Başbakan Erdoğan, Muhalefet partilerinin AB yolunda Türkiye'nin de tavır takınma isteğine, eleştiri ile cevap verdi.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, "AB yolunda öyle gidişimizi durdurmak gibi bir anlayışın içinde değiliz. Bu konularla ilgili bizim şüphesiz ki B planımız olacak, C planımız olacaktır ama bunlar 11, 14, 15 Aralık tarihlerinde atılacak adımları görmeden söylenecek şeyler değil" dedi.
Erdoğan, çalışma ziyareti için gittiği Suriye'ye hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda bir gazetecinin, Merkel ve Chirac görüşmesinin sonucunu nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine, dün yapılan toplantının zirve olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Dün Paris'te bir üçlü toplantı yapıldı. Bu üçlü toplantıya giderken ben de Merkel ile bir telefon görüşmesi yaptım. Yaklaşık 20 dakikalık bir telefon görüşmesiydi bu. Görüşmemizde de kendilerine özellikle sürece yönelik olarak gerek Dışişleri Bakanları 11 Aralıkta bir araya gelecekler, gerekse 14-15 Aralıkta kendileri bir araya gelecekler, burada atılacak hatalı adımlar bu sürece yönelik yanlış yaptırımlar veya müdahaleler büyük hata olur, bunları kendilerine açık ve net söyledik. Kendileri de bu noktada sürece yönelik olarak iyi niyet taşıdıklarını bize ifade ettiler."
"Telefon diplomasisi sürüyor"
Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, AB yetkilileriyle irtibat halinde olduğunu, yoğun bir telefon diplomasisinin sürdüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Başmüzakerecimiz aynı şekilde ülkeleri dolaşıyor. Nitekim şu anda bu ülkeleri ziyarettedir. Elimizden gelen tüm gayreti ortaya koyuyoruz. Bu süreç böyle rahat bir süreç değil ama tabii bizim kendi içimizde sağ olsun bu sürecin çok daha sıkıntılı geçmesini isteyen anlayışlar var. Bu anlayışları tabii biz anlamakta zorlanıyoruz. Yapıcı bir hava içerisinde olmaları gerekirken onlar bu işi nasıl zorlaştırırız veyahut da bundan nasıl bir rant elde ederiz havası içindeler. AB süreci siyasi partiler için bir rant süreci veya bir rant aracı olarak kullanılmaya gayret edilirse burada kusura bakmasınlar kazanacakları hiç bir şey yoktur."
"Her şey yolunda gidiyor"
Başka bir gazetecinin, "Avrupa Birliği'nin, Türkiye'de gelecek yıl yapılacak seçimleri, yeni hükümeti beklediği yorumları yapılıyor. Bir başka yorum da Türkiye konusunun bu ülkelerde iç politika malzemesi olarak kullanıldığı şeklinde, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da Erdoğan, "Onu Fransa'ya soracaksınız. Çünkü bizim seçimlerimize bir sene var ama Mayıs ayında biliyorsunuz Fransa'da seçimler var. Onlar şu anda kendi içindeki seçimleri düşünüyorlar, bizim seçimlerimizle alakası yok. Bizim her şeyimiz yolunda gidiyor. Bizim öyle bir endişemiz yok onunla ilgili"dedi.
"Süreç yavaşlar"
Bir gazetecinin, "Bazı iddialar var, komisyonun kararı aynen geçerse Türkiye'nin ilişkilerini değiştireceği yönünde. Örneğin siyasi stratejik ilişkileri ağırdan alacağı... Türkiye'nin böyle bir hazırlığı var mı?" sorusuna karşılık Erdoğan şunları söyledi:
"Bu konularla ilgili bizim şüphesiz ki B planımız olacak, C planımız olacaktır. Ama bunlar yani 11, 14, 15 Aralık tarihlerinde atılacak adımları görmeden söylenecek şeyler değil. AB yolunda öyle gidişimizi durdurmak gibi bir anlayışın içinde değiliz. Türkiye'deki bazı çevreler veyahut da AB üyesi içindeki bazı çevreler, başta Rumlar olmak üzere Türkiye'nin artık bundan umudunu kesip bu gidişi durdurmak. Öyle bir şeyimiz yok. Ha ne olur taş çatlasın süreç yavaşlayabilir ama biz yine aynı şekilde müzakerelerle ilgili fasılların açılmasında yapılacak olan ne varsa bunların hepsini yapmaya devam edeceğiz. Her an hazırlıklı olan bir Türkiye olacaktır."
Ziyarette bölgesel meseleleri ele alma fırsatı bulacaklarını belirten Erdoğan, özellikle gerilim ve çatışmaların tırmanma eğilimi gösterdiği bir dönemde Orta Doğu'nun barış ve istikrarı açısından bölge ülkeleri olarak yapabilecekleri katkılara ilişkin olarak görüş alışverişinde bulunacaklarını ifade etti.
Türkiye'nin, bu riskli bölgede farklı bir öneme haiz olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Bu çerçevede Irak, Orta Doğu barış süreci ile Lübnan ve Filistin'deki son gelişmeleri değerlendireceğiz. Bütün komşu ülkelerle birlikte ortak sorumluluk içerisinde gerek Lübnan, gerek Filistin'deki son gelişmeler ile Irak'taki malum olaya yönelik olarak bir şeyler yapmanın, katkıda bulunmanın gayreti içerisinde olmak istiyoruz"dedi.