Rauf Denktaş'ın "Kıbrıs Meselisi" ile ilgili açıklamalarının ardından Başbakan Erdoğan da bu konuya değindi. Erdoğan, Kıbrıs'la ilgili tüm tartışmalara noktayı koydu...
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Kıbrıs sorunu ile ilgili bugüne kadar gereken adımları attığını belirterek, "AB, bütün olanlardan sonra, bize, Kıbrıs ile ilgili yeni bir dayatmayı getiremez... 17 Aralık'a kadar bu konuda bir adım atmamız söz konusu değil" dedi. Erdoğan, düşman kazanmaya değil, dost kazanmaya yönelik bir politika geliştirmeye ahd ettiklerini belirterek, "Kimse, Türkiye'yi köşeye sıkıştırma politikasıyla hareket etmesin, ona da gelemeyiz" diye konuştu. Bir televizyon kanalında canlı yayına katılan Erdoğan, Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getirdiğini ve bunun da takdir edildiğini söyledi. Daha sonra kendilerine "Ne olur şu Kıbrıs sorununu çözün. Bu çözülürse hele hele 24 Nisan'da yapılacak referanduma Türkiye destek verirse bu bizi rahatlatacak, biz Türkiye ile ilgili kararı almada çok rahatlayacağız" denildiğini anlatan Erdoğan, müzakerelerin başlaması için BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a teklif götürdüklerini ve bunun üzerine müzakere sürecinin başladığını ifade etti. Erdoğan, 24 Nisan'da Kıbrıs'ta referandum yapıldığını anımsatarak, şöyle konuştu: "Referandumda Kuzey Kıbrıs'taki Türk kardeşlerimiz 'evet' Güney Kıbrıs 'hayır' dedi. Ama Güney Kıbrıs, AB'ye tam üye oldu. Bu Kopenhag siyasi kriterlerine terstir. Çünkü sınır sorunu var. Karşımıza daha sonra Gümrük Birliği'ni getirdiler. AB üyesi ülkeler içinde Türkiye gibi birlikten önce Gümrük Birliği'ne üye olan ülke yok. Türkiye, yapılması gereken jesti bütün olumsuzluklara rağmen yine yaptı. Bütün bu olanlardan sonra AB, bize yeni bir dayatmayı Kıbrıs ile ilgili getiremez. 17 Aralık'ta beklentilerimizi buluruz, müzakere süreci içinde onları oturur konuşuruz. 17 Aralık'a kadar bu konuda bir adım atmamız söz konusu değil." Erdoğan, 17 Aralık'taki sonuç bildirgesinde, "Türkiye ile müzakerelerin başlaması konusunda bir tarih verilmesi ve Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ı 25 AB üyesi ülkeden biri olarak tanıması" konusunun yer alması durumunda buna sıcak bakıp bakmayacağına ilişkin soru üzerine, bunun geleceğe yönelik bir takvim içinde ele alacakları konu olduğunu söyledi. Erdoğan, AB ile müzakerelerin 2005 yılının ilk 6 ayında başlanmasını arzuladıklarını söyledi. Erdoğan, AB dönem başkanı Hollanda'nın hazırladığı gündem taslağında yer alan ve bazı AB üyesi ülkelerin de 17 Aralık sonuç bildirisinde yer almasını istedikleri Türkiye ile ilgili "özel statü" konusunda bir orta yol bulunup bulunmayacağına ilişkin soru üzerine, AB'ye üye olma şartları içerisinde böyle bir şartın bulunmadığını söyledi. "Bir sürecin içerisine girmişsiniz, bu süreç içerisinde yeni yeni şartlar üretmenin de anlamı yok. Bir defa özel statü bugüne kadar hangi ülkeye uygulandı ki Türkiye'ye böyle bir statü uygulanacak" diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti: "AB'ye üye olmanın, müzakere sürecine girebilmenin şartları belli. Olmayan şeyleri siz getirip öne sürmeye kalkarsanız, bu bir defa, AB gibi uluslararası çok çok ciddi bir oluşumun asilliğine sığdırılamaz. Böyle bir şeyi bizim de kabul etmemiz mümkün değil. Birileri kalkacak (özel statü) diyecek. Olmaz böyle bir şey." Verhaugen'in, Brüksel toplantısından sonra "Masanın üzerinde artık bir şey kalmamıştır" şeklinde açıklama yaptığını anımsatan Erdoğan, "Biz böyle bir taleple karşımıza gelineceğine ihtimal vermiyoruz doğrusu. Bu tür yaklaşımları da doğrusu yakışıksız buluyoruz" dedi.