Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan'da bulunan Türkmen köyünde İsrail'e sert sözlerle yüklendi!
Abone olFransız lider NATO zirvesinde "biz kediye kedi deriz" diyerek Türkiye'nin çabalarını hafife alınca, Erdoğan'dan cevap geçikmedi. Lübnan gezisinde konuşan Erdoğan, "katile, katil deriz diyerek" hem Avrupa'nın Mavi Marmara duyarsızlığını eleştirdi hem de İsrail'e sert sözlerle yüklendi. İşte Erdoğan'ın ses tonunu yükselttiği o sözler;
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, coşkuyla karşılandığı Lübnan'daki Türk köyünde bir konuşma yaptı. Lübnan Başbakanı Sait Hariri'den sonra kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan'ın "Esselamü aleyküm ve rahmetullahü ve berekatühü" diyerek selam vermesi dikkat çekti.
Erdoğan konuşmasının başında şu ifadeleri kullandı:
Değerli kardeşim ve başbakan Sait Hariri, çok değerli Lübnanlı kardeşlerim essalamü aleyküm ve rahmetullahü ve berekatühü. Bu heyecanı bize yaşattığınız için size teşekkür ediyorum. Türkiye'nin, aziz milletimizin sizlere selamını iletiyorum.
KARŞILIKLI VİZELER KALDIRILDI
Lübnan'la karşılıklı vizelerin kaldırılmasına atıfta bulunan Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
Değerli kardeşlerim, değerli kardeşimin Sait Hariri'nin de gayretleriyle son dönemde Türkiye ile Lübnan her alanda örnek bir dayanışma sergiliyor. Bugün ve yarın Beyrut'ta Türkiye ile Lübnan arasında ekonomik ve siyasi işbirliğini güçlendiren adımlar atacağız. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl Lübnan'la vizeleri karşılıklı olarak kaldırdık. Şu anda İstanbul'a çıkan kardeşimiz rahatlıkla Beyrut'a kadar emniyet içinde, konfor içinde, konfor içinde, huzur içinde yolculuk yapabiliyor.Bizler bu bölgenin tüm halkları olarak burada ortak tarihi birlikte yazdık. Bu bölgenin tüm halkları olarak bizler tarih boyunca acıyı da, hüznü de, sevinci de, coşkuyu da hep birlikte yaşadık hep birlikte paylaştık.
COĞRAFYAMIZ BİR KADERİMİZ BİR
Aynı coğrafyada yaşayan milletler olarak ortak kadere vurgu yapan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şunu asla unutmayın bu coğrafya bu bölgenin insanlarını tarih birbirine kardeş eylemiştir. Bu kardeşliği bozmaya, fitne sokmaya asla ve asla hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bakın sevgili kardeşlerim burada, Lübnan'da yakın tarihte yaşanan acıları sadece Lübnan değil, sadece Lübnan halkı değil bizler de yüreğimizin derinliklerinde hissettik.Beyrut kuşatma altındayken adeta bizler kendimizi kuşatılmış hissettik. Sabra'da, Şatilla'da dökülen kanlar bütün bu bölgede olduğu kadar bizleri de derin bir acıya sevketti. Değerli kardeşim merhum Refik Hariri, Beyrut'ta katledildiğinde, şehit edildiğinde Lübnan acısını bizler de aynen yaşadık.
MAVİ MARMARA'YI ÖRNEK VERDİ
Konuşmasında Mavi Marmara'ya yapılan baskını hatırlatan Erdoğan sözü İsrail Başbakanı Şimon Peres'e getirdi ve Davos'ta İsrailli meslektaşına yaptığı 'sesini yükseltme' uyarısına gönderme yaptı:
Lübnan'a acımasızca yağan bombalar, Lübnan'ın çocuklarına yönelik insanlık dışı saldırılar bizim de yüreğimizi sızlattı. Biz nasıl Lübnan'ın acılarını hissettiysek ben eminim ki Akdeniz'de Mavi Marmara gemisinde şehit edilen 9 Türk'ün acısını yüreğinde hissetti. Şimdi biz Kabil dediğimizde, Bağdat dediğimizde, Darfur, Karabağ, Lefkoşe dediğimizde birileri çıkıp meseleyi farklı yerlere çekmeye çalışıyor. Biz insanlığımızın gereği olarak sesimizi yükseltiyoruz. Biz vicdanımız sesine kulak veriyor işte onun için sesimizi yükseltiyoruz. Değerli kardeşlerimiz kim ne derse desin biz haksızlık karşısında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
HACI BEKTAŞ VELİ'YLE SESLENDİ
Erdoğan'ın konuşmasının tam metnini okumak için tıklayın
Konuşmasında Hacı Bektaş Veli'nin ünlü deyişinden örnek veren Erdoğan'ın sözleri alkışlarla karşılandı:
Akdeniz'de korsanlık yapanlara, masum çocukları masum sivilleri acımasızca katledenlere karşı hakkı savunmaya devam edeceğiz. İnsanlık adına, vicdan adına, masum yavrular adına Kudüs demeye Beyrut demeye devam edeceğiz. Biz barış diyeceğiz, biz adalet diyeceğiz, uluslararası hukuk diyeceğiz ve biz gerektiğinde katile katil diyeceğiz, katilden bütün yaptıklarının hesabını Allah'ın izniyle soracağız... Bundan hiç kimsenin şüphesi ve endişesi olmasın. Burada Lübnan'lı kardeşlerimin arasında bir Türkmen dervişi olan Hacı Bektaş Veli'nin şu sözlerini hatırlatmak isterim. Diyor ki, "Bir olalım, iri olalım, diri olalım"
Biz bu bölgede bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Barış için, adalet için, istikrar ve huzur için bir olacağız. Hak için, hukuk için iri olacağız. Zalimlere karşı zulme karşı her zaman diri olacağız. İsrail Hükümeti artık şunu görmek ve anlamak zorunda. Bu bölgede barış olursa bundan bölge kazandığı kadar kendisi de kazanır. Bu bölgede savaş olursa, çatışma olursa bundan bölge insanı zarar gördüğü kadar kendi insanı kendi vatandaşları da zarar görür...
İSRAİL HÜKÜMETİNE ÖZÜR ÇAĞRISI
Erdoğan İsrail hükümetine 'özür dile' çağrısını şu sözlerle yineledi:
Onun için İsrail hükümetini bir kez daha hatalarından dönmeye ve özür dilemeye barışa gelmeye davet ediyoruz. İsrail'in bölgeyi de dünyayı da ateşe atacak provokatif faaliyetleri artık bir an önce durdurmasını istiyoruz. Tüm dünyanın da dünya kamuoyunun da bu bölgede kalıcı barışın tesisi için artık elini yüreğine koyup, adaletten, hukuktan yana tavır almasını istiyoruz.
Biz sadece barış istiyoruz. Bu bölgede, bu coğrafyada sadece ve sadece huzur ve adalet istiyoruz. Bakın değerli kardeşlerim Lübnan bu bölgenin en renkli ülkelerinden. Her açıdan en güzel ülkelerinden bir tanesi. Barış, huzur ve istikrar inanın Lübnan'ı bölgenin bir yıldızı haline getirecektir. Biz Türkiye olarak her alanda her aşamada Lübnan'ın yanında olacağız.
SELAMLA BAŞLADI SELAMLA BİTİRDİ!
Erdoğan sözlerini konuşmasının başında yaptığı selamlayla noktaladı:
Bölgede yaşayan Türkmen kardeşlerim bizi Lübnan'la aramızda bir gönül köprüsü teşkil ediyorlar. Barış içinde, diyalog içinde, kardeşlik içinde Türkmen kardeşlerimin Lübnan'ın barışına katkı sağlamaya devam edeceklerini biliyorum. Biz bugün bu heyecanı sizlerle paylaşmamıza vesile olan şahsım, bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım olarak değerli kardeşlerim Sait Hariri ve heyetine çok teşekkür ediyorum. Esselamü aleyküm ve rahmetüllahü ve berekatühü....