Başbakan'ın Avrupa Parlamentosu'nun "Gezi" kararı sonrası tepki gösterdiği Brüksel'den yeni bir açıklama var.
Abone olKomisyonun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle adına yapılan açıklamada, "İstanbul'da yazdığımız tweet yanlış anlaşıldı" denildi.
Füle, "İstanbul'daki konferansta Gezi parkı ile saygılı ve kapsayıcı bir diyalog çağrısında bulunanlara el uzatma fırsatının kaçırılmış olması hayal kırıklığı yaşattı." şeklindeki tweete atmıştı.
Tepki gösteren Erdoğan, da "Genişlemeden sorumlu olan bir adamları var. Buraya geliyor bizimle konuşuyor. Benim karşımda en ufak bir antitez ileri süremiyor çıkıyor twit atıyor. Bu ahlaki mi?" diye sormuştu.
ELEŞTİRİ KONFERANSA YÖNELİKMİŞ
Fule'nin sözcüsü Peter Stano "En açık ve net şekilde söyleyebilirim sayın komiserin tweeti Başbakan Erdoğan'a ve onunla yapılan ikili görüşmeye değil, tamamen İstanbul'daki konferansa yönelikti. Komiser Füle Sayın Erdoğan'ın ikili görüşmelerle ilgili daha önce yaptığı açıklama olan "son derece iyi verimli ve yararlıydı görüşlerini paylaşmaktadır" dedi.
İHA muhabirine konuşan Stano Avrupa Parlamentosu'nun 'Gezi Olayları' Kararına Türkiye'nin 'tanımıyoruz' tepkilerini de değerlendirdi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Burada dikkat çekmemiz gereken iki şey var. İlki; Avrupa Parlamentosu'nun AB'nin son derece önemli bir kurumu olduğudur ki Türkiye de bu birliğin bir parçası olmak istemektedir. İkincisi; Füle'nin de söylediği gibi biz Avrupa olarak Türkiye ile bu yolda ilerlemek ve gerekli adımları atmak için hazırız ve başarılı olmak için tüm adımları birlikte atmak durumundayız. Bunu yapmanın da yolu tüm tarafların güvenebileceği bir üyelik sürecinden geçiyor. Bizce bu süreç AB standartlarına ulaşmanın en sağlam ve hızlı yoludur. Sanıyorum her iki taraf da hem fikirdir ki AB üyelik süreci modernleşme ve demokratikleşme yolunun en güçlü ve önemli kriterini oluşturmaktadır."
DİĞER ÜLKELERDE SORUŞTURMA AÇILDI VE TAMAMLANDI
Stano, Başbakan ve bazı bakanlar tarafından kendilerine İngiltere, Yunanistan gibi ülkelerde yaşanan polis-sivil çatışmalarının hatırlatıldığını ifade ederek buralardaki örneklerde kendileri için önemli olanın hukukun üstünlüğü çerçevesinde vatandaşların temel haklarının garanti altına alınmış olmasının ve bu haklar her çiğnendiğinde her olay için ayrı ayrı inceleme yapılarak, güvenilir ve şeffaf soruşturmaların açılmış ve tamamlanmış olmasının önemli olduğunu kaydetti. Stano, "Eğer oradaki insanların haklarını sınırlandırmak için herhangi bir neden varsa bile bu sınırlandırma ve müdahale 'orantılı' olmak zorunda ve eğer orantısız olmuş ise de derhal gerekli soruşturma ve inceleme yapılmak zorunda ki Avrupa ülkelerinde de olan zaten budur."