Davos'ta yabancı basın mensuplarıyla biraraya gelen Başbakan Erdoğan, Kerkük için endişelerini dile getirdi. Erdoğan 'bunlar olumsuz gelişmenin ilk işaretleridir' dedi.
Abone olBaşbakan Recep Tayypip Erdoğan, ''Kerkük'teki gelişmeler olumlu gelişmeler değildir. Burada bir taşımacılık söz konusudur. Bu, Irak'ın geleceği açısından olumsuz bir gelişmenin bana göre ilk işaretleridir'' dedi. Başbakan Erdoğan, Davos'taki Rinaldi Otel'de yabancı basın mensuplarıyla biraraya gelerek, sorularını yanıtladı. Irak'ta Şiilerin parlamento çoğunluğu sağlayacağı seçim sonuçlarının ülkeyi nasıl etkileyeceğine ilişkin soru üzerine Erdoğan, bu ay sonu yapılacak seçimi ''tam demokratik bir seçim'' olarak nitelemenin mümkün olamayacağını ifade ederek, ''Olsa olsa bu demokrasiye geçiş için bir seçim olarak değerlendirilebilir'' dedi. Özellikle seçim kütüklerinin hazırlanması, ancak daha sonra başarılamadığı için karnelerle seçmen kütüklerinin oluşmasının, daha başlangıçta bu süreci olumsuz etkilediğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu demektir ki halkın bütünü bu seçime katılamayacak. Taşımacılığın yansıdığı bir anlayış var. Irak'ın bütününde yapılan bu seçim ve etnik unsura dayalı bir seçim havası yansıyor. Şu anda belli bir etnik grubun seçime katılmama kararı alması, seçim sonrası için olumlu bir yansıma doğurmayacaktır. Önce ne yapıp yapıp bu etnik unsurların tümünün katılımını sağlayabilecek demokratik altyapının oluşturulması lazım. Bu başarılamamıştır. Kerkük'teki gelişmeler olumlu gelişmeler değildir. Burada bir taşımacılık söz konusudur. Bu, Irak'ın geleceği açısından olumsuz bir gelişmenin bana göre ilk işaretleridir.'' ''ZENGİNLİKLERİ TÜM IRAK'A AİT'' Irak'lı politikacı Ahmet Çelebi'nin, Irak'ta Şiilerin kendi geleceklerini tayin etme hakkından bahsettiğini anımsatarak, Irak'ta herhangi bir bölünme konusundaki yaklaşımını soran gazeteciye Erdoğan, Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu söyledi. Irak'ta etnik unsurların birbiri üzerinde egemenlik sağlamalarına karşı olduklarını ifade ettiklerini vurgulayan Erdoğan, Irak halkının kendi geleceğini kendisinin tayin etmesinden yana olduklarını her zaman söylediklerini kaydetti. Erdoğan, ''Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Irak'ın tüm zenginliklerinin de tüm Irak halkına ait olduğundan yanayız. 30 Ocak'tan sonraki süreçle ilgili olarak da özellikle demokratik kurum ve kuruluşların güç kaynağını objektif bir bakışla yakalaması gerekirdi ki bütün etnik unsurlar bu seçimlere rahat katılabilsin'' diye konuştu. SURİYE İLE İLİŞKİLER Başbakan Erdoğan, Suriye'deki temaslarına ilişkin bir soru üzerine Suriye ziyaretinin kendileri için ''dolu dolu bir ziyaret'' olduğunu söyledi. Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Türkiye ziyaretiyle başlayan sıcak ilişkilerin ve barışa yönelik Esad'ın yaklaşımlarını şükranla karşıladıklarını ifade etti. Erdoğan, ''Esad'dan hep şunu dinledim; 'biz barış için ne gerekiyorsa bunu yapmaya varız'. Bunu söyleyen bir lidere ben daha farklı bir olumsuzluk isnat edemem. Yeter ki bize de haksızlık yapmasınlar'' dedi. Tayyip Erdoğan, Suriye'nin, Ortadoğu'da Türkiye'nin arabuluculuğuna nasıl baktığına ilişkin bir başka soruyu yanıtlarken, şunları söyledi: ''Türkiye'nin arabuluculuğuna olumlu bakıyorlar. 'Türkiye'ye güveniyoruz' diyorlar. Biz de buna hazırız ama tarafların bunu kabul etmesi lazım. Sadece Suriye'nin kabulü yetmiyor. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcımızı Filistin ve İsrail'e gönderdik. Bölgede bu çalışmaları başlattık. Biz buna hazırız yeter ki taraflar böyle bir görevi bize versinler.'' ''AMAÇ TÜM DÜNYAYLA BÜTÜNLEŞME'' ''Türkiye AB'ye üyelik sürecinde doğulu komşularına sırtını dönüp sadece batıya mı bakacak'' sorusuna karşılık Erdoğan, hiçbir zaman böyle bir düşüncenin içinde olmadıklarını vurguladı. Başbakan Erdoğan, özellikle bölge ülkeleriyle, komşularla çok sıcak ilişkiler içinde olmayı kendilerine amaç edindiklerini belirterek, gerek Ortadoğu gerekse körfez ülkeleriyle yoğun ilişki içinde olduklarını ve bunu artırarak, devam ettireceklerini vurguladı. Bu yılı ''Afrika Yılı'' ilan ettiklerini, Magrip ve Güney Afrika ülkelerinin genelini dolaşma gayreti içinde olacaklarını, bu ülkelerle olan ilişkileri geliştirme çabası güttüklerini ifade eden Erdoğan, ''Türkiye, içine kapanık bir dış politikayı asla kabul etmiyor. Doğu, batı, kuzey, güney ayrımı yapmaksızın tüm dünyayla bütünleşmenin gayreti içinde olacağız. Sadece siyaset kurumlarımızla değil, sivil toplum kuruluşlarımızla, işadamlarımızla hep birlikte...'' diye konuştu.