BIST 9.300
DOLAR 34,34
EURO 36,32
ALTIN 2.825,89
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan özgürlüğün kriterini koydu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, insanoğlunun doğuştan kazandığı temel hak ve özgürlüklerin hiçbir zaman referandum malzemesi yapılamayacağını belirtti.

Abone ol

Başbakan Erdoğan, Beşiktaş Ortaköy'de yer alan Avrupa Birliği (AB) Genel Sekreterliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa kullanacağı AB Merkezi İstanbul Ofisinin açılış törenine katıldı.

Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, bu ofisin AB sürecine önemli katkıları olacağına inandığını ifade ederek, hayırlı olması temennisinde bulundu.

AB'ye katılımın, Türkiye'nin çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkma idealini gerçekleştirmek için çok önemli bir süreç olduğunu ifade eden Erdoğan, daha önce de bunu defalarca söylediğini dile getirdi. Erdoğan, bunun, bir medeniyet projesi olduğunu ve medeniyet projesi olarak bu süreçteki kavgalarını yılmadan, usanmadan sürdüreceklerini bir kez daha ifade ettiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, düne kadar oyalama taktiğiyle durumu idare etme anlayışıyla sürdürülen AB politikasının, kendi hükümetiyle birlikte net ve somut bir devlet politikasına dönüştüğünü anlatarak, Türkiye'nin her açıdan AB'ye katılım yolunda emin ve kararlı adımlarla ilerlemekte olduğunu belirtti.

Erdoğan, tek başına İstanbul'un, Türkiye'nin AB için ne büyük önem arz ettiğini, AB'ye, Avrupa'nın değerlerine ne büyük zenginlik kattığını göstermesi açısından bir örnek vermenin yeterli olacağını vurgulayarak, İstanbul'un, Avrupa medeniyetinin köklerini içinde barındıran büyük bir çınar olduğunu kaydetti.

İstanbul'un, asırlar boyunca farklılıkları zenginlik içerisinde yaşatan bir şehir, bir kültür ve medeniyet merkezi olarak yükseldiğini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu çevrede şöyle bir dolaştığınızda, Ortaköy Camisi'ni görürsünüz, kiliseyi görürsünüz, sinagogların nasıl bir ahenk içerisinde burada buluştuğunu görürsünüz ve varlıklarını özgürce nasıl sürdürdüklerini görürsünüz. Bu şehirde minareler gökyüzüne özgürce yükselir. Dikkat edin o minareler bizim tarihimizde hiçbir zaman ne dün ne de bugün kiliselerin, diğer ibadet merkezlerinin hürriyetine asla kast etmemiştir. Onların hürriyetini asla kısıtlamamıştır."

Başbakan Erdoğan, sadece İslamiyet'in değil, her üç semavi dinin özünde de bu hoşgörünün, bu anlayışın, bu müsamahanın mevcut olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Şimdi ne yazık ki evrensel değerleri ile demokrasisi ile özgürlükleri ile övünen bazı Avrupa ülkelerinde bu hassas noktada çok ciddi ve çok tehlikeli bir mecraya doğru akışın olduğunu görüyoruz. Türkiye'yi her fırsatta demokrasi noktasında, hürriyetler noktasında, insan hakları, inanç özgürlüğü noktasında eleştirenlerin bugünlerde, demokrasinin ve Avrupa'nın temel değerlerine, AB müktesebatına nasıl aykırı hareket ettiklerine, en temel hakları bile nasıl tartışmaya, nasıl oylamaya açtıklarına şahit oluyoruz."

Türkiye'nin İspanya ile Medeniyetler İttifakı Projesi'nin eş başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Erdoğan, medeniyetler ittifakında barış ve özgürlüklerin gerektirdiği adımları atmaya mecbur olduklarını belirtti.

Başbakan Erdoğan, "Yıkmanın çok kolay, yapmanın ise son derece zor olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Medeniyetleri buluşturmak farklı inançların, farklı kültürlerin, mezheplerin birbirini anlamasını sağlamak, ön yargıları ortadan kaldırmak adeta iğne ile kuyu kazmak gibi bir sabır ve hassasiyet istiyor" dedi.

Erdoğan, Türkiye'de azınlıkların da sorunları olduğunu, bu sorunların da bugüne kadar çözülemediğini ifade ederek, ancak bu 7 yıllık süreçte bu yönde bir adım attıklarını, bunları da asgariye indirmek istediklerini belirtti.

Tarih boyunca bir arada yaşama kültürünün canlı ve somut mekanı olan Türkiye'nin topraklarını demokrasi, insan hakları ve hukuk noktasında bölgesinin örnek bir devleti haline getirmek için kullandığını, çabaladığını anlatan Erdoğan, bu iradenin neticesinde Türkiye'nin bugün bölgesinde ve dünyada önemli bir aktör ve küresel ölçekteki sorunların çözümüne katkı sağlayan bir ülke haline geldiğini söyledi.

"Türkiye artık 19. yüzyılın hasta adamı değildir. 21. yüzyılın etkin ve dinamik aktörüdür" diyen Erdoğan, AB'ye üyeliğin Türkiye'ye getireceği yükümlülüklerin farkında olduklarını ifade etti.