BIST 9.275
DOLAR 34,50
EURO 36,50
ALTIN 2.908,70
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Erdoğan kadın doğum uzmanı oldu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan ve AK Parti'ye sert eleştiriler yapan Kılıçdaroğlu,Uludere ve kürtaj konusunda Erdoğan'a sert yüklendi. Ünlü piyanist Fazıl Say'ın savcılığa ifade vermek için çağrıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu hükümeti kızdıracak açıklamalarda bulundu.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

O KOLTUKTA RAHAT OTURAMASSIN

Milletvekilleri hapiste. Cemil Çiçek ise elimden bir şey gelmiyor diyor. Peki neden boyundan büyük işlere girdin? Benim kadar dikkatli davranan yok. Bir ülkede halkın seçtiği vekiller hapisteyse bunun sorumlu TBMM'dir.

Sayın Başkan sen artık o koltukta rahat oturamazsın. Bu süreç parlementoyu yönettiği gün Sayın Başbakanın kendisine dönüp "bu milletvekilleri sen mi susturacaksın ben mi?" dediği an bitti. Bu saatten sonra senin gücün falan yok. Sen itiraf etti, "elimden bir şey gelmiyor" dedin. 

Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor, dikta döneminden geçiyor. Demokrasi, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı yok. Bir kişinin egemenliği var. Buna kimse ses çıkarmıyor.

MEDYA BUNU NASIL SİNDİRİYOR

Sayın basın mensupları bu ülkede basın özgürlüklerini Erdoğan'ın belirlemesine nasıl izin veriyorsunuz? Bugün Bekir Çoşkun için söylenenler yarın sizin için söylenebilir.

"Kaleminden pislik akıyor" dedi, herkes sessiz kaldı. Erdoğan bundan cesaret aldı. Sonra "sizin boynunuzdaki tasmaları ben çıkardım" dedi.  Bir iki yazar dışında tamamında yine Başbakan'a övgü vardı. Medya özgürlüğü yok ama "boynunuzda tasma var" diyen bir Başbakan var en azından bunu sindirmeyin.

Böyle bir hakaret dünyada belkide ilk defa edilmişt. Bunu ben içime sindiremiyorum. Medya da içine sindirilmeli.

Bu ülkede basın sınıfta kalmıştır ve artık ciddiye alınmayacaktır. Korkak ve aydın sözcükleri bir arada olmaz. Aydın toplumun önderidir.

ATMAZSANIZ NAMERTSİNİZ

Sayın Fazıl Say dünyaca ünlü bir sanatçı. Herkes gıpta ile bakıyor ama biz onu hapis ile yargılıyoruz. Atmazsanız namertsiniz atın bakalım. O savcı sanat nedir biliyor mu? Onlara savcı denmez onlar kapı kullarıdır.

Topluma çeki düzen vermek istiyorlar, baskı kurmak istiyorlar. Konuşursan sopayı indiririm. Bu mahkemeler Kenan Evren mahkemelerinin 2012 örneğidir.

YARGIÇLAR ÇOCUKLARINA BİLE HESAP VEREMEYECEK

Özel yetkili mahkemelerin engizisyonda mahkemelerine benzeten Kılıçdaroğlu, yaşananlara dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Özel mahkemelerin sınırlarını aştığını bunca insan mağdur olduktan sonra yeni mi gördünüz? Özel yetkili mahkemeler Kenan Evren'in sıkı yönetim mahkemelerinin 2012 versiyonudur. Engizisyon mahkemeleri bu mahkemelerden daha adil. Bütün demokrasilerde ve hukuk sistemlerde tarih boyunca savunmanın kutsal olduğunu herkes bilir. Avukatlar diyorlar ki, 'bilirkişi görevlendirin, bu deliller sahte mi değil mi?' Avukatlar bilirkişi görevlendirilmezse biz duruşmaya girmeyeceğiz diyorlar. Sen misin duruşmaya girmeyen? Diyorlar ki, ben avukatı devre dışı bırakacağım hakim istediği gibi karar versin. Çifte standardın olduğu yerde adaletten söz edilemez. Şimdi o hakimlere sormak istiyorum, bilirkişi atasanız ne olur? Ne olacak, sahtelikler ortaya çıkacak, dava düşecek. O zaman tarih bu hakimlere dönüp sormayacak mı, sen bu insanları yıllarca neden cezaevinde tuttun diye sunacak. O mahkemede oturan yargıç, yargıç değildir, o koltuktan istifa etsin ayrılsın Meclis'e gelsin hesabını versin. O yargıçlar çocuklarına bile hesap veremeyeceklerdir. Demokrasi diyeceksiniz, yargı bağımsızlığı diyeceksiniz. Yargının kafasının rahat olması lazım. Yargıç siyasetin talimatını üzerinde taşıyorsa, kimse kusura bakmasın o yargıç değildir."

ERDOĞAN'DAN BOMBA BİR İTİRAF

Uludere olayında kaç aydır soruyoruz, 'istihbaratı kim verdi' diyoruz. ABD'den açıklama geldi. Hemen yalanladılar. Başbakan Genelkurmay Başkanı ile halvet oldu ve yalanladı. Wall Street Journal ne dedi, 'haberimiz doğrudur' dedi. Efendim daha sonra dediler ki, bu gazete bu yalan haberi yazarak Obama'yı zor duruma sokuyormuş. Sana ne Obama'dan kardeşim. Şimdi başka bir itiraf çıktı ortaya.

Başbakan 'Uludere'de insanlar öldürüldü benim sonradan haberim oldu' dedi. Eğer bir ülkeyi yöneten kişi taşeronların talimatıyla yönetiyorsa kendisini başbakan olarak görmesin. Ülkeyi senin bağımsız iraden yönetir. Eğer sınır ötesi uçakları gidip bomba atıp geliyor seni iplemiyor. Sen nasıl başbakansın, nasıl yönetiyorsun. Bir başbakanın nasıl aciz durumda olduğunu kendisi itiraf etti. Sayın İdris Naim Şahin, televizyonlarda çıkıp açıkladı. Açıkladığı kendi düşüncesi değil, AKP'nin kapalı kapılar ardında konuşulanları açıkladı. Sonra sayın Hüseyin Çelik, 'Sayın Bakanın yaptığı açıklamalar insani değil' dedi. Ben merak ediyorum, bunlar Bakanlar Kurulu'nda oturacaklar hepsi insani de bir kişinin mi düşünceleri insani değil. Sayın Başbakan sen İdris Naim Şahin'i mi haklı buluyorsun yoksa Hüseyin Çelik'in dediklerini mi? Sen kimin yanındasın, çık söyle, ben şunun yanındayım de. Diyemiyorsan sen ülkeyi yönetemiyorsun demektir.

ULUDERE BİLİNÇALTINA YERLEŞMİŞ

Kendi konuştu noldu daha fazla berbat etti. Ne dedi; kürtaj bir cinayettir, her kürtaj bir Uludere'dir. Uludere'yi unutturacakya. Hangi matıkla söylenir bu. Biliç altına yerleşmiş. Uludere konusunda çık ve net özür dilemediğin sürece bu senin yakandan düşmeyecektir.

Başkası da diyor ki bekleyin soruşturma sonucunu diyor. Şimdi mahkeme arıyorlar deniz feneri gibi olacak. Bu olayın ayrıntılarını herkesin öğrenme hakkı vardır. Sorumlu hükümettir.

Meclis yetkiyi hükümete verdi. Kim sorumlu hükümet sorumlu daha ne arıyorsunuz ki..Sen bu işten kurtulamassın. Bu işte zaman aşımı yoktur.

POSTMODERN BİR DİKDATÖRDÜR

TBMM hükümete yetki vermiştir. Bombalandı haberim yok. Kusura bakma haberim yok demekle sen bu işten kurtulamazsın. O hesabı birilerinin vermesi gerekir. Bu işte zaman aşımı yoktur. Sen bir gün eninde sonunda bu millete mutlaka hesabını vereceksin. Açsın konuşsun, Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi, kime karşı sorumludur? Genelkurmay'a ve Başbakanlığa sorumludur. Sen o merkezden bir hükümet temsilcisi bulundurmak zorundasın.

Terör bizim en büyük sorunlarımızdan bir tanesidir. 30-40 yıldır çözülemeyen bir sorun. Hükümet programında bu sorun hiç görünmüyor. Herşeyi yüzüne gözüne bulaştıran bir hükümet var. Uludere'de 34 vatandaşı yok eden katliama olanak sağladın. Kahramanmaraş Göksun ilçesinde jandarma otomobili çeviriyor. Otomobil jandarma aracına çarpıp suratlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Ben Osmaniye kongresinde sordum, 'o aracı niye durduramadınız?' Bugün bana cevap veriyor, 'efendim ya içinde sivil varsa' diyor. Uludere'de sivilleri terörist diye öldürüyorsun, Göksun'da teröristlere sivil değil diye vurmuyorsun

KADIN DOĞUM UZMANI OLDU

Sayın başbakan öğretmenlere de laf etti, en son da kadın doğum uzmanı oldu. Öğretmenler büyük paralar alıyormuş bir de tatil yapıyormuş. Öğretmeni bütün ülkeler baş tacı ediyor. Verdiğin 1.600 tl onu da başına kakıyorsun.

Öğretmene veridiği para yoksulluk sınırının altında. Bu öğretmen bazen simit satıyor, şoförlük yapıyor sen bu duruma düşürdün.

Sıfır terörle devraldılar. Şu an terör batağına soktular. Bu eleştiriler toplumu olumsuzluğa yöneltmemeli. Her sorunu çözeriz. Biz cebimiz, akrabalarımız için çalışmıyoruz. Biz bu ülke için varız.

Bizim bütün alanlarda projemiz var anayasa konusunda mızıkçılık yapan aslında AKP. Sen meraklanma çağdaş anayasa nasıl getirilir göreceksin. Sana rağmen yapacağız bunu.