Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, radyo sahipleri ile AK Parti İstanbul il Başkanlığı'nda biraraya geldi.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, etnik unsurların alt kimlik, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının ise üst kimlik olduğunu belirterek, "Bu ülkede yaşayan, bu topraklarda nefes alıp veren, Türkiye Cumhuriyeti ortak paydası altında birleşen her bir fert, bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır" dedi.
Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığında radyocularla gerçekleştirdiği toplantının açılışında yaptığı konuşmada, bugün radyolarda yayınlanan şarkı ve türkülerin, bu toprakların nasıl bir renklilik arz ettiğini göstermesi bakımından en yakın şahitler olduğunu belirtti.
Bunun için etnik unsurların kucaklanması gerektiğini dile getiren Erdoğan, bunların ülkenin zenginliği olduğunu vurguladı.
Etnik milliyetçilik yapılmamasını isteyen Erdoğan, "Ama benim tüm etnik unsurlardan ricam şudur; o bir alt kimliktir. Herkes Türklüğü, Kürtlüğü, Lazlığı, Çerkezliği, Gürcülüğü, Romanlığı, Boşnaklığı, Zazalığıyla, neyse onunla iftihar edebilir. Buna kimse müdahale etmemelidir. Ama üst kimliğimiz nedir? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Bunu da demekten kimsenin hicap duymaması lazım. Çünkü o bizim üst kimlik olarak gücümüzdür" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bölgesel milliyetçiliğe de karşı olduklarını ifade ederek, yıllar yılı Güneydoğu, Doğu, Doğu Karadeniz, Orta Anadolu'nun belli bölümlerinin ihmal edildiği ve sorunları olduğu gerçeğinin de tespit edilmesi gerektiğini anlattı.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin artık kendine güvendiğini, insanını, vatandaşını tehdit eden ve tehdit olarak gören çağ dışı anlayıştan hızla uzaklaştığını vurgulayarak, devlet ile millet arasındaki mesafenin bütünüyle ortadan kalktığını, devletin vatandaşına, milletine kucak açtığını, milletin de devletine olan aidiyeti ve güveninin her geçen gün daha da güçlendiğini söyledi.
Türkiye'nin, milleti, devleti, özel ve kamu kuruluşlarıyla el ele, omuz omuza, gönül gönüle verdiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin kronik, kalıplaşmış sorunlarını çözdüğünü anlattı.
Erdoğan, "Herkesin şunu bilmesi lazım; Bizim önümüzde önyargılarımızdan daha büyük bir engel yoktur. Bizim önümüzde statükodan, eskimiş, köhnemiş alışkanlıklardan ve ezberletilmiş korkulardan daha büyük engel yoktur. Eğer önyargıları kırabilir, aşabilirsek, eğer korkuları bir kenara itebilir ve atabilirsek, inanın bu milletin, ülkenin önünde hiçbir engel kalmaz" diye konuştu.
BU PROJE (DEMOKRATİK AÇILIM) PARTİMİN PROJESİ DEĞİLAK Parti olarak demokrasinin yerelde başladığını her fırsatta vurguladıklarını, Türkiye'de değişimin köylerden başlayarak, şehirlere, oradan da ülkenin geneline sirayet edeceğini düşündüklerini ve mücadelelerini de bu felsefe üzerinde şekillendirdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Özellikle yerel radyolarımızın demokratikleşme çabalarımızda kilit bir noktada olduğunu biliyorum. Hükümet olarak başlattığımız milli birlik ve kardeşlik projemizde radyolarımızın ve radyocularımızın hayati önemde sorumluluk yüklendiklerini de burada hatırlatmak isterim. Bu projenin içinde ne var, hep bu soruluyor. Sürekli söylüyoruz. Türkiye'nin sorun alanları var mı? Bu sorun alanlarına yönelik çözümü kim üretecek? Kimin üretmesi lazım? Sorumluluk mevkisinde olan iktidarın yürütmesi lazım. Bu proje, benim partimin projesi değil, bu bir devlet projesidir. Niçin devlet projesi ifadesini kullanıyorum? Bunun tek sebebi var. Milletçe buna sahip olalım. Yani burada bir ortak akıl oluşturalım. Burada demokrasi var. Türkiye'nin bir demokrasi sorunu var mı? Var. Diyebilir miyiz 'Biz en ileri demokrasiyi yakalamış bir ülkeyiz?' Eksiklerimiz yok mu? Var. Özgürlükler noktasında her şeyin halledilmiş vaziyette mi? Sorunumuz yok mu? Var. Türkiye'nin terör sorunu, terör gibi bir bela başımızda var mı? Var.
Peki etnik unsurların sorunu var mı? Var ama derseniz, 'Efendim işte Kürt sorunu', sadece bu işi buraya bağlamaya kalkarsanız orada ben bir Başbakan olarak diyorum ki Türkiye'de sadece benim Kürt kökenli vatandaşlarımın sorunu yok, tüm etnik unsurların sorunu var. Her birinin kendine ait sorunu var."