BIST 9.687
DOLAR 35,22
EURO 36,72
ALTIN 2.963,69
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan Milliyet'e çok sert çıktı

Başbakan Erdoğan, BDP heyetinin İmralı'da Öcalan ile yaptığı görüşme tutanaklarının sızdırılmasıyla ilgili sessizliğini bozdu.

Abone ol

Başbakan Erdoğan İmralı tutanaklarını yayınlayan Milliyet gazetesine  "Batsın sizin gazeteciliğiniz" sözleriyle tepki gösterdi.

Haberi "açık bir sabotaj" ve "provokasyon" olarak niteleyen Erdoğan, "Eğer bu ülkeye, bu millete zerre kadar sevdanız varsa şu çözüm sürecine katkıda bulunmak istiyorsanız, böyle bir haberi atamazsınız, atmamanız gerekirdi" ifadelerini kullandı.

BİZE GÜVENİN

Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin ''Biz açıklama yapmadıkça, teyit etmedikçe bütün söylentiler, dedikodular yalandır, iftiradır, asılsızdır. Ortaya dökülen iftiralar, terörün bitmesini istemeyen, Türkiye'nin büyümesini istemeyen çevrelerin açık bir sabotajıdır'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de toplu açılış töreninde konuştu. Çözüm sürecinde kararlılık mesajları veren Erdoğan, bir kısım medyaya yüklendi.

MİLLETE HİZMETKAR OLMAYA GELDİK

''Biz sizin gönüllerinize misafir olduk, siz de bizim gönüllerimizin misafirisiniz. Bunu biliyoruz'' diyen Erdoğan, 81 ilin 81'ine de ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Bugünkü ziyaretinin, Başbakanlığı döneminde Balıkesir'e yaptığı dokuzuncu ziyaret olduğunu anımsatan Erdoğan, ''Cumhuriyet tarihinde hiçbir Başbakanın bu şekilde gelmesi söz konusu değil. Belki bazıları hiç uğramamıştır. Ama ben geldim. Niye? Çünkü biz bu millete efendi olmaya değil bu millete hizmetkar olmaya geldik. Bizim farkımız bu'' ifadesini kullandı.

BAYRAĞI BALIKESİR'DE NASIL DALGALANDIRIYORSAK HAKKARİ'DE DE ÖYLE DALGALANDIRDIK

Van'da coşkuyla Şanlıurfa'da ve Gaziantep'te muhabbetle Kayseri'de ve Mardin'de heyecanla karşılandıklarını belirten Erdoğan, ''İşte bugün buyurun. Ben konuşmuyorum, Balıkesir kendisi konuşuyor. Televizyon ekranları başında bizleri izleyen milletim, Balıkesir'in selamını bayraklarla görüyor. Biz bu bayrakları Balıkesir'de nasıl dalgalandırıyorsak Hakkari'de de öyle dalgalandırdık'' dedi.

erdogan.20130302153439.jpg
Erdoğan toplu açılış töreninde yanına getirilen bebeği kucağına alarak sevdi

Erdoğan, ''Ama Balıkesir'e gelip bayrak dalgalandıran anamuhalefet, Hakkari'de bir tane Türk bayrağı çıkaramamıştır. Bir diğeri zaten buralara hiç gidememiştir. Biz 780 kilometrekarenin her yerinde varız. Van'daki, Mardin'deki, Şanlıurfa'daki, Gaziantep'teki, Kayseri'deki coşku, muhabbet, heyecan ne ise Allahıma hamd ediyorum bugün Balıkesir'de de onu gördük'' diye konuştu.

SİZİ MAHÇUP EDECEK HİÇBİR GİRİŞİME PİRİM VERMEYİZ

"Sizi mahcup edecek, mağdur edecek hiçbir girişime pirim vermeyiz. Biz sadece ve sadece sizin çizdiğiniz istikamette yürüyoruz, sizin çizdiğiniz rotada ilerliyoruz" diyen Erdoğan, süreçle ilgili eleştirilere ve kaygılara cevap verdi:

"Hayat risktir, siyaset risktir. Bunun bedeli ne olursa olsun milletimizin refahı için huzuru için her şeyi yapacağız. Çünkü annelerin ağlamaması lazım, gözyaşlarının durması lazım, kanın durması lazım. Onun için silahlar bırakılıncaya kadar mücadelemiz sürer, siyasetle de müzakeremiz sürer."

Milletle aracılar ve araçlar vasıtasıyla değil ''ru be ru'' yani yüz yüze konuşacaklarını, kalpten kalbe, gönülden gönüle giden yolda konuşmaya devam edeceklerini belirterek, şunları kaydetti:

DEDİKODULARA İTİBAR ETMEYİN

''Sizden çok ama çok önemli ricam olacak. Aziz milletimden, 70 milyondan rica ediyorum, art niyetli haberlere itibar etmeyin, dedikodulara itibar etmeyin, söylentilere itibar etmeyin. Medya üzerinden yapılan karanlık operasyonlara medya aracılığıyla kurulan tuzaklara itibar etmeyin. Şanlıurfa'da, Gaziantep'te, Kayseri'de, İstanbul'da, Ankara'da, Mardin'de söylediğimi bugün burada da söylüyorum: Yıkmak kolaydır, yapmak zordur, savaş kolaydır, barış zordur. Biz zor olana talibiz. Ayırmak kolaydır, birleştirmek zordur ama ecdadımız nasıl kolayı değil zoru seçtiyse şehitlerimiz nasıl kolayı değil zoru seçtiyse biz de kolayı değil, zoru seçtik, zoru seçiyoruz. 

Biz çözmek için uğraştıkça, çözdürmemek için uğraşanlar var. Biz yapmak için uğraştıkça yıkmak için mücadele edenler var. Biz tamir etmek için uğraştıkça bozmak için elinden geleni yapanlar var. Biz kalpleri onarmak için uğraştıkça kalpleri kıranlar var. Biz samimiyetle, kararlılıkla elimizi, bedenimizi, bütün vücudumuzu taşın altına koyup gençlerin kanını, annelerin gözyaşını dindirmek için çırpındıkça bunu sabote etmeye, bunu bozmaya, bunu başarısızlığa uğratmaya çalışanlar var. Bunlar sizin karşınıza yalanlarla, iftiralarla çıkıyorlar, sizin karşınıza küfürlerle, hakaretlerle, öfkeyle, nefretle çıkıyorlar. Bunlar sizin karşınıza dedikoduyla, söylentiyle, sabotajla, provokasyonla, medya operasyonlarıyla çıkıyorlar.''

aaaa.20130302154105.jpg

ZERRE VATAN SEVVDANIZ VARSA BÖYLE BİR HABERİ ATAMAZSINIZ

Başbakan Erdoğan, bir gazetenin çözüm süreci ile ilgili yaptığı haberi eleştirerek, ''Bir tane gazete çıkmış, bir başlık atıyor, attığı başlıkla İmralı'dan haberler veriyor. Her zaman söyledim; 'bir kısım medya hiçbir zaman yanımızda olmadı' diye. Bu medyanın bazı uzantıları, kalemşörleri şunu yazıyor, 'Devlet yönetmek başka bir şey, gazete yapmak farklı bir şey'. Eğer bu ülkeye, bu millete zerre kadar sevdanız varsa şu çözüm sürecine katkıda bulunmak istiyorsanız böyle bir haberi atamazsınız, atmamanız gerekirdi'' diye konuştu.

KONUŞMAYIN

Çözüm sürecinin çok hassas bir süreç olduğunu, bu süreçte kendisinin konuşmadığını, arkadaşlarına da ''sabredeceksiniz, konuşmayacaksınız'' dediğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

BATSIN SENİN GAZETECİLİĞİN

''Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil bizim derdimiz üzümü yemek. Biz üzüm yiyeceğiz, o huzurdur, o refahtır, o bu milletin birliğidir, beraberliğidir. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Romanıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla aklınıza ne gelirse birliktir, beraberliktir. Ama bunlar ne yapıyorlar? Attıkları manşetlerle köşe yazılarıyla neymiş, gazetecilik yapıyorlarmış. Eğer böyle gazetecilik yapacaksan batsın senin gazeteciliğin. Biz bu millete hizmet istiyoruz. Medya yine şunu diyecek: 'Başbakan bize saldırdı'.

ENGELLERİ ÇEKER ATARIZ

Ben, şu anda gerçeği söylüyorum, bu süreç içerisinde kim bu çözüm sürecini baltalamaya çalışıyorsa o benim de arkadaşlarımın da Hükümetimin de karşısındadır. Çünkü biz burada her türlü riski almışız, bu yolda yürüyoruz. Önümüze konan taş engellemek içindir, biz o taşı önümüzden çeker, atarız ve bunu da dinlemeyiz. Kim olursa olsun, dinlemeyiz. Eğer zerre kadar bu vatana, millete sevgileri varsa lütfen kalkıp bu ülkede atılan bu güzel adımları engellemeye çalışmasınlar.

ONLARA RAĞMEN MİLLETİMİZ BİZİ İKTİDARA TAŞIDI

Gücümüzü Hak'tan ve halktan alıyoruz, onlardan değil. Biz zaten onlara rağmen bu ülkede iktidar olduk, biz onlarla iktidar olmadık. Onlara rağmen milletimiz bizi iktidara taşıdı ve milletimizle de yolumuza devam edeceğiz. Milletimizin onlara verdiği cevap ortada, yüzde 34,4 ile önce iktidar yaptı, '47' dedi, daha sonra 'yüzde 50' dedi. Kim dedi? Millet dedi. Eğer benim milletim bunu söylüyorsa milletimin dediğidir doğru olan, onların köşelerindeki yazılar değil.''

SÜREÇTE KONUŞMUYOR İŞ YAPIYORUZ

Başbakan Erdoğan, vatandaşlardan sadece ve sadece vicdanlarının, şehitlerin sadasını dinlemelerini, sadece akıllarının, ruhlarının ferasetine kulak vermelerini isteyerek, ''Biz bir açıklama yapmadıkça, teyit etmedikçe bütün söylentiler, dedikodular yalandır, iftiradır, asılsızdır. Ortaya dökülen iddialar, iftiralar terörün bitmesini istemeyen, bize karşı, çözüm istemeyen, Türkiye'nin büyümesini istemeyen bu çevrelerin açık bir sabotajıdır. Çözüm sürecinde kim ne söylerse söylesin, kim ne yazarsa yazsın, kim hangi iddiayı, hayali, tasavvuru dile getirirse getirsin son sözü millet söyler'' diye konuştu.

ALLAH'IN DA BİR HESABI VAR

Çözüm süreci başladığı andan itibaren herkesin daha dikkatli, sorumlu davranması gerektiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, ''Biz bu süreçte dikkat edin konuşmuyoruz, iş yapıyoruz, iş. Sürecin hassasiyetini gözeterek son derece dikkatli şekilde bu süreci ilerletiyoruz ama birileri süreci sabote etmek, süreci akamete uğratmak, süreci bu noktada engellemek için elinden geleni yapıyor. Onların nasıl bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı var'' dedi.

BİZE GÜVENİN BİZE İNANIN

Yola halis niyetle çıktıklarını, Allah'ın izni ve milletin desteğiyle süreci hayırla neticelendirmek istediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Biz samimi şekilde çözüm istiyoruz ama millete rağmen milletin değerlerine rağmen bir çözüm, çözüm değildir. Biz de böyle bir sürecin içinde zaten olmayız. Şehitlerimizin ruhunu incitecek, onların emanetine halel getirecek hiçbir adımı atmayız. Siz bize güvendiniz, inandınız, bizi bu makamlara taşıdınız. 10 yıl boyunca da sizin güveninizi boşa çıkaracak hiçbir girişimin içinde olmadık, şu anda da 10 yıl önce neredeysek yine oradayız. 10 yıl önce hassasiyetlerimiz neyse şu anda da o. Allah'ın izniyle sizlerin hayır duasıyla biz bu meseleyi inşallah çözeceğiz. Niyet hayr, akıbet hayr. Hiç endişe etmeyin, taviz vererek değil, geri adım atarak değil, terörle mücadeleden vazgeçerek değil, bu aziz milletin onurunu, şerefini ayaklar altına alarak değil, tüm bu hassasiyetleri gözeterek, kardeşlik hukukunu koruyarak kardeşçe biz bu meseleyi çözeceğiz. Dedikodulara, söylentilere, karanlık operasyonlara itibar etmeyin, bize güvenin, bize inanın. hayır dualarınızı eksik etmeyin.''