Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Gençlik Festivali'nde gençlerle sohbet etti. Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı öncesi, Trump'la aralarında geçen diyaloğu da anlattı.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatında, uluslararası hukuktan doğan hakları hukuka uygun biçimde kullandığını söyledi. Buna rağmen bazı ülkelerin tavrının yenilir, yutulur olmadığını ifade eden Erdoğan, "Artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezinde dün düzenlenen "İstanbul Gençlik Festivali"nde gençlerin sorularını yanıtladı. Programda Türkiye'nin Suriye'deki bazı terör hedeflerine yönelik başlattığı operasyonla ilgili de bilgi veren Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan haklarını kullandığını söyledi.
İşte Erdoğan'ın o açıklamaları:
"Bu hukuk onların hukuku mu uluslararası hukuk mu? Eğer uluslararası hukuksa bu hukuku biraz biz de biliriz. Bizim de hukukçularımız var. Uluslararası hukukta mesafe almış insanlarımız var. Onlarla masaya yatırıyoruz, bunu çalışıyoruz sonra da adımlarımızı atıyoruz. Eğer biz Fırat Kalkanı'na başladıysak ne diye başladık? Burada bizim ertelenmiş müdahale hakkımız var. Niye ertelenmiş müdahale hakkı diyorum? Çünkü bizim, Zeytinlik Harekatıydı bu harekatın adı, Fırat Kalkanı'nın adı Zeytinlik Harekatıydı. Gecikti o, onu daha önceden yapmamız lazımdı. Daha önceden yapsaydık Kilis bu kadar vurulmazdı. Biz orada geciktirilmiş veya gecikmiş olan harekatı dostlarımız sayesinde öyle yaptık.
"ARTIK KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ"
Kendi göbeğimizi kestik, tuttuk Fırat Kalkanı Harekatını yaptık. Fazla uzun sayılmaz aslında ama 2 bin kilometrekarelik alanı tamamıyla DEAŞ'tan temizledik. Ama bunu dostlara anlatamadık. Oradan DEAŞ temizlendi çıktı. Cerablus, El Rai, El Bab, o üçgen. Oradan çıktılar. Biz 15-16 Mayıs 2016 Amerika seyahatimde gerek Sayın Trump ile ikili görüşmem, gerek heyetler arası görüşmelerim oldu. O görüşmelerde kendisine 'Bizzat gelin bu işi beraber yürütelim' dedim. Baktım ki bunlar başka hayallerin içindeler. Dediler ki 'Benim generallerim sizin şu anda attığınız adımı onlar uygun bulmuyorlar.' Çünkü sizin şu anda oraya tahsis ettiğiniz sayı, biz iki tugay oraya veriyoruz, ayrıca Özgür Suriye Ordusu'ndan oraya bir ekip gönderiyoruz. Bu sayı PYD, YPG ile mücadele etmek dediler. Ben 'Biz orada PYD, YPG bunlarla mücadele etmeyi koyun bir kenara, siz sadece hava desteği verin, biz işi bitiririz.' dedim. Ama 'Biz size üzülüyoruz.' dedim. 'Çünkü teröristlerle el ele veriyorsunuz. Şu anda girdiğiniz yolda YPG, PYD ile el ele vermek suretiyle gerinizde çok ağır bir fatura bırakıyorsunuz.' O esnada heyetler arası görüşme yapıyoruz. Yanımda benim heyetim de var onun heyeti de var. Hepsi buna şahit. 'Tarih sizi bununla anacak' dedim. Zeytin Dalı Harekatında PYD, YPG onlar adına orada savaş verdi. Bunun neticesinde ne oldu? Özgür Suriye Ordusu kahramanca savaştı. Biz 60 şehit verdik. Özgür Suriye Ordusu 200'ün üzerinde şehit verdi. Ama 3 bin 500'e yakın etkisiz hale getirilen terörist var. Demek ki bizim o noktada askerimizin ufku daha isabetli."
"AMERİKA'NIN ASKERLERİNİN VERDİĞİ BİLGİ YANLIŞ"
Çünkü bunlar teröristleri iyi tanımamışlar, PYD'yi iyi tanımamışlar, YPG'yi iyi tanımamışlar. Teröristlerle iş tutmak suretiyle netice alacaklarını sandılar ve alamadılar. Bundan sonraki süreçte de hedefimiz bizim belli. Şu anda kararlı bir şekilde Afrin'de duruyoruz. Orada güvenliği tamamen tesis edene kadar oradayız. Ondan sonra önümüzde İdlib var, Ter Rıfat var, Munbiç var. Görüşmeler yapılıyor. Maksat daha fazla kan akmasın diyoruz. Duma'yı falan da bu şekilde inşallah halledelim diyoruz. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama Suriye halkının huzuru, refahı bizim için çok çok önemli."
TÜRKİYE'DEKİ MÜLTECİLERE VATANDAŞLIK
Mısır Çarşısında dolaşırken her dükkanda Suriyeli, Faslı, Cezayirlinin çalıştığını ve Türkçe konuştuklarını gördüğünü aktaran Erdoğan, "Biz de kendimize bir hedef belirledik, dedik ki, 'Biz bu insanları gerekirse vatandaşlığa alalım. Vatandaşlığa almadığımız zaman ne oluyor? Kaçak çalışıyor. Bunların içinde doktor, mühendis, ebe, doktorlar var. Eğer bunlar bizim vatandaşımız olursa kendi ekmeklerini kazanmış olur. Hep biz bakalım onlar geçinsin yok, onlar kendi kendilerini geçindirir hale gelir." diye konuştu.