BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Erdoğan ile Davutoğlu kavgalı mı?

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Fransa'da 50 devlet adamıyla birlikte "Teröre Hayır" mitingine katıldığı için eleştiriliyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Fransa'da 50 devlet adamıyla birlikte "Teröre Hayır" mitingine katıldığı için eleştiriliyor.

Kimler tarafından?

Aylardır kasti tahriklerle insanları birbirine düşürmeye çalışan, her şeyi terör estirmek için bir bahane olarak görenler tarafından...

Gerekçeleri, ilkokul çocuklarına masal tadında... Aynı Davutoğlu o yürüyüşe katılmasa bugün bambaşka bir dil kullanacaklardı...

Pürüzlü sesleriyle, "Dünya terörü lanetlemek için ayaklanırken Türkiye ortalıkta yok. IŞİD'e destek verirsen, destek verdiklerin Fransa'yı kana bularsa tabi ki gitmeye yüzün olmaz" demeleri muhtemeldi...

Gölgelerin içindeki gölge gibiler...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geziye katılan terörist ülkenin katil lideri Netanyahu'yu eleştirince ellerine yeni bir fırsat geçti.

Hep bir ağızdan, "Ama senin başbakanın onunla kolkola yürüdü" demeye başladılar. Karın ağrıları Davutoğlu'nun o yürüyüşe katılması değil aslında...

"Nasıl yaparız, ne ederiz de Erdoğan ile Davutoğlu'nun arasını açabiliriz..."

Hani Davutoğlu çıkıp Erdoğan'ı eleştiren mini minnacık bir kelam etse, bir çırpıda kahraman ilan edecekler.

Bu omurgasızlıklarına daha önce defalarca şahit olmuştuk.

Küfür ve hakaretlere boğdukları zamanlarda, sırf Sisi'yi tebrik edip Erdoğan'la ters düştü diye Abdullah Gül'ü yalamaya başlayan bunlardı...

Gözyaşları nedeniyle alay konusu yaptıkları Bülent Arınç Erdoğan'ın dediğini demedi diye öve öve bitiremeyen bunlardı. Bülent Arınç kendilerine yüz vermeyip, "Benim Erdoğan'a ihanet etmemi bekleyen bıdıklar daha çok bekler" dediğinde yeniden küfredenler de onlardı..

"Yolsuz" dedikleri Erdoğan Bayraktar  sinirle istifasını açıkladığında çok sevmişlerdi. Aynı Erdoğan Bayraktar AK Parti'ye geri döndüğünde onların gözünde yeniden "Yolsuzluk yapan bakan" oluvermişti, unuttunuz mu?

Hep kendi ağızlarıyla kendilerini mahkum ettiler, hep kendi dilleriyle kendilerini rezil rüsva ettiler. Şimdi son umutları Erdoğan ile Davutoğlu arasında yaşanacak anlaşmazlık.

İkilinin arasını bozmak için tımarhane delilerinin dile getirmeyeceği senaryoları ciddi ciddi anlatmaları yok mu?

Bu gülünç hallerini izlemek insana pek bir keyif veriyor.

İkilinin arasının açık olduğunu anlatacak yalan haberler üretme konusunda seri üretime geçtiler. Bu amaç için hangi haberlere, hangi dedikodulara imza atmadılar ki...

Alın size bol bol örnek:

"Davutoğlu, üç dönem görev yаptığı için seçimde aday olamayacak vekillere kolaylık sаğlаnmаsını istedi. Erdoğan'ın bunа karşılık Başbakan'a “İşine bak” dеdi.

Erdoğan, sürekli Salı günü Davutoğlu’nun grup toplantısında konuşacağı saate denk getiren programlar yapınca Başbakan bu duruma isyan etti.

Erdoğan da Ahmet Davutoğlu da Ankara’da olmalarına rağmen haftalık olağan görüşmelerini gerçekleştirmediler çünkü araları limoni.

Erdoğan AK Saray'da gölge kabine kurdu, Davutoğlu artık sadece bir kukla...

Erdoğan Paris'e giden Davutoğlu'nu, "Kime sormuş da oraya gitmiş" diyerek haşladı!"

"Erdoğan Davutoğlu'nun misketlerini vermeyince araları açıldı" demedikleri kaldı, yakında onu bile derler!

Başbakan her konuşmasında, "Biz Recep Tayyip Erdoğan'la dünyada da ahrette de kardeşiz. Bizimki dava arkadaşlığı, koltuk ve makam arkadaşlığı değil" diyerek onları madara etmekten yoruldu, ama onlar yalan üretmekten bir türlü yorulmadı.

Buldukları her fırsatta Davutoğlu'na ihanet önermekten geri kalmıyor bozguna uğrayan hainler çetesi. "Bak seni kukla gibi kullanıyor. Yakında seni de silecek" sözleriyle kulağına zehirli cümleler fısıldamalarına rağmen aldıkları cevap her seferinde yüzlerindeki sırıtışı silip götürüyor.

"Belki bu kez olur" umuduyla yaptıkları her hamle onlara birer tokat gibi geri dönüyor, yüzleri tıpkı güneşin ansızın bulutların arasına girmesi gibi kararıyor.

Aylardır, "Yahu buradan size ekmek çıkmaaaaaz!" diye yazıyoruz ama idrak iltihabı nedeniyle anlamaları mümkün değil.

Ne yaparsanız yapın iki dava arkadaşını birbirine düşüremezsiniz, boşuna debelenip durmayın. Dostlara ihanet, övünülecek bir meziyet değil. Bu durum insana güç kazandırabilir ama şeref kazandırmaz.

Aksine şerefsiz ve onursuz yapar.

Davutoğlu'nu Davutoğlu yapan davaya sadakat, ihanet değil. Ondan böyle bir hainlik bekleyen sizi, sonsuz bir kahır bekliyor.

Allah size şeref ve onur bahşetmemiş, adam olarak yaratmamış. Allah'ın adam olarak yaratmadığını kim, niye adam yerine koyup muhatap alsın ki?..