BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,84
ALTIN 2.967,70
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan meydan okudu! Bomba açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar'daki Ak Parti 22.istişare toplantısı kapanış konuşmasında önemli açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na sert sözlerle yüklenen Başbakan, dünkü gergin toplantıyla alakalı, "Sizin karşınızda Menderes’in akıbetiyle korkutulan, pısırık başbakan bakanlar da yok" dedi.

Ak Parti 22. istişare toplantısının kapanışında konuşan Başbakan Erdoğan, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu sert sözlerle eleştirdi.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satırbaşları: 

Cumhurbaşkanlığı seçimi, paralel örgüt, diğer örgütlerin yapılanmasıyla mücadele istişare toplantımızda ele aldığımız ağırlıklı konular oldu. son 200 yıl boyunca bu toprakların asli unsurları, millet, yoksullar, okuyamamış olanlar, kendisini ifade edemeyenler, fırsatları imkanları olamayanlar, milli ve manevi değerlerine bağlı olanlar, sistematik bir tahrike aşağılanmaya maruz kaldılar.

'BİZİM ÖZGÜVENİMİZİ YOK ETMEK İSTEDİLER'

Rahmetli Oğuz Atay, onları yani bizleri “tutunamayanlar” olarak tarif etmişti. Hiçbir ayrım yapmadılar. Elit bir zümre, Türk demeden, Kürt demeden, Alevi-Sünni demeden, halk yığınlarına karşı sürekli bir kibir sergilemişti. Son yıllarda birçok konuşmamda bunların üzerinde durdum. Bizim özgüvenimizi yok etmek istediklerini, bizim de buna karşı direnmemiz gerektiğini defalarca ifade ettim. Hani dikleşmeden dik durmak diye ifade ettiğim konu. Milletin 77 milyon ayrımsız şekilde bu toprakların birinci sınıf vatandaşı olduğunu defalarca vurguladım.

erdoğan-daniştay-sinirlendiği-an-trt-çekti.gifKAÇIRANLAR İÇİN! Cumartesi günü yaşandı!
ERDOĞAN'IN DANIŞTAY'DA SİNİRLENDİĞİ O TRT KAMERASINDAN (TIKLA İZLE)


'BİZİ TERBİYE ETMEYE KALKIŞTILAR'

3 Kasım 2002 seçimleri esasen bu kibir abidelerinin milletten ağır bir cevap aldığı tarih olmuştur. O kibir abideleri defalarca yolumuza çıktılar. Mürebbiye edasıyla, bizlere ve millete parmaklarını sallayarak bizi terbiye etmeye kalkıştılar. Tepeden baktılar, konuştular. Ve hani ülkede çoğunluğun oyunu alamıyorlar ya, biz azınlıkta kaldık diyorlar. Dolayısıyla azınlık olarak çoğunluğa biz tahakküm etmeliyiz diyorlar. Kendilerini ülkenin asıl sahibi addettiler. Kararları onlar vermek istediler. Ülkeye onlar istikamet çizmek istediler. Kaynakları adil biçimde paylaşmak yerine, tüm kaynakları kendileri için kullanmak istediler. Bu kesimler kibirlerinden bir milim bile geri adım atmadılar.

'KARŞINIZDA PISIRIK BAŞBAKANLAR YOK'

Biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Dün de ayrıntılı şekilde belirtim. İhtilaller dönemi artık kapanmıştır. Kibirle ders verme yöntemi artık kapanmıştır. Birileri kürsüde konuşurken kendisini yassıadanın savcısı, bizi de yassıada mahkemelerinde sanık gibi görüyor. Hukuk katili hukukçulara artık hiç kimsenin eyvalalhı yok. Herkes haddini bilecek. Herkes konumunu bilecek. Siyasete parmak sallamak isteyebilirsiniz ama biz bu istikametimizi asla değiştirmeyeceğiz. Yassıada günleri geçti.  Sizin karşınızda Menderes’in akıbetiyle korkutulan, pısırık başbakanlar bakanlar da yok.

Dün Danıştay’ın malum kuruluş yıldönümündeydik. Devletin zirvesi orada. Dünkü konuşmamda, kapanış konuşmasında yapacağımı söylemiştim. Çünkü bazı şeyler var ki, bunların milletçe bilinmesi lazım. Ben şu anda sadece istişare toplantısındaki kardeşlerime değil, aynı zamanda ekranları başında bizi izleyen 77 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Bu gerçeğin çok iyi bilinmesi lazım.

 Bizi bu makamlara millet getirdi. Hiçbir atanmış millletin temsilcilerine ders vermeye kalkışmasın. Dünki toplantıda Danıştay'ın başkanı çıkıyor 25 dakikalık herkesin saygı duyacağı bir konuşma yapıyor. Ev sahibi bu konuşmayı yaptıktan sonra orada konuşma yetkisi olmayan, (araştırmasını da yaptırdım, içtüzüğünde böyle bir şey yok) kişi hukukçusun orada konuşmanı yapacaksın ama her türlü saygısızlığı hakareti yapacaksın. Sayın Danıştay Başkanının 25 dakika konuşma yaptığı yerde 1 saat konuşma yapıyor. Devlet protokolünde böyle bir şey olamaz. Hücrelerine sinmiş kibirle pamak sallamaya yelteniyor. Devlet protokolü karşısında nasıl konuşulacağını insan kendine dert edinir, bir düşünür.

'DANIŞTAY SALONUNDA MIYIZ, CHP KURULTAYINDA MIYIZ ŞAŞIRDIM'

CHP kurultayının kürsüsünden değil Danıştay kürsüsünden konuşuyor yahu. İnanın Danıştay salonunda mıyız, yoksa CHP kurultayında mıyız şaşırdım. Şu hale bakın. Bir yüksek mahkemenin kuruluş yıl dönümünde, memleketin son yüz yıldaki tüm gündem konularını tek tek hatırlatıyor, siyasete siyasetçiye hiza vermeye çalışıyor.

'NE YAPTIĞIMIZDAN HABERİ YOK'

Engelliler konusundan başlıyor. Ki anlattığı şeylerden görüyorum ki, engellilerle ilgili ne yaptığımızdan adamın haberi yok. Cumhuriyet tarihinde Ak Parti iktidarının engelli vatandaşlarımıza yaptıklarını bugüne kadar hiçbir iktidar yapmadı. Baba dedesi de yapmadı. Onun iktidar olduğu partiler yapmadı. Biz yaptık, haberi yok. Oradan geçiyor basın özgürlüğüne, çevre meselesine çıkıyor sokak olaylarına. Van depreminden de bahsediyor. Van’da bir şey yapılmadığından bahsediyor.

'KİMSİN SEN YA?'

Şimdi orada insan nasıl olacak da buna tahammül edecek. Avrupa birliğinden de bahsediyor. ASELSAN Roketsan’dan bahsediyor. Yahu sen kim Aselsan kim? Kimsin sen ya. HSYK yasasına da değiniyor, sanat hakkında da görüşlerini aktarıyor. Tövbe tövbe…

Van'da deprem oldu aynı günün akşamı ben ve arkadaşlarım arama kurtarma çalışmalarıyla süratle Van'a yola çıktılar. Orada ekiplerimizi kurduk, bakan arkadaşlarımızı görevlendirdik başlarına da Beşir beyi getirdik. Çalışmaları koordine ettik. Toplam 29 bin 486 konteynırı depremzedelere sunduk. 175 bin 70 afetzede barındı. Türkiye’nin genelinde, nerede devletin sosyal tesisleri varsa, bu tesislere biz Van’daki depremzedelerimizden arzu edenleri otobüslerle taşıdık. Kalıcı konutların temelini depremden 39 gün sonra attık. İlk yıl bunların çoğu tamamlandı. Van, Edremit Erciş’te 17 bin 489 konut inşa ettik. Evini yapana yardım yöntemiyle köylerde 6202 konut inşa edildi. Toplamda inşa edilen konut sayısı 23 bin 691’e ulaştık. Bunlar bir yılda oluyor.

BERKİN ELVAN'A GÖNDERME

Bu beyefendi Danıştay kürsüsünden yakın zamanda gösterilerde hayatını kaybedenlerin isimlerini sayıyor, istismar yapmaya çalışıyor. İstanbul’daki olayı anlatıyor. İsim vermeme gerek yok. İstanbul’da yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan. Yüzündeki maskesi, sapanı, cebinde patlayıcılar. Ama kalkıyor bakıyorsun, malum medya ekmek almaya giderken… Maskeyle mi gidilir, patlayıcılarla mı gidilir? Her şey ortada. Ama aynı o olayların olduğu gün de kalkıp da terör örgütü Okmeydanı’nda gelip, Burakcan’ı orada şehit ederken o Burakcan’ı bu baro başkanı zikretmiyor. Burakcan’dan niye bahsetmiyorsun? Çünkü o teröre kılıf bulmamıştı, o evinin kapısının önünde, gelen kalabalıkların gelişinde kurban olmuştu.

Sıkıntı burada. Çünkü burak istismara elverişli değildi. Ama diğerleri istismara elverişliydi. Burak için belki her yıl anma töreni yapılacaktır ama bunlar istismara açık yapacakları kutlamalarla oy devşireceklerini zannedeceklerdir.

'BU PİŞKİNLİKTİR, YÜZSÜZLÜKTÜR'

Bütün bu acıları çektiren kim biliyor musunuz bu idam kararlarını veren kim bu konuşanın dede babası da o insanların içinde . O üç tane idamla ilgili Turan Feyzioğlu'nun da ismi var. Sen önce bunun hesabını ver ya. Genel Başkanlığa heveslendiğin parti CHP'dir bu pişkinliktir, bu yüzsüzlüktür. 

'SİZ KİMSİNİZ YA?'

Dün devlet protokolüne yapılan bu saygısızlık değişmez bir zihniyetin ruh halidir. Siz kimsiniz ya? Siyasetçiye ayar verme cürretini kendinizde görüyorsunuz? Bunların dede babalarının alışkanlığıydı, bitti o artık gazi oldu. 

Bir Baro Başkanı CHP'ye genel başkan oma sevdasıyla kürsüyü bu şekilde meşgul edemez. Cübbelerine sığınanların bizi hizaya sokma girşlerine asla papuç bırakmayız. 

'TAŞIMA SUYLA ÇATI KURULMAZ'

Birileri çıkmış çatı aday diyor. 30 Mart’ta milletin estirdiği rüzgar bunların çatılarını uçurdu. Şimdi yeni çatı kurmaya çalışıyorlar. CHP genel müdürü ne diyor? Adayımız MHP’nin desteğini alacak diyor, Kürtlerin desteğini alacak diyor, sosyalistlerin desteğini alacak diyor. E haliyle, hem ulusalcı, hem milliyetçi, hem sosyalist, hem kucaklayıcı, hem faşist olacak. Gerek bozkurt işareti, gerektiğinde zafer işareti yapacak. Aslında Pensilvanya’daki hocaları bu tanıma uyuyor ama onun da üniversite mezuniyeti yok sıkıntı burada. Biz de bunların adaylarını merakla bekliyoruz.

Ödünç oyla, taşıma suyla çatı kurulmaz. 10 Ağustos’ta millet bir kez daha onlara öğretecek.