Başbakan Erdoğan'a göre Köşk seçimleri zoraki demokratların maskelerini düşürdü.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, o demode siyasi günlerden kalma tortuları gün yüzüne çıkardı. Maskeleri çok çabuk düştü, makyajları çok çabuk döküldü. Zoraki demokrat olunamadı'' dedi.
Erdoğan, AK Parti'nin bugün açılışı yapılan yeni genel merkez binasında, milletvekili adaylarının tanıtım töreninde yaptığı konuşmada, 22 Temmuz 2007 tarihinin, 2002 tarihinden çok daha önemli bir tarih olacağını belirterek, ''siyasi tarihimizin, demokrasi tarihimizin önemli bir dönüm noktası olacaktır. 22 Temmuz tarihinde milletimiz yeni bir damga vuracaktır ve bu damga milletimizin damgası olacaktır. Zira mühür milletin elindedir. Karar milletindir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, milletin olup bitenleri derin tecrübesi ile değerlendireceğini ve kararını vereceğini belirterek, şöyle konuştu: ''Bundan sonra bu kararı kimse değiştirmeye muktedir olamayacaktır. AK Parti Türkiye'yi 2013 ve 2023 hedeflerine doğru kararlılık ile taşıyacaktır. '2013' diyorum, çünkü 5 yıllık bir hedef. '2023' diyorum, çünkü cumhuriyetimiz 100. yılına Türkiye'mizi çok farklı taşımanın kararlılığı ve iradesi içindeyiz. Kollarını daha çok açarak daha geniş ufuklara varmayı hedefleyerek toplumla daha çok bütünleşerek bu yolu alacağız. ''
''DEMOKRATİK İSTİKRARI SAĞLADIK''
22 Temmuz'a daha çok gönül kazanmak için tam bir hazırlıkla ve sağlam bir irade ile gittiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, ''başından beri söylediğimiz bir şeyi burada bir kez daha tekrarlıyorum. Biz milletimize güveniyoruz'' dedi. Bu güvenin karşılığı olarak milletin de kendilerine yine güvendiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İnanıyorum ki, bu güvenini yine 22 Temmuz'da tatbik edecektir. Bu karşılıklı güvenle demokratik istikrarı sağladık. Bu güvenle ülkemizi karanlık bir girdaptan çıkardık ve aydınlığa kavuşturduk. Zayıf koalisyonların aralarında kan uyuşmazlığı olduğu halde zorla hükümete veya hükümetlere monte edilen yapılanmaların Türkiye'nin gücünden eksilttiği dönemler artık geride kalmıştır. Türkiye artık o karanlık günlere geri dönmeyecektir. Ben buna inanıyorum. Artık bu ülke o günleri hatırlamak istemiyor. O siyaset yolları 3 Kasım 2002'de kapandı. O çatışmacı siyaset tasfiye oldu. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci o demode siyasi günlerinden kalma tortuları gün yüzüne çıkardı. Maskeleri çok çabuk düştü. Makyajları çok çabuk döküldü. Zoraki demokrat olunamadı. Sivil siyasetin, milletin değer ve beklentilerinden yana gibi görünmenin bir taktik gereği değil, bir gönül ve zihniyet işi olduğu çok iyi anlaşılmıştır.''
''SİYASİ AYIPLARI İŞLEDİ...''
Başbakan Erdoğan, ''TBMM'den kaçanlara, kendilerinin 'hodri meydan' dediklerinde, milletten de nasıl kaçtıklarını sadece 70 milyon Türk Milleti'nin değil, tüm dünyanın gördüğü'' görüşünü dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Özellikle ana muhalefet partisi, bütün siyasi oyununu, demokrasinin bütün hudutlarını çiğnemek üzerine kurdu ve tarihindeki en büyük siyasi ayıpları işledi. Ne Türkiye'de ne dünyada olup bitenlerle ilgili bir politika, bir proje geliştirebildiler. Tek bildikleri rejim üzerinden siyaset yapmak, kriz üretmek ama bütün bunlar fayda getirmedi. Bunun da cevabını milletimiz 22 Temmuz'da en anlamlı şekilde kendilerine verecek, ben bunu bugün gibi görüyorum. Bunu Erzurum'da gördüm. Van'da, Sivas'ta, Amasya'da, Burdur'da gördüm. Cuma günü de Siirt'te göreceğime inanıyorum. Ardından Muş'ta, Şanlıurfa'da göreceğime inanıyorum. Bu sicille birlikte milletin, huzuruna nasıl çıkacaklar. Seçim sürecinde bunu göreceğiz. Bizim ise mutabakatımız milletimizledir.
HÜLLE SİYASETİ...
Kalbimiz, milletimizin kalbi ile çarpıyor. Farkımız bu. AK Parti hülle siyasetine hiçbir zaman tenezzül etmedi ve o demode siyaset tarzlarını da tasfiye etti. AK Parti, zoraki rejim tartışmaları ile siyasi kamplaşmaya bir taraf olma kolaycılığını seçmedi. Çünkü bütün kararlarında milletten yana oldu ve milletin gönlünde taht kurmanın gayreti içinde oldu.
AK Parti milletten aldığı gücü millet ile paylaşmasaydı, bütün olumsuz gelişmelerin üstesinden gelemezdi. Bugün Türkiye'nin yegane siyasi umudu olarak gücüne, bu gücü katamazdı. Burada açıklıkla söylüyorum. Türkiye seçime giderken, millet iradesinin kararını beklerken bu demokratik süreci sabote etmek isteyenlerin hedefleri kursaklarında kalacaktır. Türkiye, 2013-2023 hedeflerine AK Parti ile birlikte varacaktır. Ülkemizi bu istikametten geri çevirmek, vehimler üreterek bu onurlu yürüyüşü durdurmak mümkün olmayacaktır.''