Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın Doğan'ın iktidarlara sürekli baskı kurmaya çalıştığını söyledi. Erdoğan, Doğan'ı bu kez manşetlerle vurdu.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın Doğan'ı bu kez manşetlerle vurdu. Belediye başkanlığı döneminde bu kesimi iyi tanıdığını ve sürekli kendisine yönelik saldırılarda bulunduklarını söyleyen Erdoğan, Doğan Medyası'nda yer alan bazı köşe yazarlarının iş takibi yaptıklarını, patronları adına randevu talep ettiklerini kaydetti.
Kendisi hakkında geçmişte atılan manşetlere değinen Erdoğan, Doğan Medya sahibi Aydın Doğan'a seslenerek "Senin maaşlı şarlatanların ne yazarsa yazsın beni ırgalamaz" dedi.
HÜRRİYET'TEN YÜZDE 52 CEVABI
Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınında gazeteci Mehmet Barlas'ın sorularını cevapladı. Hürriyet'in başyazıyla kendisini tehdit ettiğini ifade eden Erdoğan, Doğan Grubu'nun kendisine yönelik saldırılarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı döneminde başladığını söyledi. İşte Erdoğan'ın Aydın Doğan'ı manşetlerle vurduğu o sözleri;
AYDIN DOĞAN'IN HİLTON TALEBİ
"Belediye başkanlığım dahil, bu süreç içerisinde bunları çok iyi tanıma fırsatı buldum. Bu süreç içerisinde de bunların, sürekli olarak aldıkları emirlerle saldırdıklarını gördüm. Belediye başkanlığım döneminde de talepleri oldu. Başbakanlığım döneminde, Kadir Bey'in döneminde Hilton'u satın aldı. Alan kim Aydın Doğan. Fakat orayı alıyor ve aldıktan sonra, orayla cadde arasındaki büyük bir alan var ve oraya ait. Hilton'u yıkıp oraya daha büyük bir otel yapmayı düşünüyor. Şişli Belediye başkanı da o zaman malum şahıs, o da işin içerisinde. Benimle Kadir Bey görüştü ve sakın ha dedim. Yeşil alanda kesinlikle inşaat izni veremeyiz dedim.
MANŞETLERLE VURDU
Kendisi hakkında geçmişte atılan manşetlere değinen Erdoğan, Doğan Medya sahibi Aydın Doğan'a seslenerek "Senin maaşlı şarlatanların ne yazarsa yazsın beni ırgalamaz" dedi.
HÜRRİYET'TEN YÜZDE 52 CEVABI
Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınında gazeteci Mehmet Barlas'ın sorularını cevapladı. Hürriyet'in başyazıyla kendisini tehdit ettiğini ifade eden Erdoğan, Doğan Grubu'nun kendisine yönelik saldırılarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı döneminde başladığını söyledi. İşte Erdoğan'ın Aydın Doğan'ı manşetlerle vurduğu o sözleri;
AYDIN DOĞAN'IN HİLTON TALEBİ
"Belediye başkanlığım dahil, bu süreç içerisinde bunları çok iyi tanıma fırsatı buldum. Bu süreç içerisinde de bunların, sürekli olarak aldıkları emirlerle saldırdıklarını gördüm. Belediye başkanlığım döneminde de talepleri oldu. Başbakanlığım döneminde, Kadir Bey'in döneminde Hilton'u satın aldı. Alan kim Aydın Doğan. Fakat orayı alıyor ve aldıktan sonra, orayla cadde arasındaki büyük bir alan var ve oraya ait. Hilton'u yıkıp oraya daha büyük bir otel yapmayı düşünüyor. Şişli Belediye başkanı da o zaman malum şahıs, o da işin içerisinde. Benimle Kadir Bey görüştü ve sakın ha dedim. Yeşil alanda kesinlikle inşaat izni veremeyiz dedim.
MANŞETLERLE VURDU
Benimle yakından uzaktan olmamasına rağmen, adaylığım döneminde bana bunu yaptılar. Çok sert bir tepki gösterdim ve geri adım attılar. Malum o seçimden sonra da belediye başkanlığını kazandım.
Bununla da yetinmediler ve ikinci adım olarak özellikle belediye başkanlığımın ardından başbakanlığa doğru ilerken önünü nasıl keserim diye düşündüler. Muhtar bile olamaz dediler ama başbakan oldum.
"İŞ TAKİBİ YAPAN KÖŞE YAZARLARI VAR"
"İŞ TAKİBİ YAPAN KÖŞE YAZARLARI VAR"
Bunanla da kalmadı, başbakanlığım sürecinde araya bazı köşe yazarları var bunların. Gerekirse onlarında isimlerini söylerim. Bunlar iş takibi yapıyorlar. Hatta onlar adına randevu alıyorlar.
Ankara'da anlattığım gibi geldi oturuyoruz. Kendisine dedim ki Özal ile çok uğraştınız, Demirel ile Tansu Hanım ile çok uğraştınız. Size tavır koymak istediler ama olmadı. Benimle uğraşmaya çalışıyorsun bakın ben Kasımpaşalıyım doğma büyüme. O aralar yasal yanlışları da vardı. Dedim ki şu anda biz yargının kararını, bunun yanında maliyenin bu işteki vereceği kararları beklemek zorundayız. Dürüstlük bekliyorum dedim ama olamadılar. Sürekli konuşuyorlar ama yapmıyorlar. Başbakanlık'a geldi bir gün ve önüne tüm gazeteleri ortaya koydum. Ailemle uğraşıyorsunuz dedim ne işiniz var ailemde diye sordum. Lütfen haddinizi bilin! Yok, yine aynı şekilde devam ettiler.
"EL ALTINDAN TEHDİT EDİYORLAR"
Ankara'da anlattığım gibi geldi oturuyoruz. Kendisine dedim ki Özal ile çok uğraştınız, Demirel ile Tansu Hanım ile çok uğraştınız. Size tavır koymak istediler ama olmadı. Benimle uğraşmaya çalışıyorsun bakın ben Kasımpaşalıyım doğma büyüme. O aralar yasal yanlışları da vardı. Dedim ki şu anda biz yargının kararını, bunun yanında maliyenin bu işteki vereceği kararları beklemek zorundayız. Dürüstlük bekliyorum dedim ama olamadılar. Sürekli konuşuyorlar ama yapmıyorlar. Başbakanlık'a geldi bir gün ve önüne tüm gazeteleri ortaya koydum. Ailemle uğraşıyorsunuz dedim ne işiniz var ailemde diye sordum. Lütfen haddinizi bilin! Yok, yine aynı şekilde devam ettiler.
"EL ALTINDAN TEHDİT EDİYORLAR"
İkili görüşmelerde doğru konuşuyorlar. Köşe yazarlarına falan karışmıyoruz deyip Doğan Yayın İlkeleri'ni söylüyorlar. Şimdi de kalkıp başyazıyla bana gönderme yapıyorlar. Tüm bu yapılanları şerefsizlik olarak nitelendiriyor ama el altından tehdit savuruyor. Sen ne yaparsan yap, alışılmış Cumhurbaşkanı olmayacağım. Köşe yazarların ne yazarlarsa yazsınlar. Senin maaşlı şarlatanların ne yazarlarsa yazsınlar benim için hiçbir şey ifade etmez. Milletime bunları anlatağım, bilmeleri lazım."