Başbakan Erdoğan, 52 kişinin hayatını kaybettiği Reyhanlı saldırılarıyla ilgili CHP yönetime ağır suçlamalarda bulundu.
Abone olBaşbakan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nu Şam yönetiminin oyununa alet olmakla suçlayıp istifaya çağırdı.
Saldırının planlayıcısının CHP heyetiyle olan irtibatını anlatan Erdoğan, konuyla ilgili istihabaratın elinde fotoğrafların olduğunu açıkladı.
BİNDİRİLMİŞ KITALAR POLEMİĞİ
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Reyhanlı ziyaretindeki kalabalığa ilişkin ''Bindirilmiş kıtalar'' ifadesini eleştirerek, "O sizin meşrebinizdir, mizacınızdır. Bizim bu tür toplantı anlayışlarımızda bindirilmiş kıta anlayışımız yoktur. Bindirilmiş kıtalarla kendimizi aldatmayız. Reyhanlı, AK Parti'nin yüzde 72 oy aldığı bir ilçedir" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın hedefinde Esad'a taşeronluk yapmakla suçladığı CHP yönetimi vardı:
CHP'YE YAKIN GAZETENİN MUHABİRİ AJANLIKTAN TUTUKLANDI
"11 Mayıs'ta Reyhanlı'da bu alçakça saldırıların hemen ardıından bize ve hükümetimize yönelik kampanya için start verildi. Başta CHP olmak üzere tahrik edici girişimlerde bulundular. Ne Reyhanlı'da ne de Hatay'da muhalefetin vebazı medya kuruluşlarının iddia ettiği gibi bir atmosfer yok. Hatay'da çok ağır ve tehlikeli tahrik girişimleri var. Bunları biliyoruz ve takip ediyoruz.
VATANA İHANET DERECESİNDE ŞAHISLAR TESPİT EDİLDİ
Bu oyun Türkiye dışında tezgahlanıyor, Türkiye içindeki yandaşlarıyla organize edilmeye çalışılıyor. Hatay'daki gazeteci, tüccar, işadamı kılığındaki bazı vatana ihanet derecesindeki şahıslar tespit edildi. Bu şahısların CHP ile ilişkisi de tespit edildi. CHP'ye yakın bir gazetenin Hatay temsilcisi, ajanlık suçundan tutuklanmıştır.
Biz ne Suriye'deki ne de dünyanın herhangi bir yerindeki olaya etnik veya mezhepsel temelde bakmadık. Hiçbir zaman etnik milliyetçilik yapmak suretiyle bir ayrıma gitmeyiz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir siyesi parti ucu dışarıda böyle karanlık bir ilişkinin içinde yer almamıştır. Son dönemde CHP'den iki heyet Suriye'ye gitti. Eli kanlı Esed ile görüştü. Utanmadan, sıkılmadan fotoğraf çektirip yayınladılar.
İki kez Şam'a giden CHP heyetine rehberlik ve aracılık eden kişi, hem Reyhanlı saldırısını hem de kamplara yönelik bombalama, öldürme ve kaçırma girişimlerini planlayan şahsın ta kendisidir
Mayıs ayında hem Reyhanlı saldırısı hem de planlanan saldırılar için emniyet operasyonlar düzenledi. Bu eylemler Suriye içinde işadamı kılığındaki biri tarafından planlandı. Bu zatın babası da Hafız Esed'in yakınıydı. Malesef Hatay'da ihanet içindeki TC vatandaşı da kullanıldı..
CHP'Lİ VEKİLİN YAKIN AKRABASI
CHP'ye yakın gazetenin Hatay temsilcisi ve CHP milletvekilinin yakın akrabası bu karanlık tezgahın içinde yer aldı. CHP heyetinin Suriye'ye iki ziyaretinde de bu bahsettiğim şahıs eşlik ediyor ve hatta görüşmelere katılıyor, fotoğraflarda da yer alıyor. CHP Genel Başkanı ve bazı arkadaşları boğazlarına kadar çamura batmış durumdalar.
DEVE YOK OTOMOBİLLERİN FOTOĞRAFI VAR
CHP Genel Başkanı, şunu bilmelisin benim istihabarat teşkilatıımın elinde deve fotoğrafları değil, otomobillerin fotoğrafları var, plakalarına kadar. Ama sen develer üzerinde turistik seyahat ediyorsa o ayrı konu. CHP Genel Başkanı'nın ahlaksızca, edepsizce yaptığı saldırılar, Reyhanlı ve diğer karanlık olaylarla ilgili irtibatı örtmeye, karartmaya yetmez. CHP bu meseleyle, bu irtibatlarla ilgili derhal tatmin edici açıklama yapmak zorundadır. Hatta CHP Genel Başkanı ve arkadaşları derhal ama derhal istifa etmelidir. Çünkü CHP'ye gönül verenler de bu Genel Başkan'dan kurtulmalıdır"
NECİP FAZIL KÜREK'İ NASIL ANLATTI? 27 MAYIS CUNTACILARININ İLK YASAKLADIĞI KUTLAMA NEYDİ? ERDOĞAN ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ HAKKINDA HANGİ BİLGİLERİ VERDİ? SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Necip Fazıl Kısakürek'in, 30 yıl önce, 26 Mayıs'ta vefat ettiğini anımsattı.
Kısakürek'in ömrünün yazmak, nesiller yetiştirmek, nesillere istikamet çizmekle geçtiğini dile getiren Erdoğan, Kısakürek'in, sadece teoriyle meşgul olmadığını, eğilmeden, bükülmeden, dik ve asil duruşuyla, eserleri kadar hayat öyküsünü de kendilerine miras olarak devrettiğini anlattı.
Erdoğan, Kısakürek'in çok zor zamanlarda yaşadığını, tüm tehdit, baskılara, hapiste geçen ömre rağmen hak bildiği yoldan asla dönmediğini, hakkı söylemekte bir an bile tereddüt göstermediğini belirtti.
Kısakürek'in yaşadığı hayat ve bıraktığı eserlerin, kendi nesilleri ve kendilerinden sonra gelen nesiller için rehber olduğunu, yollarına ışık tuttuğunu kaydeden Erdoğan, Kısakürek'ten, ''Taş merdivenler gibi, aşınmış ayaklardan/ Secde yerine çarpa çarpa alnım aşınsa/Göklerin kamçısıyle yediğim dayaklardan/ Erisem de tabutum boşmuş gibi taşınsa/ Bir garip insan olsam, benzemez hiç kimseye;/ Tek hece bilmez, tek renk görmez, tek ses işitmez./ Karanlığı, yoğursam nura döndüresiye./ Tırmansam o ana ki yekparedir ve bitmez" mısralarını okudu.
Erdoğan, "Bundan 30 yıl önce, üstadı, çok arzuladığı o yekpare ve bitmeyen sonsuzluğa uğurladık. Kendisiyle tanışma, yol yürüme bahtiyarlığına eriştiğim, bununla da her daim şeref duyduğum üstat Necip Fazıl Kısakürek'i, vefatının 30. yılında rahmetle yad ediyorum. Eserlerini, fikirlerini, dik duruşunu yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Mekanı cennet olsun, Allah ondan razı olsun" dedi.
İLK YASAKLADIKLARI FETİH KUTLAMALARI OLDU
Başbakan Erdoğan, 27 Mayıs müdahalesinin ardından tertip bir mahkeme süreciyle idama mahkum edilen, infaz edilen Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'yu da rahmet ve minnetle andığını dile getirdi.
Fatih Sultan Mehmet komutasındaki Osmanlı ordusunun, 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u fethederek, tarihin akışını köklü şekilde değiştirdiğini kaydeden Erdoğan, köhnemiş, çürümüş, miadını doldurmuş Roma İmparotorluğu'nun, Fatih Sultan Mehmet'in dokunuşuyla tarihe gömüldüğünü söyledi. Erdoğan, İstanbul'un fethiyle, bir karanlık çağın kapanıp, yeni bir çağın açıldığına işaret ederek, bu yıl İstanbul'un fethinin 560. yıldönümünü milletçe kutladıklarını vurguladı. Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'i, ordusunun komutanlarını, neferlerini rahmetle andığını dile getirdi.
Menderes'in, 1950'de milletten yetkiyi aldığında ilk icratlerinden birinin, İstanbul'un fetih yıldönümlerini kutlamak olduğunu anımsatan Erdoğan, 27 Mayıs 1960 müdahalesinin ilk yasakladığı kutlamanın da 29 Mayıs fetih kutlamaları olduğunu söyledi.
Erdoğan, "53 yılık süreç içinde 27 Mayıs'ın hemen her eseri gibi, bu yasağı da millet tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Devletin ve hükümetlerin mesafeli duruşlarına rağmen 29 Mayıs'ı biz, siyasi tarihimiz boyunca, hep büyük bir coşku, heyecanla idrak ettik" diye konuştu.
2.5 YILDA TAMAMLAYACAĞIZ
Erdoğan, İstanbul'da, fetih yıldönümünü yarın iki önemli etkinlikle kutlayacaklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile birlikte 3. Boğaz Köprüsü'nün temelini atacaklarını dile getiren Erdoğan, bunun İstanbul'un ulaşımına yeni bir kolaylık, zenginlik katacağını belirtti.
Başbakan Erdoğan, 2x5 şeritli köprünün, karadaki bölümüyle birlikte 2 bin 164 metre uzunluğunda olacağını ifade ederek, projenin, bağlantı yollarıyla birlikte 2x4 şerit olmak üzere 60 kilometreden meydana geldiğini söyledi. Erdoğan, asma köprü, bağlantı yolları dahil tüm otoyolun yatırım tutarının yaklaşık 4,5 milyar lira olacağını kaydetti.
Erdoğan, "İnşallah 2,5 yılda bu köprüyü, otoyolu tamamlayacak, hem İstanbul hem Türkiye hem de dünyanın hizmetine sunacağız" dedi.
Başka bir adım daha atacaklarını ifade eden Erdoğan, "Yine İstanbul'da çocukluğumun geçtiği bölge, eskiden özellikle okçuluğun yaygınlaştırıldığı, aynı zamanda ordugah tipi bir caminin olduğu mahalli ele almak suretiyle, İstanbul Büyükşehir Belediyemiz oluşturduğu vakıfla orayı yeniden asli işlevine döndürdü. Gayet güzel mekan haline geldi. Oranın da açılış törenini yapacağız" dedi.