Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova'nın en büyük camisini açmak, hem de Rus lider Putin ile Suriye ve enerji konularını masaya yatırmak için Çarşamba sabahı Rusya'ya gidiyor. Moskova'dan Suat Taşpınar ziyaretin gündemini yazdı.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem Moskova'nın en büyük camisinin açılış törenine katılmak, hem de Rusya Devlet Başkanı Putin ile Suriye ve enerji konularını masaya yatırmak için Çarşamba sabahı Rusya'ya geliyor.
Ziyaret iki ülkenin Suriye krizi yüzünden anlaşmazlıklarını gizlemedikleri, enerji projelerinin rölantiye alındığı, Rusya'daki ekonomik kriz yüzünden ticaret hacminin düştüğü sıkıntılı bir döneme denk geliyor.
Ziyaret nedeni: Cami açılışı
Erdoğan'ın ziyaretinin asıl nedeni cami açılışı. Öğlen Merkez Camii açılışında hazır bulunacak Erdoğan'ın, öğleden sonra ise Putin ile Kremlin Sarayı'nda ikili görüşme yapması planlanıyor.
Cami açılışına Putin'in de katılması bekleniyor. Salı günü Moskova'ya gelerek Putin ile görüşen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Esad ve ayrıca Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev de açılışta olacak.
4 bin 500 kişi kapasiteli cami, Rusyalı milyarder işadamlarından Süleyman Kerimov'un bağışları ile 170 milyon dolara mal edildi. Türk Diyanet İşleri, caminin iç süslemeleri dahil önemli katkılarda bulundu. 12 milyon nüfuslu Moskova'da cami sayısı 6 olarak biliniyor. Başkentte 2 milyona yakın Müslüman yaşıyor.
Gündem: Suriye ve enerji
En son haziran başında Bakü'de Avrupa Oyunları'nın açılışında görüşen Putin ile Erdoğan'ın gündemi yoğun. Tarafların başından beri farklı tutum aldıkları Suriye krizi, en önemli konu olarak masada.
Erdoğan son olarak bu ay başında CNN International'da Becky Anderson'ın "Connect to World" programına konuk olduğunda, Suriye konusuna değinirken, kırgınlığını gizlemeden şöyle demişti:
"Sayın Putin ile de ben görüşmelerimi yaptım; daha son Bakü'deki Olimpiyat Oyunları'nda kendisiyle bunları etraflıca görüştüm. Ben Sayın Putin'i çok daha farklı görmüştüm ve biz dışişleri bakanlarımızı görevlendirdik. Fakat akabinde Rusya'dan yapılan açıklamalar beni doğrusu şok etti. Bunu da anlamakta zorlanıyorum."
En son 1 Aralık 2014'te Ankara'da Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin (ÜDİK) beşinci zirvesi için buluştuklarında da iki lider Suriye konusunda farklı politikaları dile getirmişler, ancak "üçüncü ülkelerle olan sorunların ikili ilişkileri gölgelemesine izin vermeme" kararlılığını ifade etmişlerdi.
"Putin planı" olarak lanse edilen, IŞİD'e karşı Suriye ve Irak hükümetleri, Kürt yönetimleri ve bölge ülkelerinin katılımıyla teröre karşı koalisyon kurulması önerisine Ankara'dan olumsuz yanıt gelmesi Ankara-Moskova ayrılığını derinleştiriyor.
İlişkilerde 'serin' dönem
Ancak Suriye anlaşmazlığının dışında, 1915 olayları için geçen nisan ayında Putin'in Moskova'da Ermeni diasporası tarafından düzenlenen bir konferansa yolladığı mesajda "soykırım" ifadesini ilk kez kullanması Ankara'dan tepki almıştı.
Erdoğan 27 Nisan'da gazetecilere Putin'e ilişkin sitemini şöyle dile getirmişti:
"Putin'in böyle bir adımı atmasına üzgünüm, kırgınım. Kendisine de söyledim. Şu anda Ukrayna'da olanlar ortada. Kırım, Lugansk, Donetsk ortada. Bunun da hesabını versinler. Türkiye asla soykırım yapmamıştır."
Ayrıca Kırım sorunu da iki ülke arasında anlaşmazlık kaynağı olmaya devam ediyor. Kırım'ın Rusya topraklarına katılmasını tanımayan Ankara, Kırım Tatarlarının sorunlarıyla yakından ilgileniyor.
Bu siyasi sorunlar gündemdeyken, ticaret hacmindeki sert düşüş de sıkıntıları arttırıyor.
Geçmişte iki ülkenin dış politikalarındaki farklılığa rağmen ticari-ekonomik ilişkilerdeki hızlı tempo hep öne çıkmıştı.
Ancak ticaret hacminin daralması, Türk Akımı boru hattı projesi görüşmelerinin dondurulması, Rusya'daki ekonomik krizde turizmden ticarete kadar sektörlerin darbe yemesi ticari ilişkilerdeki "bahar havası"nı da gölgeliyor.
Rusya'nın önde gelen gazetelerinden Kommersant'ta çıkan haber analizde Türkiye'nin Gazprom'dan daha ucuza doğalgaz alabilmek için Türk Akımı pazarlıklarını koz olarak kullandığı vurgulanıyor.
Geçen hafta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 11 yıllık kendi görev süresinde çalıştığı beşinci Türk dışişleri bakanı olan Feridun Sinirlioğlu buluşurken Rus Dışişleri'nin yaptığı açıklamada "Türk Akımı hattı ile ilgili inşaat ve faaliyete alma anlaşmalarının tam olarak, zamanında ve tutarlı şekilde yerine getirilmesini umuyoruz" denildi.
Rusya'daki ekonomik krizin etkisiyle, iki ülke liderlerinin sık sık tekrarladıkları "100 milyar dolarlık dış ticaret hacmi" hedefi de zorlaşıyor. 2015'in ilk 7 ayında Türkiye-Rusya ticaret hacmi yüzde 21,5'lik düşüşle 14,9 milyar dolara geriledi. Bunun 12,8 milyar dolarılık kısmı, Rusya'nın Türkiye'ye ihracatı. 2014'de toplam ticaret hacmi 31,3 milyar dolardı.
Rusya Dışişleri'nden geçen hafta yapılan açıklamada, "Ekonomik ilişkilerdeki negatif trendin önüne geçme konusunda şu ana kadar başarı sağlanamadı. Batı'nın Rusya'ya yaptırımları ışığında Türk-Rus ekonomik ve ticari ilişkileri daha fazla ivme kazanmak zorunda" denilmişti.
İki zirve daha gündemde
En son haziran başında Bakü'de görüşen Erdoğan ve Putin, bugünkü Moskova zirvesinden sonra 15-16 kasımda Antalya'daki G-20 zirvesinde görüşmeyi planlıyor.
Ayrıca iki liderin, muhtemelen Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da yılsonuna kadar Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) zirvesinde buluşmaları bekleniyor.