BIST 9.390
DOLAR 34,45
EURO 36,32
ALTIN 2.847,20
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan MHP'yi ülkücü idamla vurdu!

12 Eylül'de gerçekleştirilen idamlardan örnek veren Başbakan Erdoğan, CHP, MHP ve BDP tabanına seslendi...

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşurken 12 Eylül döneminde idam edilen solcu ve sağcı gençlerim isimlerini sayarken duygusallaştı. Konuşmasında özellikle askeri cunta dönemindeki idamlara değinen Erdoğan başta MHP olmak üzere CHP ve BDP tabanına seslendi...

HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü konuşmasının ilk bölümünde yine terör vardı. Erdoğan konuşmasına şöyle başladı:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Çukurca'da düzenlenen saldırıyla ilgili olarak "Olay sadece bir güvenlik meselesi değil. Olayın sosyolojik, psikolojik ve ekonomik boyutu" var diye konuştu. Erdoğan, bu konuda herkesin üzerine düşeni yapacağandan emin olduğunu söyleyerek 'Ben buna inanıyorum' dedi...

MUHALEFET AYAK BAĞI OLDU

Erdoğan, anayasa değişikliği çalışmalarında muhalefetin destek yerine köstek olduğu iddiasını şu sözlerle dile getirdi:

TBMM'de anayasa çalışmalarını yaparken muhalefet adeta sinirlerimizi test etme çabasına girdi. Muhalefet sadece gerilim çıkararak yasama faaliyetlerini yavaşlattı. Biz milletimizin menfaatine olan yasalarımızı çıkarmak için çaba gösterirken onlar bizi engellemeyi ve hızımızı kesmeyi hedeflediler. Onlar yapmayı değil yıkmayı destek olmayı değil köstek olayı tercih oldu. Muhalefet iktidarda olduğu zamanlarda da iş üretmedi ve ürütene de ayak bağı oldu.

MİLLETİN YÜZÜNE BAKAMAZDIK

Popülizmi tercih etmediklerini öne süren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz ülkemize ve bu millete sevdalıyız. Biz ne büyük ve mubarek bir yük taşımamızın şuuru içerisindeyiz. İdare edebilirdik, popülizme tevessül edebilirdik, risk almayabilirdik, başımızı ağırtmak istemeyebilirdik, bize dokunmayın dediklerinde bu meselelerle ilgilenmeyin dediklerinde geri adım atabilirdik. Ama o zaman milletimizin yüzüne bakamazdık. Bu milletin huzurunda başımız dik, alnımız ak hesap veremezdik.

MUHALEFET MİDAS'IN KULAKLARI GİBİ

Muhalefet partileri için 'Midas'ın kulakları gibi' nitelemesinde bulunan Başbakan, şu ifadeleri kullandı:

Hayal kırıklıklarına karşı çıktık. Hukuk dışı kirli örgütlenmelere karşı çıktık. Demokrasi, özgürlük, hak ve adalet mücadelesini tercih ettik. Bugün de milletin önüne ve oyuna getirdiğimiz anayasa değişikliği de bu büyük Türkiye mücadelesinin bir neticesidir. Anayasa değişiklik paketinin içindeki maddeler CHP, MHP ve BDP'nin üst yönetiminin, milletvekillerinin uykularını çok ciddi şekilde kaçırıyor. Bunlar Midas'ın kulakları öyküsünde oldukları gibi yalnız kaldıklarında ya kendilerine ya da yakın arkadaşlarına bu düzenlemeye karşı çıktıklarını itiraf ediyorlar.

SİZİN BİR FORMÜLÜNÜZ VAR MI?

Erdoğan muhalefete ilişkin olarak eleştirilerini sürdürdü ve şöyle seslendi:

Genel Kurul sürecinde anayasa değişikliğine ilişkin olarak tek bir somut gerekçe gösteremiyorlar. Neden hayır dediklerini neden bu değişimin karşısında durduklarını kendilerine de millete de izah edemiyorlar. Meseleyi şahsileştirmekten öteye gidemiyorlar. Anayasa değişikliğini karalamaya çalışıyorlar. Konuşmalarını iyi dinleyin, anayasa maddeleriyle ilgili bir şey söylediklerini duyamayacaksınız. Ülkenin her meselesinin çözümünü bu paketten bekliyorlar. Sizin işsizliğin çözümüne yönelik bugüne kadar söylediğiniz bir reçete, bir proje var mı?

YÜZDE 12'NİN ALTINA DÜŞECEĞİZ

Konuşmasında ekonomiye de değinen Erdoğan iddialarını şöyle sıraladı:

Kriz süresi içerisinde Amerika nereden nereye çıktı? AB ülkeleri nereye tırmandı? Türkiye ise şu anda nerede? Dünyanın en önemli ülkesi ABD şu anda 10 puana dayandı. Hamdolsun biz 12 puandayız. İspanya, Japonya, Rusya, İrlanda, AB üyelerine baktığınızda bunu görüyorsunuz. Nisan ayı verileri açıklandı. Mayıs, Haziran, Temmuz açıklanacak göreceksiniz, biz yüzde 12'nin çok daha altına düşeceğiz...

BU BİR MEMLEKET PROJESİ

Sözlerini tekrar referanduma getiren Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin tabanına hitap etti:

Bu anayasa değişikliği belki herşey değildir; ama çok önemli bir şeydir. Milli iradenin güç kazanması, vesayetçi ve statükocu anlayışın kırılması için tarihi bir adımdır. Milletimiz bizi anlıyor hem de çok iyi anlıyor. Sadece AK Parti seçmeni değil CHP'ye, MHP'ye, BDP'ye oy vermiş kitleler de bizi anlıyor. Miting meydanlarında bunu en yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz... Bu anayasa değişikliği bir AK Parti projesi değildir. Bir kişinin, zümrenin ve partinin projesi asla değildir. Bu paket Türkiye'nin talep ettiği değişimlerin önemli bir kısmını içereyen bir Türkiye, bir memleket, bir millet projesidir.

MİLLET EVET DİYECEK

12 Eylül günü referandum sandıklarından 'evet' oyu çıkacağını iddia eden Başbakan Erdoğan, devamla şunları söyledi:

Referandum demokratik bir haktır. İleri demokrasilerde sıkça başvurulan bir demokratik tercihtir. 12 Eylül'de Türkiye'nin geleceği oylanacaktır. Yakın siyasi tarihi ama trajik bir siyasi tarihi önününüze getirmeye çalaşıcağım. Bu dram olacak ama getirmek zorundayım. Bakınız Necdet Adalı 19 yaşında lise öğrencisiyken cinayet işlediği iddiasıyla 1977 yılında tutuklandı. Ben de o zaman bir siyasi partinin İstanbul Gençlik Başkanıydım.

ÖLÜMÜ ÖZLEDİM ANNE!

Erdoğan konuşmasının bu bölümünü 12 Eylül'de idam edilen gençlere ayrıldı. Ahmet Kaya'nın meşhur ettiği ve sözleri sosyalist şair Nevzat Çelik'in ait olan şiiri seslendiren Erdoğan şöyle konuştu:

Kendisini arayan mahkeme reisi Necdet Adalı'nın masum olduğunu iddia etti. Necdet Adalı asılarak idam edildi. Şair Nevzat Çelik'in şiiri bu zamansız ölümü resmediyor. Gerçekten çok duygusal:

Beni burada arama anne/Kapıda adımı sorma/Saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama/Kaç zamandır yüzüm traşlı gözlerim şafak bekledim/Uzarken ellerim kirişte/Ölümü özledim anne yaşamak isterken delice... Necdet Adalı 12 Eylül cuntasının idam ettiği ilk gençti...

ERDOĞAN'I AĞLATAN İDAM EDİLEN ÜLKÜCÜ'NÜN MEKTUBU

Okumak için ikinci sayfaya geçiniz


[PAGE]



Erdoğan 12 Eylül döneminde idam edilen ülkücü genç Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesine yazdığı mektubu okurken gözyaşlarına hakim olamadı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından o bölüm:

12 Eylül cuntasının ölüm kararlarını nasıl verdiğini biliyorsunuz değil mi? Bir bu yandan bir o yandan? 12 Eylülcüler asılan bir solcuyla denge kurmak için bir de sağcı idam etmek istediler. Necdet Adalı'dan birkaç saat sonra Mustafa Pehlivanoğlu daraağacına yürüdü. Mustafa'dan geriye şu satırlar kaldı: Sevgili anneciğim ve babacağım. Sizler beni bu yaşa kadar yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı işlemiş olduğum hataları affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin evladı olarak Cenab-ı Hakkın ve onun resülünün yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Ben de kardeşim Haydar gibi Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer cezam varsa suçumu çekmeye hazırım. Bir yanlış varsa idam edenler Allah'ından bulsunlar. Hakkım varsa hepinize helal olsun, siz de helal edin. Son olarak abime, yengeme...

ERDOĞAN YUTKUNDU VE DEVAM EDEMEDİ

Erdoğan mektubun bu bölümünde önce yutkundu ve sonra gözyaşlarına hakim olamayarak ağlamaya başladı. Erdoğan'ın ardından parti grubunda bulunan başta Bülent Arınç olmak üzeri diğer milletvekillerinin de duygusal anlar yaşayarak ağladığı görüldü...

ERDAL EREN'DEN MUHSİN YAZICIOĞLU'NA

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bir başka isim Erdal Eren, daha 17 yaşındayken tutuklandı. 18 yaşından küçük olmasına rağmen idam edildi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun Mamak'ta çektiği işkenceleri ve cezaevinden yazdığı şu dizeleri onun da edebiyete intikal ettiğinde unutmadı: Huzur dolu içimizde ben sonsuzluğu düşünüyorum/Ey sonsuzluğun sahibi sana ulaşmak istiyorum/Durun güneşimi kapatmayın/ Beton çok soğuk üşüyorum.

TÜRKEŞ KOALİSYONA DESTEĞİ

Hüseyin Karamahmutoğlu Mamak'ta başına vurulan dipçikle dünyaya veda etti. Bu zulümlerin bu insanlık dışı uygulamaların en yakın şahitlerinden mağdurlarından bir tanesi de Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay. 12 Eylül'de vefat eden babasının cenazesine dahi katılamadı. Rahmetli Türkeş'in 12 Eylül sonrası yaşadıklarından hiç bahsetmiyorum. 1992 yılında verdiği bir röportajda merhum Türkeş, DYP-SHP koalisyonuna neden güvenoyu verdiklerini şöyle açıklıyor: 12 Eylül Anayasası'na değiştireceklerine dair söz verdiler. 12 Eylül bize mağduriyetler getirmişlerdir. Ah Mamak Cezaevi'nin dili olsa da bize tabutlukları C-5'leri anlatsa...

DİYARBAKIR CEZAEVİ'NİN DİLİ OLSA!

Buradan ah Diyarbakır Cezaevi'nin dili olsa da konuşsa... Diyarbakır Cezaevi'nin dili yok. Keşke 12 Eylül'de orada yatan bazı MHP yöneticileri vicdanlarının sesine kulak vererek dürüstçe konuşsa... Evet tam 30 yıl sonra yine bir 12 Eylül günü bu işkencelerle milletçe hesaplaşacağız. Gencecik ölümlerle hesaplaşacağız. Zamansız vedalarla hesaplaşacağız. Gencecik idam edilen Mustafa'nın 'Allah'ından bulurlar' dediği 12 Eylül 2010 günüdür....

GELECEĞİMİZİ KURTARABİLİRİZ

Geçmişi kurtaramazsak bile geleceği kurtarabiliriz. Bir iade-i itibar bile yapamaz mıyız? İşte bu 12 Eylül bir iade-i itibar olacaktır. Ülkemin tüm kadınları, kendi haklarının anayasal güvenceye kavuşması için bu değişikliğe evet diyecekler. Sadece kadınlar değil onlarla birlikte erkekler de evet diyecekler. İlk defa bu seçimde oy kullanacak gençlerimiz evet diyecekler. Özürlü yavrularımız, yaşlılarımız, şehitlerimiz dul ve yetimleri için gazileri için onların avantajlı konuma yükselmeleri için evet diyecekler...

ANNELER VE MEMURLAR DA EVET DİYECEK

Fişleme gibi gibi insanlık dışı uygulamaların tarihe kavuşması için milletim tek yürek halinde evet diyecektir. Avrupa standartlarında bir anayasa mahkemesi uluslararası bir hukuk standartı için bütün milletim evet diyecektir buna inanıyorum. Üstünlerin hukukuna son verip hukukun üstünlüğünü egemen kılmak için evet diyecektir. Tüm memurlarımız ve onların aileleri evet diyecektir. Emeklilerimiz bu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için evet diyecektir.

MUHALEFET TABANINA NE DİYECEK?

Aklın ve mantığın yolu birdir. Ve o yol evettir. Biz bunu en açık şekilde en anlaşılır şekilde en basit şekilde milletimize anlatacağız. CHP, MHP,BDP kendi tabanlarına kendi seçmenlerine hayırı izah edemezken, biz en samimi şekilde neden evet denilmesi gerektiğini anlatacağız. Günlerdir bu değişikliğe karşı çıkıyorlar. Allah aşkına ne dediklerini anlayan var mı? Şuraya bakın Allah aşkına, Yalova'da konuşuyor ve şunları söylüyor: 12 Eylül'de idam sehpaları kırıldı. 17 yaşındaki çocuk idam edildi, insanın vicdanı sızlamıyor mu diye soruyor. Biz de aynı şeyi söylüyoruz.

İDAMA KARŞIYSAN NEDEN HAYIR DİYORSUN?

O çocuğun idam sephasına gönderilmesinden rahatsız oluyorsun da neden bu pakete hayır diyorsun. Neden hayır demesini anlatırken neden evet denilmesini anlatıyor. Her üç cümlede bir dizi Yüce Divan'la şahsımı tehdit ediyorlar. Biz millete hizmet yolunda canımızı ve başımızı koyduk değerli kardeşlerim. Biz korkularla değil ideallerle ilkelerle heyecanla aşkla ve sevdayla siyaset yapıyoru..

CHP GECEKONDUDAN DIŞARI ÇIKSIN

CHP bana Anayasa Mahkemesi'nin yanında ev almamı söylüyor. CHHP önce Anayasa Mahkemesi'nin bahçesine yaptığı gecekondudan çıksın. MHP hayır demekle kendi tarihi inkar ediyor. Emanete gölge düşürüyor. BDP demokrasiden yanaymış gibi davranıyor. Demokrasinin önüne set çekiyor. Tayyip Erdoğan bu değişiklikten ne kadar istifade ediyorsa benim Kürt kökenli vatandaşım da o kadar istifa ediyor. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımın aleyhinde bir tek madde var mı? Bu değişiklik bir AK Parti değişikliği değildir. Bu değişiklik çocuklarımız için, gençlerimiz içindir... Herkesi bu büyük değişim hareketine omuz vermeye davet ediyorum...

MEMLEKETİN DÖRT YANINA DAĞILACAĞIZ

Cuma günü itibarıyle gene kurul çalışmalarımız tamamlanacak ve hepimiz vatan topraklarına dağılacağız. Onlar çamur atacaklar biz sadece hakkı söyleyeceğiz. Biz sadece büyük değişimin kalp atışlarını anlatacağız, biz sadece büyük değişimi anlatacağız. Ben 36 ilimize giderek vatandaşlarımla kucaklaşacağım. Miting dışında orada birçok kanaat önderleriyle bir araya gelerek, halkımla gece geç saatlerine kadar sohbet etmek için gayretler içinde olacağız... İlk mitingi Bingöl'de ardından Elazığ'da yapacağız.

SUÇA İTİLEN ÇOCUKLAR YASASI MÜJDESİ

12 Eylül Anayasası'na 'hayır' oyu veren Bingöl ilimizde 'evet' kampanyasını başlatacağız. Allah yar ve yardımcınız olsun. Sizleri kutluyor, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum hepinizi sevgi ve saygıyla selamlarken suça itilen çocuklarla ilgili yasanın bu hafta Meclis'ten çıkacağı müjdesini size veriyorum. Sağolun, varolun, Allah'a emanet olun...