SOÇİ'de yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin biraraya geliyor. Bu görüşme YPG'ye verilen 120 saatlik sürenin bitiminde gerçekleşecek. Dünyanın gözü bu buluşmaya çevrilmişken çeşitli iddialar gündemde.
Abone olABD ile varılan mutabakat uyarınca Suriye’deki askeri harekatını 120 saat durdurarak, YPG’lilerin geri çekilmesine imkan sağlamayı kabul eden Erdoğan’ı şimdi de Putin ile çetin bir müzakere süreci bekliyor.
Putin’in, Soçi görüşmesinde yapacağı hamleler merakla beklenirken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın pozisyonunu şu sözlerle özetledi:
-“Biz 1998 yılında yapılan ‘Adana Mutabakatı'nın uygulanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu amaçla bu anlaşmanın taraflarıyla, henüz uygulanmayan anlaşmanın uygulanması yönünde temaslar kurmayı hedefliyoruz.”
Putin'in asıl niyeti
DW'den Değer Akal'a konuşan Rusya uzmanı Kerim Has’a göre Rusya, Adana Mutabakatı’nı gündeme getirerek aslında Türkiye’yi Esad ile aynı masaya oturtmaya çalışıyor. Has, “Soçi’de Esad’ın da olacağı yönünde çıkan haberler oldu, yarım ağızla yalanlandı. İş oraya doğru gidiyor” dedi.
Çatışmadan uzlaşma modeli
Suriye konusunda çalışmalarıyla tanınan Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Koç ise, Adana Mutabakatı’nın ilk kez Rusya tarafından İdlib’de, Türkiye ile Suriye’nin karşı karşıya gelmesiyle gündeme getirildiğini hatırlatarak, “Bu mutabakat aslında Rusya’nın, Suriye ve Türkiye’yi çatıştırmadan masaya oturtacak, uzlaştıracak model arayışını yansıtıyor” diye konuştu.
Mutabakatın, Birleşmiş Milletler Şartı’ndaki karşılıklı dayanışma ve işbirliği maddesinden hareketle, “tarafları tehdide karşı tedbir alma” mantığı çerçevesinde bir araya getiren bir uluslararası metin olduğunu belirten Koç, bunun Suriye ve Türkiye’yi masaya oturtabilecek yegane metin olduğunu kaydetti.
ABD ve Rusya anlaştı mı?
Uluslararası siyaset uzmanları ABD ve Rusya’nın son haftalardaki hamlelerini “Zaten Washington- Moskova hattında üzerinde uzlaşılmış, Ankara için de sınırları çizilmiş bir yol haritası mı var?” sorusunu gündeme getirdiğine dikkat çekiyorlar.
Trump Yönetimi’nin çekildiği bölgeleri Türkiye’ye değil de Rusya’ya ve Esad Rejimi'ne devretmesi, ABD-Türkiye mutabakatında öngörülen takvim de bu yorumları güçlendiriyor.
Rusya uzmanı Kerim Has, “Erdoğan’a ‘Kobani'ye girme' diyen Trump burayı Ruslara, Esad’a teslim ediyor” diyerek, şu noktaya dikkat çekti:
-“Belli ki ABD ile Rusya’nın bir anlaşmaları var. Rusya, Ankara'ya ‘Suriye size saldırı olmayacağı konusunda size güvence veriyor' diyecek… Adana Mutabakatı, Türkiye’nin imajının daha da fazla zedelenmeden çıkışı için bir zemin sağlayacak, Ruslar Türkiye’ye Adana Mutabakatı'nın öngördüğü 5 km’ye çekilmesi için baskı uygulayacak.”
Anlaştıklarına şüphe yok
Murat Koç da Rusya ile ABD arasında bir mutabakat olduğuna dair şüphe olmadığını söyledi. Rusya’nın stratejisine ilişkin de Koç şu değerlendirmeyi aktardı:
"Ruslar, ABD’den sahada elde etmiş olduğu inisiyatifi aslında bir cephe oluşturma mantığı ile ele almaya çalışıyor. Bugün Ruslar, Türkiye ve Suriye'yi masaya oturttuklarında aslında İran’ın arka planda olduğu ancak Rusya, Suriye ve Türkiye’nin bir cephe oluşturduğu yeni bir görünüm ortaya çıkacak. Çok ince, çok detaylı, aynı zamanda tasarımı çok önceden belirlenmiş yavaş yavaş artan bir tansiyon içerisinde şekillendirilmeye çalışılan bir siyasi adım var.”
Türkiye sıkıştırılırsa başkalarını da sıkıştırır
Türkiye’nin gelinen noktada ABD ve Rusya arasında sıkıştığı yorumları var. Bölgede sürdürülebilir istikrar ve işbirliğinin ancak Türkiye’nin kaygılarının dikkate alınmasıyla tesis edilebileceğine dikkat çeken Koç ise, “Türkiye teknik olarak sıkışmış olabilir. Ama şu da göz ardı edilemez: Türkiye sıkıştığında başkalarını da sıkıştırabilir” dedi.