterek, ''Reform yapabilmek için elinizi taşın altına koymanız, riski göze almanız gerekir. Risk alabilmeniz için de yürek ve cesaret gerekir'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, tüm yurtta Kutlu Doğum Haftası'nın kutlandığını belirterek, ''Sevgili peygamberimize saygımızın, sevgimizin bir nişanesi olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Şüphesiz ki, onun nurlu yolunda bizler de geleceğimizi şekillendiriyor, bu yolda yürümeye inşallah gayret ediyoruz'' diye konuştu.

Acılarla dolu bir haftanın geride bırakıldığını belirten Başbakan Erdoğan, Elazığ'da meydana gelen terörist saldırının ardından dün de Kocaeli'nde bir askeri helikopterin düştüğünü anımsattı. Bu olaylarda şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dileyen Başbakan Erdoğan,  gazilere sağlık, sıhhat ve afiyet, tüm şehitlerin ailelerine ve millete başsağlığı diledi.

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU

3 yılı aşkın AK Parti iktidarı döneminde yönettikleri diğer değişim süreçleri gibi, yapısal sorunları olan sosyal güvenlik sistemindeki değişim sürecinin de hükümetin azim ve kararlılıkla takip ettiği en temel konulardan biri olduğunu belirten Erdoğan, ilk göreve geldikleri günden itibaren tüm vatandaşları ilgilendiren ve tüm vatandaşları kapsayacak olan adil, erişilebilir, eşitlikçi ve tek elden yürütülecek bir Sosyal Güvenlik Reformu'nu yapabilmek için çalışma başlattıklarını ifade etti.

Bu çalışmalar neticesinde beklenen Sosyal Güvenlik Reform paketini açıklama noktasına geldiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu sosyal güvenlik paketi, cumhuriyet tarihimizin en büyük reform paketlerinden biridir. Bunun farkında olanlar var olmayanlar var. Ama zaman bu noktada, gerçekten AK Parti iktidarı nasıl bir reform paketini açıkladı, bunu konuşacak'' dedi.

''İDDİAYLA SÖYLÜYORUM...''

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''İddiayla söylüyorum, bugüne kadar hiçbir hükümet bunu başarmaya muktedir olamadı, buna cesaret edemedi. Bizden önceki hükümetlerin altında kalmaktan korktuğu ve sadece bir sorun olarak gündemde tuttuğu, ülkemizin en temel sorununu inşallah çözüme kavuşturuyoruz.

Biz başarılamayanı başarıyoruz. Hukuk devleti olma, demokrasiyi en geniş anlamıyla hayata geçirme yolunda attığımız tarihi adımlarımıza denk, o adımlarımızı tamamlayan bir reform paketini böylece açıyoruz.

Sosyal hukuk devleti olma yolunda attığımız bu adım bu ülkenin kaderiyle, geleceğiyle, devlet toplum ilişkileriyle doğrudan ilişkilidir. Açmakta olduğumuz paket, halkın belli kısmını, belli bir zümreyi ilgilendirmiyor. Açmakta olduğumuz bu paket, 73 milyon vatan evladını, kundaktaki  çocuktan, yaşlılarımıza, emeklimizi, çiftçimizi, Türkiye'de yaşayan herkesi ilgilendiriyor. Bu paket yıllardır kanayan bütün vicdanları ilgilendiriyor.

Bu paket, çalışma hayatının, işçi, işveren, sendikalı, sendikasız bütün tarafları ilgilendiriyor. Türkiye'yi bu günlere getirdiğimiz için ne kadar onur duysak azdır.''

''A'DAN Z'YE''

Sosyal Güvenlik Reform paketi içinde yer alan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarıları'nın TBMM'ye sevk edilmesi ve komisyonların üzerinde bir yıllık çalışmasının ardından geçen hafta ancak bitirildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, bu paket hazırlanırken, ilgili sosyal taraflarla sayısız toplantı yapıldığını söyledi.

Neden bu reforma ihtiyaç duyulduğunun, sorunların neler olduğunun kamuoyuyla tartışıldığını, önerilerin dikkate alınarak yasa tasarılarının hazırlandığın kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

''TBMM'ye sevkinden sonra gelen öneriler olmuştur. Bunlar da değerlendirilmiştir, bir çok öneri tasarıya yansıtılmıştır. Bizzat başkanlığımızda toplanan ve bizim iktidarımızla işlerlik kazanan Ekonomik ve Sosyal Konsey'de tek gündem maddesi olarak bu konu baştan sona ele alınmıştır. Sendikalarımızın, işverenlerimizin önerileri bütünüyle incelenmiş, hiçbir eleştiri, uyarı ve öneri göz ardı edilmeden hazırladığımız Sosyal Güvenlik Reform paketine yansımıştır.

Şu denilebilir, 'bizim ki yansımadı veya hayır hepsi yansımadı'. Şüphesiz ki, hepsi A'dan Z'ye hepsi yansımayacaktır. Bunların içinde büyük ölçüde yansıyanlar olduğu gibi, kısmen yansımayanlar da olmuştur. Zira, hazırlanan bu tür kanunlarda kalkıp A'dan Z'ye bütün tekliflerin yer alması işin fıtratına, yapısına ters.

''SİSTEMİ RADİKAL DEĞİŞİME UĞRATIYORUZ''

Mevcut sistem, ülkemizin ekonomisini tehdit edecek derecede her yıl katlanarak finansman açığı oluşturan sistemdir. Kuşkusuz, bu sistemin tek sorunu finansman açığı değildir. Mevcut sosyal güvenlik sistemi, tüm vatandaşlarımızı kucaklamayan, onlara eşit ve adil davranmayan hatta ayrımcılık yapan bir yapı arz etmektedir. Sistemin en büyük özelliği, bürokrasiye göre, memura göre düzenlenmiş olması. Bu sistemi radikal bir değişime uğratıyoruz. Önceliğimiz memur veya işçi değil, bütün  vatandaşlarımızdır. Bu ayrımı kaldırıyoruz.

Sosyal Güvenlik Reformu yapmak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zor bir iştir, bunun bilincindeyiz. Reform yapabilmek için elinizi taşın altına koymanız, riski göze almanız gerekir. Risk alabilmeniz için de yürek ve cesaret gerekir. Bu reformu gerçekleştirerek, elimizi taşın altına koymaktan çekinmedik, sakınmadık. Popülizmden uzak, ülkemiz gerçeklerine uygun bir reform hazırladık. Çünkü atalarımızdan aldığımız emaneti çocuklarımızın geleceğine layıkıyla devretmek zorundayız. Çünkü devlet ile toplum arasında yaralı alanları kapatmak zorundayız. Bunu başarmaya mecburuz.

'Sen memursun, senin sağlığın devletin güvencesindedir. Sen işçisin senin sağlığın daha az güvencededir, sen Bağ-Kur'lusun, esnafsın, çiftçisin senin sağlığın senin çocuğunun sağlığı daha az önemlidir' diyemeyiz. Böyle bir anlayışla sosyal hukuk devleti anlayışı olmaz.''


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmişteki iktidarların bazı vatandaşlara yeşil  kart verdiklerini, bazılarına ise kırmızı kart gösterdiklerini belirterek, ''Vatandaşlarımızın, vatandaşlık haklarını onlardan esirgeyen bu köhne düzen, makul sürede son bulacak'' dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''yıllardır kanayan sosyal güvenlik yarasını'' kabul edemeyeceklerini; şimdi bütün vatandaşların sosyal güvenliğini tek çatı altında topladıklarını bildirdi. 73 milyon kişiyi ve gelecek nesilleri ilgilendiren bir devrim paketi açıklarını kaydeden Erdoğan, vatandaşlar arasında ayrıma neden olan, vicdanları kanatan yaraların en büyüğünün tarihe karıştığını söyledi.

Sosyal güvenlik reform paketinin 4 ayağı bulunduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Birincisi tüm çalışanları kapsayan sosyal sigorta sistemi, ikincisi genel sağlık sigortası, üçüncüsü primsiz ödemelerin tek elde toplanması, dördüncüsü bu fonksiyonları yerine getirecek ve kurumları birleştiren tek bir sosyal güvenlik kurumu kurulmasıdır.

Hep bu konuşulmuyor muydu; ülkenin neresine giderseniz gidin hep bundan şikayet edilmiyor muydu? Yıllarca bunu dinlemedik mi; bunu tartışmadık mı? İşte şimdi bu, çözüme kavuşuyor.

Dört temel maddeyi bir cümlede ifade ettiğimize bakarak kimse, bu devrim niteliğindeki yeniliğin önemini azaltmasın. 30-40 yıldır bütün sendikalarımız, işveren örgütlerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, bu temel sorun üzerinde kafa yordu, öneri getirdi ve eleştiri yaptı.  Hatta bütün siyasi partiler, iktidarlar, bu reformu gerçekleştirmeyi vatandaşlara seçim meydanlarında taahhüt etti ama yerine gelmedi.

Şimdi bunu biz gerçekleştiriyoruz. Kimse büyük bedel ve beceri gerektiren bu yükün altına girmedi. Zaten bu yük, toplumun tamamını temsil etmekten yoksun, ülke meselelerine bir bütünlük içinde bakamayan; parçalı, yamalı koalisyonların yapacağı bir iş de değil.''

''KIRMIZI KART''

AK Parti iktidarının, ülkenin tamamının sorumluluğuyla bütün vatandaşların emanetini taşımanın heyecanıyla tarihi bir adım attığını ifade eden Erdoğan, ''Artık Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı ayrımcılığı ortadan kalkacak, tüm işler tek çatı altında yürütülecek. Bütün vatandaşların eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğu tek bir emeklilik sistemi getiriyoruz. Olay budur'' diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin getirilen yeniliği çok konuşacağına inandığını kaydederek, ''Bazı vatandaşlarımıza yeşil kart verdiler, bazılarına da maalesef kırmızı kart gösterdiler. Vatandaşların, vatandaşlık haklarını onlardan esirgeyen bu köhne düzen, bugünden yarına değilse de en kısa, makul bir sürede son bulacak'' dedi.

Başbakan Erdoğan, iktidara geldikten sonra bakanlık sayısını azalttıklarını; milletvekili lojmanlarını kaldırdıklarını; AB kapısını açtıklarını; işkenceyi literatürden çıkardıklarını; bazı vergilerde indirime gittiklerini; enflasyonu düşürdüklerini ve Türk lirasından 6 sıfır attıklarını söyledi.

SEÇİM SPEKÜLASYONLARI-

Erdoğan, şimdi birilerinin ''spekülasyon ürettiğini'' belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''(AK Parti, ardı ardına sosyal alanlara dönük paketler açmakla acaba seçim yatırımı mı yapıyor; seçim yaklaşıyor da bunları onun için mi yapıyor?) Bugüne kadar bunların alışkanlıkları hep buydu. Malum alışkanlıklar... Ama biz, bu alışkanlıkları değiştirerek yola devam edeceğiz. Artık alışkanlıkların egemen olduğu bir Türkiye değil, aklın, bilimin, tecrübenin ve Türkiye'nin kazanımının hedeflendiği bir yapı oluşuyor. Bu, onların siyasi zihniyeti olabilir. Türkiye'nin kaynaklarını, imkanlarını hareket geçirmek için ülke meseleleri üzerine kafa yormak, çözüm üretmek için illa seçim olması gerekmiyor. Böyle bir yanlışı, mantığı kabul edemeyiz.

Biz, seçimden seçime ülkesini düşünen bir iktidar değiliz. Bunun böyle bilinmesi lazım. İkbal ve ihtirasla ülkemizi gönül vermedik. Belli bir plan içinde ülkemizin temel sorunlarını çözüyoruz. Türkiye'ye hizmetten başka derdi olmayan, saygıdeğer AK Parti kadroları, hizmet üretiminde ülkemize büyük mesafeler aldırıyoruz, aldıracağız. Bu aşkımızdan hiç bir eksilme söz konusu değil. Türkiye'yi bu sevdayla büyük ideallerine kavuşturacağız. Başkaları kötümser senaryolar üzerinde kafa yorabilir, başkaları
ülke gündemini karamsar haberleri köpürtmekten ibaret zannedebilir.

Biz, asla bezginliğe, kötümserliğe prim vermeyeceğiz. Spekülasyonlar üretenler, muhalefet adına ülkenin moralini düşürmeye çalışanlar, boş bir çaba içindedir. Söyleyecek sözleri varsa, AK Parti iktidarının devlet-vatandaş ilişkileri üzerinde düşünce üretsinler.

'Neden bol sıfırlı paralarımızı tedavülden kaldırdınız, neden enflasyonu dizginlediniz, neden üretimi şahlandırdınız' desinler... Bu gerçek alanlarda söyleyecek sözleri kalmayınca Türkiye'yi germekten, toplumu eski kutuplara itelemekten medet uman siyaset, artık Türkiye'de bitmiştir. Oysa kendi tasfiye tarihlerine bakarak,  bunu kolayca anlayabilir. Millete öfkelenecekleri yerde, bakışlarını üsluplarını değiştirseler, millete öfkeleneceklerine ülke meseleleri üzerine düşünce üretseler... Ama taş üstün taş koymayanların, bu
ülkede dikili ağacı, anlatacak icraatı olmayanların bunu yapması çok zor.''


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, popülist davranarak sosyal güvenlik reformunun geciktirilmesi halinde, hem ülke ekonomisinin hem de devlet-toplum ilişkisinin büyük yara alacağını söyledi.

Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, sosyal  güvenlik reformuna değindi. Yıllardır ''konuşa konuşa dilinde tüy biten ama bir türlü yapılacağına inancı kalmayan'' sosyal tarafların, AK Parti iktidarının iradesiyle bu reformun hayata geçirildiğini gördükçe, ülkenin geleceği adına büyük heyecan duyacağını anlatan Erdoğan, bu reformla, herkesin ''eşit bir ülkenin vatandaşı olacağını'' hissedeceğini kaydetti.

Vatandaşlık bağının, devlet kapısında test edilen bir bağ olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

''Kapı açık mı, kapı aralık mı, 'Bugün git, yarın gel' mi  deniliyor? 'Devlet kapısı sana açık, sana açık değil' mi deniliyor? Buna bakacağız. Devletin kapısına gidildiğinde, vatandaş hangi duygular içindedir? Buna bakacağız. Tam bir emniyet, özgüven içinde midir? Bu yakıcı sorulara yıllarca cevap vermekte hep birlikte zorlandık. İşte bunu anlatıyoruz. Artık zorlanmak istemiyoruz. Milletin derdi bu... Bunu başarmaya mecburuz.

Devletin kapısında, adaletin tecellisi tereddütlerle malul ise orada imtiyazlılar varsa, orada vatandaşlık bilinci yara alır. Bunu böyle bilmemiz, böyle inanmamız gerekir. Bütün meselemiz; yara alan vatandaşlık bilincini onarmaktır. AK Parti siyasetinin ve iktidarının varlık nedeni budur. Nihai amacımız; devlet-toplum ilişkilerini en kaliteli, en iyi düzeye getirmektir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında imtiyaz değil, adalet, sosyal barışın teminatıdır. Ülkemizin gücünü, kaynaklarını toplayarak, yeşil kart-kırmızı kart ayrımına son  vermeliyiz. İmtiyaz yerine adalet isteyen vatandaşımızın bizden talebi udur. Allah'ın izniyle bütün kesimlerin mutabık kaldığı bu sorunu da tarihe havale edeceğiz.''

-''VATANDAŞ, KURUMLAR ARASINDA DOLAŞMAYACAK''-

Başbakan Erdoğan, yeni sistemde bürokratik pek çok engelin ortadan aldırılmış olacağını, vatandaşların gerek sağlık, gerekse sigorta hizmetlerinden yararlanabilmesi için kurumlar arasında dolaşmasına gerek kalmayacağını vurguladı. Erdoğan, yıllarca ihmal edilen ve herkes tarafından ''düzeltilsin'' denilmesine rağmen bir türlü yapılamayan sosyal güvenlik reformunun, ülke gerçekleri göz önüne alınarak gerçekleştirildiğini ifade etti.

''Bu reformun artık daha fazla geciktirilmeye takati kalmamıştır''diyen Erdoğan, sosyal güvenlik sisteminin her yıl katlanarak açık verdiğini, bugün 3 sosyal güvenlik kurumunun finansal açıklarının, GSMH'nin yüzde 4.5'i seviyesine ulaştığına dikkati çekti.

Türkiye'nin dünya üzerindeki en büyük zenginliği olan genç nüfusungiderek yaşlanma eğilimine girdiğini belirten Erdoğan, ''Popülist davranarak bu reformun geciktirilmesi halinde ülke ekonomisi, devlet-toplum ilişkileri, büyük yaralar alacaktır. İstiyoruz ki iktidarıyla muhalefetiyle, bunu süratle Genel Kurul'dan geçirip hemen uygulamaya sokalım'' dedi.

''VATANDAŞLAR ISRARLA YANLIŞ YÖNLENDİRİLİYOR''

Erdoğan, reformun kamuoyu gündemine getirildiği günden bu yana ısrarla bazı konularda vatandaşların yanlış yönlendirildiğini kaydederek, bu yönlendirme çalışmalarının ülkeye zaman kaybettirdiğini  vurguladı. ''Bu, ülkede bakışları maalesef yanlış istikamette şekillendiriyor'' diyen Erdoğan, dürüst ve doğru olunmasını istedi. Neyapmak istediklerinin çok açık ve net ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, emeklilik yaşının hemen, yasa Resmi Gazete'de yayımlandığı an 68'e çıkarıldığı gibi bir önyargıyı gazete haberlerinde duyduklarını belirtti.

Bazı sendika ve sivil toplum kuruluşlarının açıklamalarında da bunu gördüklerini kaydeden Erdoğan, ''Fısıltıyla üretilen bu spekülasyonlar, bu yanlış spekülasyonlar gerçek değildir. Bütün açıklığıyla söylüyorum; mevcut reformda emeklilik yaşının 68'e yükseltilmesi gibi bir şey söz konusu değildir'' diye konuştu. Emeklilik yaşının yükseltilmesinin 2036'dan sonra öngörüldüğüne işaret eden Erdoğan, ''30 yıl sonra... Bu da emeklilik yaşı 68 değil, 65 yaş olarak düşünülmektedir. Bu, dünya standartlarına bakıldığında, Batı'da da dünyanın farklı ülkelerde de şu anki uygulamadır. Ülkemizde yıllardır tartışılan, ancak bir türlü hayata geçirilmeye cesaret edilemeyen bu uygulamayı şimdi biz uygulamaya sokuyoruz'' dedi. Bazılarının erken emeklilik getirdiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Genç yaşta, aslanlar gibi vatandaşımız emekli edildi. Bu neyi getirdi? 50 yaşında emekli olan benim bir vatandaşım, emekli olduktan sonra gitti, bu defa bir başka yerde kayıt dışı çalıştı. Niye? bir taraftan emeklilik maaşı alıyor, öbür taraftan kayıt dışı çalışıyor. İşveren de buna tabii bayılıyor. Niye, ödemesi gereken o paraları ödemeyecek, sadece kendisine bir maaş verecek. Alan memnun, veren memnun, beraberce bu işi götürüyorlar. Ondan sonra biz diyoruz ki

'Türkiye'de neden acaba kayıt dışı bu kadar artıyor?' Ee, bundan artıyor. Haksız rekabet neden var? Ee, Bundan var. Önemli adımlardan bir tanesi bu... Öyleyse bunu adil bir konuma getirmemiz gerekiyor. Ülke ekonomisine faydası olacak bir noktaya getirmemiz gerekiyor. İşte biz bu adımı atıyoruz.''

''HERKESİ KAPSAYAN BİR SİSTEM''

Başbakan Erdoğan, genel sağlık sigortasının bu düzenleme  kapsamında kurulacağına işaret ederek, tüm vatandaşları kapsayan, eşit, erişilebilir ve kaliteli hizmet sunacak bir sistemin getirildiğini anlattı.

Primi ödensin veya ödenmesin, tüm çocukların 18 yaşına kadar sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılanacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

''Ben milletime buradan sesleniyorum; buna 'hayır' demek, milletle beraber olmak mıdır, yoksa millete karşı olmak mıdır? Millete karşı olmaktır. Efendim, 'Ama zarara gireceğiz.' Biz onun hesabını yaptık, zarara girmeyeceğiz, tam aksine kar edeceğiz. Bundan da kar edeceğiz. Ama biz istiyoruz ki Anadolu'nun dört bir yanında, 18 yaşına kadar yavrularımız hastane kapısından, 'yeşil kartlı, kırmızı kartlı, kartın var mı, yok mu, emekli misin, SSK'lı mısın?' Bu soruların hiçbirine muhatap olmadan geldiği zaman, orada gerekli ilgiyi görsün. Olay budur.''

Genel sağlık sigortasıyla vatandaşlara istediği seçme hürriyeti getirildiğini anlatan Erdoğan, ''İster özel, ister devlet hastanesi olsun, genel sağlık sigortası kapsamında herkes istediği hastaneyi seçebilecek'' dedi.

Erdoğan, kısa, orta ve uzun vadeli bir programla hayata  geçirilecek olan bu reformun, dünyada gerçekleştirilen ve sert geçişler içermeyen benzer reformlar arasında bulunduğunu söyledi. Bu reformun hayata geçirilmesiyle, vatandaşları yoksulluğa karşı etkin koruma sağlayan, mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin getirilmiş olacağını belirten Erdoğan, reformda emeği geçenlere teşekkür etti.

AK Parti Grubu olarak bu düzenlemeye gerekli desteği vermeye hazır olduklarını bildiren Erdoğan, ''Bu yasayla birlikte, Türkiye'de farklıbir döneme geçişi yaşayacağız'' dedi.

Grup toplantısından önce Gölbaşı Şahin Sevin İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencileriyle sohbet eden Erdoğan, öğrencilere oyuncak hediye etti.