Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güvenli bölgede iki hafta içinde bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız." dedi. .
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Eğitim öğretim bütçesini 16 kat arttırdık
"Tüm evlatlarımıza eğitim öğretim konusunda en iyi imkanları sağlama konusunda elimizden geleni yaptık. Eğitim öğretim bütçesini 10 milyar lira civarında aldık 161 milyar liranın üzerine çıkardık. 16 kat arttırdık. Eğitimde katsayı adaletsizliğini bitirdik. Ayrım gözetmeksizin tüm öğrencilerimizin ders kitaplarını ücretsiz olarak veriyoruz."
Spor salonu sayısını 10 bine yaklaştırdık
"Tüm okullarımızdaki toplam sayısı 3 bini bile bulmayan spor salonu sayısını 10 bine yaklaştırdık. Bir dönem evlatları kıyafetlerinden dolayı okullara alınmayan Türkiye’den bugünkü eğitim öğretim odaklı yapıya geldik. Nerede olursa olsun ilmi aramayı emreden bir medeniyetin mensubu olarak ancak bu şekilde hedeflerimize ulaşabileceğimize inanıyorum."
Eğitim öğretim meselesi önceliklerimiz arasında ilk sırada
"Üniversite sayımız 76’idi 207’ye yükseldi. Öğrenci sayımız da 1,6 milyondan 8 milyona yükseldi. Almanya’da yükseköğrenim öğrenci sayısı 3 milyon biz de 8 milyon ve Almanya’nın nüfusu bizle hemen hemen aynı. Nitelik bakımından da bunu artırmalıyız. Öğrencilerimizin niteliği gibi öğretim üyelerimizin niteliğini de yükseltiyoruz. Eğitim öğretim meselesi önümüzdeki dönem de önceliklerimiz arasında ilk sırada yer alacak."
Fakir fukaranın evladını göndermesi mümkün müydü?
"İsteyen her lise mezunu gencimizin yükseköğrenime girmesinin altyapısını oluşturduk. Şimdi birileri şunu diyor ‘yükseköğrenime girecek de ne olacak diyorlar?’ Çok şey olacak…Bundan yaklaşık 13 yıl önce ülkemizdeki her yıla üniversite kurmayı hedeflediğimizde birileri bizi eleştiriyordu. Fakir fukaranın Hakkari’den evladını İstanbul’a Ankara’ya göndermesi mümkün müydü? Ama biz ne yaptık imkanları yavrularımızın ailelerimizin ayağına getirmiş olduk."
Rektör atamalarında daha sıkı bir süreç işleteceğiz
"Önümüzdeki dönemde rektör atamalarında akademik olarak çok daha sıkı bir süreç işleteceğiz. Üniversitede iyi bir yönetici dört yılda kurumunu çeyrek asır ileriye taşıyabilir. Bazı üniversitelerimiz hala kendilerinden beklediğimiz seviyeye ulaşamamış durumda. Rektörlerimizden çok daha fazla gayret bekliyoruz. Ülke çapında üniversiteleri yaygınlaştırırken yurtlarımızın yatak kapasitesini de 677 bine çıkardık. Güneydoğu’da pek çok ilimizde başarı oranı yükseldi. Demek ki imkan hazırlanırsa buralardan da birinciler çıkıyor. 1 milyon 613 bin öğrenci burs imkanından yararlanıyor. Harç verildiği zaman kıyamet koparanlar şimdi nerede? Biz görevimizi yerine getirdik."
Adı vakıf ama vakıf olmaktan çıkmışlar
"Adı vakıf ama vakıf olmaktan çıkmışlar ticari olarak çalışıyorlar. Şimdi de bizim vakıf üniversitelerinin patronları kendi cebi hümayunundan değil orayı doldurmak için gayret ediyorlar buna bakmamız lazım. Tepeden tırnağa tüm kurumlarımızın misyonlarını ve işleyişlerini yeniden gözden geçirmemiz lazım. Vakıf üniversitelerinin bilimsel araştırmalara daha çok yönelmesi gerekiyor."
Gençlerimizi birikim ve beceri sahibi de yapmalıyız
"Diploma ile ehliyet eş anlamlıydı. Günümüzde artık diploma artık tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bilim uzun soluklu ve sabırlı bir çalışma gerektirir. Üniversiteye giden her öğrencimiz bilim adamı olamayacağına göre bunların daha etkili nasıl kullanabileceğimize dair yöntemler geliştirmeliyiz. Ülkemizde eğitim imkanlarının genişlemesi yeni bir durumu beraberinde getirdi. Gençlerimizi sadece diploma sahibi değil birikim ve beceri sahibi de yapmalıyız."
"Kendi planlarımızı devreye sokacağız"
Konuşmasında Güvenli Bölge konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"İki hafta içinde buradan bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız. Önümüzdeki aylarda yaşanacak gelişmeler, Suriye krizinin suhuletle mi çözüleceği, yoksa derinleşeceği mi hususunda belirleyici olacaktır. Fırat'ın doğusunu güvenli hale getirmek suretiyle buraya güvenli bölgenin derinliğine bağlı olarak 2 ile 3 milyon arasında halen ülkemizde ve Avrupa'da yaşayan Suriyeli sığınmacıyı iskan edebiliriz. Avrupa ülkelerinden hem İdlib, hem Fırat'ın doğusu konusunda çok daha güçlü destek bekliyoruz. Artık laf bizi doyurmuyor."