Erdoğan'ın AK Parti mitinginde LGBTİ bayraklarını görünce "kim bunlar" diye sorduğunu anlatan AK Parti’li LGBTİ Melih Meşeli çarpıcı açıklamalar yaptı.
Abone olAK-LGBTİ ekibinin kurucularından Melih Meşeli, Cumhuriyet'ten Pınar Öğünç'e konuştu.
İçlerinde Saadet Partili ya da MHP’liler olsa da ağırlıklı olarak AK Parti’li LGBTİ bireyleri olduğunu söyleyen Melih Meşeli, aralarında öğretmen, avukat, savcı ve hatta imamların olduğunu söyledi.
Erdoğan'ın AK Parti mitinginde LGBTİ bayraklarını görünce "kim bunlar" diye sorduğunu anlatan Meşeli, o gün yaşananları şöyle anlattı: “Normalde Filistin, Suriye, hiçbir bayrak alınmıyordu. Gömleklerimizin içine soktuk, arandık ama bulamadılar. 20-30 bayrak sokabilmiştik. Amacımız medyanın görmesini sağlamaktı, farklı yerlere dağıldık. Var olduğumuzu göstermek istiyorduk. Bayrakları açınca bir an Başbakan (Tayyip Erdoğan) şoka girdi. Aldığımız bilgiye göre danışmanlarına sormuş kim bunlar diye, ‘LGBT bireyler’ demiş, ‘Hoş gelmişler’ demiş konu kapanmış”
İşte Pınar Öğünç'ün köşesinden o söyleşi:
"2014’te yerel seçim sonrası kutlama amaçlı bir LGBTİ Facebook hesabında buluşup binlere ulaşmışlar. Yönetim kadrosundaki bir anlaşmazlıkla zaman içinde Facebook’ta yeni bir sayfa açılmış, oradaki 300 kişiye, 500-600 kişi daha eklememiz gerektiğini söylüyor Meşeli. Ağırlıklı erkek eşcinsellerden oluşan grupta, çok az sayıdaki lezbiyen, trans ve travesti toplantılara katılmıyormuş.
Bu hesapların sahte, troll olduğuna dair şüpheyle sık karşılaşıyorlarmış. Hem Müslüman, hem eşcinsel, hem AK Partili olunca insanların inanamadığını söylüyor: “Seçmeni bilinçlendirmekten başka amacımız yok, eşcinsellerin öcü olmadığını göstermek istiyoruz. Bu inanamamada hükümetin LGBT bireylere söyleminin sert ve net olmasının etkisi var. Gerçi 2002’de Tayyip Erdoğan bir TV programında LGBT hakları olmalıdır diye konuşmuştu ama sonra lafta kaldı. Ben kendisinin yerinde olsaydım, daha kibar demeyeyim de ılıman bir dille “Daha vakit var”, “Türkiye şu an hazır değil” gibi şeyler söyleyebilirdim. Sert söylemler seçimde LGBT oylarının AK Parti’den kaymasına da neden oldu” diyor. Öz babası gibi sevdiğini söylediği Erdoğan’a tek laf kondurmuyor. Şimdiye dek partinin İstanbul İl Başkanı’yla beş kez görüşme talepleri olmuş, cevap alamamışlar ama ümitliler.
Meşeli, Saadet ve Refah Partisi seçmeni olup AK Parti’ye kayan, muhafazakar bir aileden. 30 yaşında, tekstil ve bijuteri sektöründe işçi. “Üniversite mezunu sanıyorlar ama lise terkim” diyor. Ailesi eşcinselliğini biliyor ama laf dokundurmalar dışında çok konuşmuyorlarmış. Meşeli, iş dışında çokça vaktini AK LGBTİ’ye ayırıyor, ilahiyat fakültelerinde LGBTİ konulu bazı tezler için mülakâtlar yaptığını söylüyor.
GS MAÇINDAKİ FB’Lİ
Onların isimlerini cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Erdoğan’ın Maltepe mitingiyle duydu Türkiye. Heyecanla anlatıyor o günü. “Normalde Filistin, Suriye, hiçbir bayrak alınmıyordu. Gömleklerimizin içine soktuk, arandık ama bulamadılar. 20-30 bayrak sokabilmiştik. Amacımız medyanın görmesini sağlamaktı, farklı yerlere dağıldık. Var olduğumuzu göstermek istiyorduk. Bayrakları açınca bir an Başbakan (Tayyip Erdoğan) şoka girdi. Aldığımız bilgiye göre danışmanlarına sormuş kim bunlar diye, ‘LGBT bireyler’ demiş, ‘Hoş gelmişler’ demiş konu kapanmış” diyor Meşeli. Meydanda arkada fısır fısır “indirin o bayrakları” diyenleri de çok önemsememişler. Büyük risk... “Ya yaka paça dışarı atılsaydınız” sorusuna bunu düşünmedikleri cevabını veriyor. O günü tam şöyle tarif ediyor: “Galatasaray maçına Fenerbahçe bayrağıyla gitmişsiniz; büyük cesaret...” Sonradan başka bir risk akıllarına gelmiş: “Bize paralelci, propagandacı diyebilirlerdi. Biri söylese, milyonlarca insanın içinde linç edilebilirdik”.
HASTALIKSA İLACI NE?
O günden sonra birçok mitingde boy gösterdiklerini, görünürlüklerinin arttığını söylüyor. “Tamam AK Partiliyiz ama bu konudaki politikasını da eleştiriyoruz. AK Parti’nin LGBT’yle alakalı bilinçsiz ve ezberci bir tavrı var” diyor. Önerileri de eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları. Hatta fazla iddialı, Türkiye’de LGBTİ’lerin meselelerini ancak AK Parti’nin çözebileceğini söylüyor, 13 yıldır Onur yürüyüşünün yapılabilmesini buna bağlıyor.
Peki parti içinden, çevresinden gelen eşcinselliğe dair “sapkınlık”, “hastalık”, “insanlığın helak nedeni” gibi açıklamaları duyunca ne hissediyor? “Rahatsız oluyoruz tabii ki. Hastalıksa ilacı nedir, hastalıksa neden günah diye soruyoruz ” diyor. Gayet politik bir meseleden ve çelişkilerden söz ediyoruz ama o sadece zamana ihtiyaç duyduklarını düşünüyor. Eşcinselliğin Osmanlı’da ‘rahatça yaşanan bir kimlik” olduğundan söz ediyor. Bugün Osmanlı geçmişi ayrı bir hevesle sahiplenilirken bu da ayrı bir çelişki olarak ortada.
Diğer yandan nefret söylemini yayın çizgisi yapmış kimi gazetelerin de hedefindeler. Daha geçenlerde eşcinseller için “ahlaksız” sıfatını kullanan Yeni Akit’e “Kendine gel Yeni Akit!!! Bize ahlaksız demek senin haddine mi?” diye cevap verdiler Twitter’dan.
“Onur Yürüyüşü’nün kendi sloganı ‘Alışın her yerdeyiz’dir. Biz de ‘AK Partiliyiz, eşcinseliz, alışın her yerdeyiz’ diyoruz ama işte alışamıyorlar” diye sitem ediyor sonra gülerek.
EŞCİNSEL EVLİLİK TALEBİMİZ DEĞİL
Dış ülkelerin kanunları bizi çok ilgilendirmiyor çünkü ahlak yapısı, örf ve âdet olarak bağdaşmıyoruz. Türkiye için daha zaman var. Bizim eşcinsel evlilik talebimiz yok zaten. İnsanlar LGBT’nin ne olduğunu bilmiyorken, karambolde oldu diyelim, bu kaos ortamı yaratır. Homofobiklik daha da yaygınlaşır. Evlilikten önce daha senin yaşam hakkın yok, barınma hakkın, sosyal hakkın, çalışma hakkın yok. Sondan başlarsan ne olacak?
EŞCİNSELLİK AYRI, İBADET AYRI
AK-LGBTİ ve çevresinin diğer LGBTİ dernekleriyle sorunu var, hatta Meşeli bayağı tepkili. Onların sınırsız özgürlük talep ettiğini, eşcinselliği özendirdiklerini düşünüyor. “Biz öyleyiz ama eşcinsellik iyi bir şeydir demiyoruz. Siyasi olarak zaten ayrıyız onlarla” diyor. Yine de “alanı boş bırakmamak”, “var olduklarını göstermek” gibi gerekçelerle Onur Yürüyüşü’nü önemsemekten de vazgeçmiyorlar.
Meşeli’nin bir itirazı da eşcinsellerin ibadetini sorgulayanlara: “Dışardan günahkâr görünebilirim ama belki herkesten çok iman vardır içimde ya da iyi bir insanımdır. Heteroseksüel biri, onu öldürmüş, bunu çalmış, şunun hakkını yemiş, hırsızlık yapmış. Sizin kıldığınız namaz, tutuğunuz oruç kabul olmaz diyorlar. Allah bizi böyle yaratmış, kimini sakatlıkla, kimini zenginlikle, kimini fakirlikle deniyor.Seni de eşcinsellikle deniyor. Benim eşcinsel imam arkadaşım, Hac’ca giden eşcinsel arkadaşım var. Eşcinsellik ayrı, ibadet ayrı” diyor."