Devlet Bakanı Faruk Çelik'in hedefinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vardı.
Abone olDevlet Bakanı Faruk Çelik, ''Sayın Başbakanımızı taklit ederek başbakan olacağını zannediyor ama unutmasın ki, asla ve hiçbir zaman ne kadar iyi taklit etmeye çalışırsan çalış, Recep Tayyip Erdoğan olamazsın Sayın Kılıçdaroğlu'' dedi.
Bakan Çelik, partisinin Bursa İl Başkanlığı 26. İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin seçim sathı mahalline girdiğini ifade ederek, 12 Hazirandaki seçimin, ''değişime, gelişime, kalkınmaya, demokrasiye, özgürlüklere, dünyaya entegre olmaya devam mı yoksa tamam mı'' seçimi olacağını söyledi.
''Bu seçim adeta Türkiye'nin kader seçimi olacak, o nedenle 12 Haziran önemli bir karar günü'' ifadesini kullanan Çelik, şöyle devam etti:
''AK Parti olarak 8 yılda, hayal kurulan değil, kurulan hayalleri gerçekleştiren bir iktidar olarak hizmet sunduk. Yerelde ve genelde birçok projelere imza attık. Bu ülkede yerel ekonomik krizler hükümetleri devirirken, küresel krizi deviren bir hükümetin olduğunu herkesin bilmesini istiyorum. IMF talimatlarıyla ayakta duran hükümetler döneminden, IMF'ye eyvallah etmeyen hükümetler dönemine geldiğimizi herkesin bilmesini istiyorum. Kendisine has demokrasisi olan değil, evrensel demokrasi ilkelerini benimseyen bir Türkiye'nin olduğunu herkesin görmesini istiyorum. İşkencenin rutinleştiği bir Türkiye'den, işkenceye sıfır tolerans denen ve gerçekleştirilen bir Türkiye'nin ortada durduğunu herkesin görmesini istiyorum. Özgürlüklerin imtiyaz olduğu Türkiye'den, özgürlüklerin hak olduğu bir Türkiye'ye geldiğimizi herkesin görmesi gerekiyor. Komşularıyla didişen bir Türkiye yok artık. Komşularıyla kucaklaşan Türkiye'yi herkesin görmesi gerekiyor.''
Bütün bunların, milletten güç alan AK Parti iktidarı, istikrar, güvenin tesisi sayesinde gerçekleştiğini söyleyen Çelik, milletin artık siyasete güvendiğini, derdi olanın dermanını siyaset kurumundan beklediğini, başka yerden beklemediğini dile getirdi.
Türkiye'nin itibarını, onurunu ileriye taşırken, birilerinin de AK Parti ile uğraşmaya devam ettiğini anlatan Çelik, bu süreçte darbe planlarının yapıldığını, e-muhtıralarla meşgul olunduğunu, kapatma davalarının açıldığını, karanlık senaryoların ortaya konulmaya çalışıldığını, terörün belli dönemlerde hortlatılmaya çalışıldığını, üniversiteleri karıştırma planlarının yapıldığını, ancak bütün bu taktiklerin tutmadığını söyledi. Bakan Çelik, ''Neden? Çünkü millete rağmen bir şey yapmak mümkün olmuyor'' dedi.
''MUHALEFETİN UFKUNU GELİŞTİRMEYİ BAŞARAMADIK''
Birçok şeyi başardıklarını, ancak bir şeyi başaramadıklarını ifade eden Bakan Çelik, ''Muhalefetin ufkunu geliştirmeyi başaramadık. Bu konuda başarılı olamadığımızı itiraf etmek durumundayım. Türkiye'nin uluslararası arenada kredi notunu negatiften pozitife çevirmenin ne kadar zor olduğunu bilirsiniz, AK Parti iktidarı olarak bunu başardık ama muhalefeti negatif konumdan pozitif konuma bir türlü çeviremedik. Muhalefet her alanda karamsar. Ekonomide negatiflik sergiliyor, karalamaya çalışıyor. Dış politikada başarılar elde ettik, yine karalamaya çalışıyor, yine engelleyici bazı ifadeler kullanıyor. Hep karamsar, negatif tablolar ortaya koydular'' diye konuştu.
''Türkiye'de her şeyi flulaştıran bir muhalefet olduğunu, muhalefetin ne yazık ki, Türkiye'nin zamanını, gelişen ivmesini paçasından aşağı çeken görev icra ettiğini'' söyleyen Devlet bakanı Çelik, seçim yaklaşırken, ayağı yere basmayan vaatlerin ortaya atıldığını dile getirdi. Çelik, şöyle dedi:
''Ne diyor? 'Söz veriyorum, ben söz veriyorum, çünkü benim adım Kemal.' Tek icraat söz vermek. 'Düşün peşime' diyor. İki anahtar dönemini milletimiz hatırlamaya başladı. 'İki anahtar, düşün peşime' hadiselerinin gerçekleştirildiği süreçlerde, bugün bu popülist politikayı yapan siyasetçi ana muhalefet partisi genel başkanı kimdi, diye bakıyoruz. O gün genel müdürdü, 1992'lerde. Türkiye'nin sosyal güvenlik sisteminin tahrip olmasında, 38 yaş emekliliğinde var olan, o politikaların alınmasında ana unsurlardan biri olarak, genel müdür olarak görev yapanların, 1990'ları, o popülist politikaları buraya taşıdıklarını ibretle ve dikkatle hepimiz görüyoruz ve izliyoruz. Söz veren ama umut, güven veremeyen, söyleminde istikrar olmayan ve inanıyoruz ki, eyleminde de hiçbir zaman istikrarını göremediğimiz, göremeyeceğimiz bir muhalefet anlayışı karşımızda durmaktadır.''
''Akşam başka, sabah başka konuşan bir muhalefet ve bol vaatlerle dolu seçim sürecine girildiğini'' söyleyen Çelik, Kılıçdaroğlu'nun çok iyi taklit yaptığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''İyi incelemiş AK Parti'nin neden başarılı olduğunu. Belki de tek başarıları bu noktadadır. AK Parti Genel Başkanının, teşkilatların nasıl çalıştığını, vatandaşla nasıl kaynaştığını, vatandaşsız bu işlerin olamayacağını ya birileri kendilerine fısıldamış, iletmiş ya da araştırmalar yaparak bazı tespitleri önlerine koymuşlar. Şimdi Başbakanımız askeri birliğe, sipere gidiyor, 'Ben de gideceğim' dedi, gitti. Diyarbakır'a gidiyor Başbakanımız, 'Ben de gideceğim' diyor. Gitti bir çıkmaz sokakta toplantı yaptı. Arkasından Roman vatandaşlarımızla buluşma gerçekleştirdi Başbakanımız birkaç kez 'Ben de onlarla toplantı yapacağım' dedi. Sayın Başbakanımızı taklit ederek başbakan olacağını zannediyor ama unutmasın ki, asla ve hiçbir zaman ne kadar iyi taklit etmeye çalışırsan çalış Recep Tayyip Erdoğan olamazsın Sayın Kılıçdaroğlu. Kasket takarak rahmetli Ecevit'e benzeyebilirsin, başka taklitler yaparak siyasetçileri kendine örnek aldığını millete yutturma gayreti içinde olabilirsin ama bu millet asla aslı dururken, taklitlere ve çakmalar itibar etmemiştir, etmeyecektir.''