MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan Meclisteki Bütçe görüşmeleri arasında bir fırsat bulup izlenmilerini İnternethaber'le paylaştı.
Abone olNESRİN YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Meclisteki mütevazı odasında sıcak bir karşılama sonrası, MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'la hala devam eden bütçe görüşmeleri, Başbakanın görüşmeler sırasında söyledikleri ve gündeme dair siyasilerden gelen açıklamalarla ilgili konuştuk.
BAŞBAKAN METİN ŞENTÜRK GİBİYDİ
Bütçe görüşmeleri sırasında Başbakanın konuşması ve ekonomik gelişmelere yönelik değerlendirmeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
"Başbakan kendine has üslubu olan bir siyasetçi. Başbakan duymak istediklerini çok rahat duyuyor, cevaplamak istemediklerini zaten duymuyor. Dün de bizi şaşırtmadı. Kendisine yöneltilen bir sürü soru ve suçlama vardı, bunların hiçbirisine değinmedi, yine bildik 2002-2012 karşılaştırması yaptı. 2002'ye gelene kadar 1996'da kabinede olan insanlar vardı, şimdi onlar AKP Milletvekili. Oradaki rakamlara da değinmesi gerekiyor ama değinmiyor. 10 yıl, bir ülkenin tarihinde önemli bir süre, elbette 10 yılda gelişmeler olacak. Ama bu gelişmelerin hep müspet taraflarını ele almak yerine müspet olmayan taraflarını da dile getirmek lazım. Adı üzerinde, bütçe. Bütçe konuşulurken, ekonomik veriler üzerine konuşmak daha uygun. Ama Sayın Başbakan, dünkü konuşmasında demogojiye sığındı. Demogoji ve polemikleri seviyor. Ama bir de şu var, karşısında prompter olmadığı için Sayın Başbakan pek formunda değildi, performansı çok düşüktü, zayıf kaldı. Prompter'sız bir Tayyip Erdoğan Metin Şentürk'e benziyor."
BAŞBAKAN İŞSİZLİĞE HİÇ DEĞİNMEDİ
"Başbakan bütçe rakamlarına değinirken, en önemli meseleye, istihdam meselesine değinmedi. Gerçi bu konuda çok konuşmasına da gerek yok. Maliye Bakanı bütçe sunuşunda, büyümeyi yüzde 3 olarak revize etti. Bu da büyümenin yüzde 7'nin altına düştüğü anlamına gelir. Bu sonuç işsizliği daha da çoğaltır. Türkiye'deki nüfusun artışına bakılırsa, büyüme oranı yüzde 7.2 olmalı ki işsizlik azalabilsin. Bunun altına düşüldüğünde Türkiye'de işsizler çoğalacak demektir. 2013'te Türkiye'de işsizler ordusu daha da çoğalacak."
KAPALI KAPILAR ARDINDA PAZARLIK VAR
"Başbakanın ekonomiyle ilgili söyleyeceği çok şey olmadığı için, farkıl farklı konulara değindi. Ama değindiği hiçbir konu, Türkiye'yi, Türk insanını istediği noktalara taşıyamadı. Mesela ben Türkiye'nin hiç ayrılık ve bölünmenin konuşulmadığı bir ülke olmasını isterim. Bu konuları hiç konuşmadı. Türkiye hızla ayrılığa bölünmeye doğru gidiyor. Sayın Başbakan sadece, kapalı kapılar ardında kumpas kurduğu BDP grubunu suçlayarak bitirdi konuşmasını. 2013 yılı bu konuda çok sorunlara gebe. BDP grubundaki bir milletvekili çıkıp "Cumhurbaşkanı ve Başkan olmak istiyorsa zaten özerklik konusunda biz anlaştık. Bizi bu da tatmin etmez, bizim için hadise tam bağımsızlıktır." Aynen bu ifadeyi kullanıyor. Burada özerklik konusunu belli bir noktaya kadar taşıdıkları görülüyor. Başbakan bunu, kürsüde reddediyor ama kapalı kapılar ardında zımnen kabul ediyor. Türkiye'ye bu saatten sonra bütçe sunsa ne olur? Sana 780 bin kilometre kare verilmiş bir Türkiye'yi sen 780 bin kilometre kare olarak teslim edemeyeceksin anlamı çıkıyor buradan."
ALKIŞA ALDANMASINLAR
"Dün Başbakan konuşurken AKP grubu Başbakanı çok coşkulu alkışladı ama ben, Çavuşesku'nun Romanya parlamentosundaki son konuşmasını hatırlıyorum. Onu da büyük bir coşkuyla alkışlamışlardı. doğru birşey yapmıyorsanız alkış yanıltıcı olabilir. Bu alkışa aldanmayın. Yarın insanlar alkışlayabilirler ama yarın ne tepki gösterecekleri belli olmaz."
Başkanlık sistemi için nedüşünüyorsunuz?
AKP İKTİDARI SAĞOLSUN!
Türkiye her geçen gün faşizme doğru gidiyor. Faşizm şu anda Türkiye'nin önündeki ciddi bir sorun. Başbakan tek başına karar vermeyi çok sevdi. Şu an 25 Bakanı var, 15'e indirmenin hesabını yapıyor. Hatta biliyorum ki Başbakana göre Bakana gerek bile yok, ve dahası neredeyse mecliste milletvekili bile istemeyecek. Her şeyi ben hallederim diye düşünüyor. Memleketi yönetmek tek adamın eline düşerse bunun adı faşizm olur."
"AKP iktidarından bir konuda çok memnunum bunu söylemek isterim, 30 yıldır boynumuza asılan bir faşist yaftası vardı. Millet AKP iktidarını görünce gerçek faşistin kim olduğunu anlamış oldu. Bu konuda AKP iktidarından çok memnunum. Bizi akladı."
Ergenekon davasında sona geliniyor. 13 Aralık'ta nasıl bir sonuç çıkar sizce?
AKP İHANET ŞEBEKESİDİR
"Ergenekon soruşturmasında karar aşamasına geliniyor. Burada çıkacak karar Balyoz Davası'ndaki karardan farklı olmayacaktır. Bu davaların hepsi ortak bir çıkışa doğru gidiyor, o da Mehmet Öcalan'ın açıklamarıyla birleştirirseniz sonucu görürsünüz. Mehmet Öcalan, "2013'te abim serbest" diyor. Yani 2013'te Öcalan'ın serbest kalabilmesi için birilerinin tutsak edilmesi gerekiyor. Balyozda Engin Alan dahil birsürü subayı tutsak yaptılar. Ergenekon da öyle. Gizli tanığı terörist olan bir dava bu. Artık Ergenekon'un bir inandırıcılığı kalmadı. Siz kalkıp da terörle mücadele etmiş kişileri bir termristin tanıklığında mahkum edemezsiniz. Terörist tanık, Genel Kurmay Başkanı sanık, böyle dava olmaz. Toplumun gazını almak için Abdullah Öcalan serbest bırakılınca, bakın askerleri de serbest bırakıyorum denebilir. Bu dava tek başına skandal. Millet AKP iktidarının bu ihanetini hiç unutmayacak. Tarih kitapları AKP iktidarını ihanet şebekesi diye yazacak. Şu anki durum gelip geçici. Daha öncekiler gibi bu dönem de kapanacak"
Türkiye'de muhalefet yok deniyor, AKP'nin iktidarda olmasının sebebi etkin muhalefet yapılamayışı mı?
AKP BİR KONJOKTÜR PARTİSİ
"Biraz özeleştiri de yapmak lazım, eksiklerimiz de olabilir tabi, halkın nabzını iyi tutmak lazım. Ama bir gerçek var, Türkiye yatırım yapılabilir bir ülke olmadığı halde hala dışarıdan kayıtdışı para geliyorsa, bu, birilerinin Türkiye'yi ayakta tutma çabası olduğunu gösterir. Yani Türkiye'ye biçilen bir rol var, bu rolü de AKP'den başka üstlenecek kimse yok. Dolayısıyla dünya siyaseti AKP'nin iktidar olmasına çok müsait. Bu konjoktür sona erdiğinde AKP'yi iktidarda hiçbir güç tutamaz. Bu konjoktürel bir iktidar. Daha önce Irak'a müdahele etmek isteyen ABD, 3'lü koalisyon döneminde bu müsadeyi isteseydi ne AKP kurulurdu, ne de Tayyip Erdoğan olurdu. dünya konjoktürü Erdoğan'nın bu ülkeyi yönetmesine cevaz veriyor. Ama artık sona doğru geliniyor. Türkiye'de muhalefet yok demek haksızlık olur. Esas resmin büyüğüne bakılırsa bu ortaya çıkar."
Başbakanın gündeme bomba gibi düşen açıklamaları oluyor, Muhteşem Yüzyıl çıkışı da bunlardan biri, dizi yayından kaldırılabilir, ne düşünüyorsunuz?
AMAÇ GÜNDEM DEĞİŞSİN
"Başbakan, sürekli gündem değiştirme çabasında. Muhteşem Yüzyıl, kürtaj, üç çocuk meselesi, bunlar ne kadar uçkurcu bir iktidar olduğunu gözler önüne seriyor. Muhteşem Yüzyıl bir dizi. Kanuni Sultan Süleyman'la ilgili fikirlerimi beyan etmeye kalksam, Başbakandan fersah fersah daha ileride demeçler verebilirim. Başbakanın dizye yönelik söylemleri bir cehalet göstergesi. Bu bir senaryo, bir senaryoda farklı şeyler olabilir. Amacı gündem değiştirmek, bu da onun hoşuna gidiyor. Ben merak ediyorum acaba izdivaç programlarını da izliyor mu? Açıkçası Başbakandan, "bu kadınların işi yok mu bu programda koca arıyorlar, bunun yerine hacca gitsinler" diye bir demeç bekliyorum açıkçası."
HÜRREM İSTEDİĞİ GİBİ GİYİNSİN
"Hürrem dizinin bu bölümünde kapanacakmış. Türkiye buna mahkum mu? CHP gelirse Hürrem bikini giyecek, AKP gelirse türbana girecek. Hürrem istediği gibi giyinemeyecek mi bu ülkede? Hürrem ne zaman istediği gibi giyinirse o zaman Türkiye'de demokrasi olur."