Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taraf gazetesi ve yazarı Ceyda Karan'dan 15 bin lira manevi tazminat kazandı.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yazısında "kişilik haklarına saldırı ile haksız ve hukuka aykırı beyanda bulunulduğu" gerekçesiyle açtığı davada, Taraf gazetesi ve yazarı Ceyda Karan'dan 15 bin lira manevi tazminat kazandı.
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Burhanettin Sevencan ile gazetenin ve Karan'ın avukatı Lale Şimşek katıldı.
Avukat Sevencan, davanın kabulünü ve tazminata karar verilmesini talep ederek, "Taraf gazetesinin yazarı Ceyda Karan'ın 28 Mart 2014'teki yazısı müvekkilimin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir" dedi.
Avukat Şimşek ise davayı kabul etmediklerini ve arabuluculuk sisteminden yararlanmak istemediklerini belirtti.
Şimşek dava konusu yazının Erdoğan'a yönelik kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığını ve basın özgürlüğü kapsamında eleştiri niteliğinde olduğunu savundu.
Hakim Ahmet Arslan, davayı kısmen kabul ederek, davalıların 15 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verdiğini açıkladı.
Dava dilekçesinde, yazısında, Erdoğan'ın "kişilik haklarına saldırı ile ile haksız ve hukuka aykırı beyanda bulunulduğu" gerekçesiyle Karan ve Taraf gazetesinden 30 bin lira manevi tazminat talep edilmişti.
Dilekçede, "tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödememesi" istenmişti.
"BU MAŞBAKAN KOLTUĞUNU BIRAKMADIĞI SÜRECE ÜKE YÖNETİLEMEZ"
İşte Karan'ın davalık olan "Mivitır direniyor da, maşbakan kapatıldı!.." başlıklı yazısından bir bölüm:
"Sadece partinin başını hedef tahtasına koymak büyük hata ve haksızlık olur. Bu balık baştan kokmaya başlamış olabilir, ama tam anlamıyla bir leş artık. Çok pis kokuyor. Zaten tapelerin yüzde 1’i gerçek olsa dahi, bunların ciğerinin beş para etmez olduğu ortada!
Hiçbir çözüm yolu kalmadı. Twitter yasağıyla birlikte zaten milletin en az yüzde 55’inin adını ya da unvanını ağzına almadığı bu kişi, “Tivitır, mivitır, hepsinin kökünü kazıyacağız” dediğinden bu yana, millet de diyor ki; “Başbakanmış, maşbakanmış bunu kapatmalı”!
Ne yazık ki çıplak ve acı bir gerçek var artık... Bu maşbakan koltuğunu bırakmadığı sürece diyeceğim ama artık o da değil, bu AK Parti hükümeti ve bürokratları mahkemelerde hesap vermediği sürece artık bu ülke yönetilemez! Yönetir gibi yaparsınız, bir süre yönettiğinizi sanırsınız, bunun için ülkeyi her türlü kaosa sürükleyebilirsiniz, hatta türlü çeşit planlarla savaş çıkartmaya kalkışıp vatan evlatlarını yok yere ateşe bile atabilirsiniz. Ama bütün bunlarla ancak birkaç yıl idare edebilirsiniz, polis şiddetiyle, yetmezse it sürüleriyle korku salarak idare edebilirsiniz ama önce koskoca bir ülkeyi bitirirsiniz! Tıpkı Filipinler’in hırsız-katil diktatörü Marcos gibi, tıpkı Haiti’nin diktatörü Duvalier gibi... Heyhat onlar bile geçmişte kaldı, bu çağın adı Bilgi Çağı, diktatörleri çok kötü madara ediyor! Bugün değil ama çok yakın!.."