BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan herkese çattı!

Başbakan Erdoğan, "CHP, MHP, ANAP ve DYP hepsi dahil, IMF ile neler konuştuğunu iyi biliriz" dedi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin arasına nifak tohumu ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceklerini belirterek, "Muhalefet lideri çıkıyor 'AK Parti Apo'nun affını sağlayacak' diyor, buna gülerler" dedi.

Tekirdağ'a gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yat Limanı'nın ardından otogar açılışı yaptı. Açılışın ardından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile birlikte otogarı gezen Erdoğan, yetkililerden bilgi aldı.

Başbakan Erdoğan otogar gezisinin ardından, sırasıyla Tekirdağ Belediye Başkanı Ahmet Aygün ve Tekirdağ Valisi Nezih Doğan'ı ziyaret etti. Başbakan Erdoğan daha sonra, İnönü Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Tekirdağ İl Teşkilatı 2. Olağan Kongresi'ne katıldı. Erdoğan, salona girişinde partililerin sevgi gösterileriyle karşılandı. Konuşmasında CHP Lideri Deniz Baykal'ı eleştiren Erdoğan, "Milletimizin arasına nifak tohumu ekmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Muhalefet lideri çıkıyor 'AK Parti Apo'nun affını sağlayacak' diyor, buna gülerler ya. Bunu nasıl söylersin. Bu ne gafil bir düşüncedir. Bunu anlamak mümkün değil. Dün gerekeni zaten söyledim ama hakikaten kanımıza dokunan bir şey. Daha henüz Meclis'te komisyonlara gelmemişken bu basın toplantısını yapıyor. Dert, havayı bulandırmak. Çünkü hep bulanık suda avlanmaya alışmışlar. Ama o netice vermeyecek. Gel de katkın varsa, katkını yap. İçişleri Bakanlığı komisyonunda toplantı yapılıyor, İçişleri Komisyonu'nda en ufak bir katkıları, eleştirileri olmuyor. Bu sadece AK Parti'nin meselesi değil, bunu beraber yapacağız, en ideal yasayı çıkaralım. Bizim rant elde etmek derdimiz yok. Herhalde aşacaktır bunları diye düşünüyorum hala, umudumu yitirmedim. Varsa katkın bunu söyle, yoksa toplumu germenin anlamı yok" dedi.

"TÜRKİYE'NİN EN GÜÇLÜ TEŞKİLAT YAPISINA AK PARTİ SAHİP"
Partililer ve vatandaşlara seslenen Erdoğan, "2007'nin sonbaharında yapılacak genel seçimlerde inşallah AK Parti Tekirdağ'da 3 Kasım seçimlerinden çok daha farklı şekilde kazanımla çıkacaktır. Yeni bir dönemi yaşıyoruz, yeni bir süreci yaşıyoruz. 2005 sonunda tüm belde kongrelerimizi tamamladık. İlçe kongrelerimizi tamamladık. 20 Temmuz'a kadar bütün il kongrelerimizi tamamlamış olacağız. Türkiye'nin en güçlü teşkilat yapısına AK Parti sahiptir" açıklamasında bulundu.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'de bazı alışkanlıklar olduğunu belirterek, AK Parti'nin bu alışkanlıkları değiştirmek için çalıştığını söyledi. Türkiye'de yapısal bir değişim yaşandığını belirten Erdoğan, "'Olmaz' denilen şeyler Türkiye'de olmaya başladı. Bunu hazmedemeyenler var. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda, hayvancılıkta, dış politikada yılların 'olmaz' denilen şeyler tek tek oluyor. 2012'deki hedefimiz, kişi başına milli gelirin 10 bin dolar olduğu Türkiye. Biz bunu yakalayacağız. Bunu hala kavrayamayanlar var. Biz her şeyin farkındayız. Türkiye'de Menkul Kıymetler Borsası'nda biz geldiğimiz zaman endeks 10 bindi, şimdi 48 bine kadar çıktı. Sadece oradan bakılsa bile 1'e 5 katlamış" diye konuştu.
Önceki dönem hükümetleri eleştiren Erdoğan, "Bazıları sıkılmadan 'ne yaptınız ki' diyor. Biz rakamlarla konuşuyoruz. 3.5 yıl önce mutfağın durumu neydi, şimdi nedir. Aradaki farkı anlatıyoruz. İşçiden memurdan zorunlu tasarruf diye para kesildi. Biz geldik, para falan yok. Fakat rakamsal olarak 14.5 katrilyon vardı. 'Bu nasıl fon' diye sorduk. 'Para yok kağıt var' dediler. Para hortumculara gitmiş. Biz, 'devlet vatandaşına borçlu olmaz' dedik. Bu parayı ödemeye başladık. Son mart ödemesiyle yaklaşık 12.5 katrilyonu ödedik. Son taksiti haziran ayında ödüyoruz. 14.5 katrilyonu bu hükümet işçisine, memuruna ödeyerek borçlu olmaktan kurtuluyor. Adil devlet budur işte" ifadelerini kullandı.

"MERKEZ BANKASI'NIN IMF'YE BORCU YOK"
Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın IMF'ye olan borcunu ödediğini söyledi. AK Parti hükümeti göreve geldiğinde, hazinenin IMF'ye 24 milyar dolar borcu olduğunu belirten Erdoğan, bu borcun 13 milyar dolara indirildiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, "11 milyar dolar IMF'ye ödedik. IMF bizimle beraber mi Türkiye'ye girdi. Türkiye, IMF'nin 29 kurucu ortağından bir tanesidir. Kuruluş tarihinden bu yana tüm gelenler IMF ile beraber çalışmışlardır. Hiç birisi kalkıp da dirsek çevirmemiştir. Bazıları bize 'bunlar IMF ne talimat verirse onu yerine getiriyor' diyor. CHP, MHP, ANAP ve DYP hepsi dahil, biz bunların IMF ile masada neler konuştuğunu iyi biliriz. IMF'ye borçlanan bunlar, IMF'nin borcunu ödeyen biz. Eğer güçlü olursanız dik durursunuz, güçlü olmazsanız uşak olursunuz, geçmişte olduğu gibi. Biz şu anda IMF'ye olan borcumuzu bir çırpıda öderiz. Ama niye ödeyelim. Göreve geldiğimizde Türkiye kendi içinde bile 9 ayı aşkın borçlanamıyordu" açıklamasında bulundu. Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Paramızın değeriyle dalga geçiyorlardı. Şimdi bize Türk Lirası'nın değerini düşürmemizi tavsiye ediyorlar. 'Bu değeri düşürürseniz, dış ticaret açığını halledebiliriz' diyorlar. Biz 'Türk Lirası'nın dedtoplumu germenin anlamı yok" dedi.

"TÜRKİYE'NİNğerini düşürmek için biz gayret ediyoruz ama Türk Lirası'nın değeri düşmüyor' diyoruz. Çünkü artık paramız kendi kimliğini buldu. Artık güven veren bir Türkiye, istikrarlı bir Türkiye var; bunu gören tüm küresel sermaye Türkiye'ye geliyor. Bütün mesele bizim rehavete kapılmadan bu işi sürdürmemiz. Bu iş ciddiyet istiyor. Bunu yaptığımız takdirde Türkiye'nin önünü tutamayacaklar. 2012'de Türkiye 10 bin dolar kişi başına milli geliri yakaladığı anda Türk milletini tutana aşkolsun."
Eğitimde atılan adımlara değinen Başbakan Erdoğan, "3 yılda 75 bin derslik bitirildi. Cumhuriyet tarihinde bu yok. Türkiye'nin dört bir yanında da internet ağını okullarımıza taşıyoruz. Artık okullarımızda yavrularımız bilgisayar eğitimini alıyor" dedi.

"DİNDE GERİCİYE YOBAZ DENİLEBİLİR"
Erdoğan, dinde gericiye 'yobaz' denilebileceğini ifade ederek, "Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefimiz var ya, bu hedefe ulaşmak lafla mı olur, icraatla mı olur? Atatürk'ün irtica dediği olay budur. Eğer siz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkamıyorsanız, eğer siz dünyadaki medeniyetler seviyesine ayak uyduramıyorsanız siz mürtecisiniz. Dinde gericilik var. Dinde gericiye yobaz da denilebilir. Onlar dindar falan değil, onlar dincidir. Onlar dinin bezirganlarıdır. Onu dindarla karıştırmak da dine saygısızlıktır. Bu her toplumda, her dinde var. Ama saf, temiz, hakikaten dininin gereklerini ehlinden öğrenenlere de saygı duyacağız. Bu konuda bizim de üzerimizde görevler var. Diyanet İşleri Teşkilatımız da bu görevini yaparak meydanı boş bırakmayacak, meydan boş kalmadığı zaman, ehil ellerden din gerçek yönüyle öğretilirse, o zaman bezirganlar olmaz" diye konuştu.

Türkiye'nin, eğitimde dünya ülkeleriyle rekabet eder duruma gelmesi gerektiğini belirten Erdoğan, lafla hiçbir yere varılamayacağını söyledi. Erdoğan, "Her attığımız adıma gölge düşürmeye çalışanlar var, çünkü yetişemiyorlar. Onların alfabelerinde 'yat yat uyu, uyu uyu yat' yazıyor. Bizim alfabemizde 'oku oku oku, çalış çalış çalış, uygula uygula uygula' diyor" ifadelerini kullandı.

AK Parti iktidarının bir güven iktidarı olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Ben sadece açılışlara gidiyorum, temel atmalara gitmiyorum. Tarihe, temel atıp, attığı temel orada kalan bir başbakan olarak geçmek istemiyorum. Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız. Arkadaşlarıma da 'sakın tribünlere oynamayın' diyorum" açıklamasında bulundu.

"BİZ YILMIYORUZ"
Başbakan Erdoğan, eskiden SSK hastanelerinin durumunun içler acısı olduğunu belirterek, yeni düzenlemelerle sıkıntıların önüne geçildiğini söyledi.
"Sağlam giren hasta çıkardı" diyen Erdoğan, "Biz bu sistemi bitirdik. Yeni projelerimizi uygulamaya koyduk. Artık bir yataklı, iki yataklı odalar ve her odanın içinde tuvalet ve banyo mevcut. Hastanelerde koğuş sistemine son veriyoruz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, bazı hastanelerde aynı sıkıntıların bulunduğunun altını çizerek, "Biraz zamana ihtiyacımız var. Bu sıkıntılar da aşılacak. Artık işçi kardeşlerimiz de serbest eczaneler ilacını alabiliyor. İşi buraya getirdik. 'Hayal' diyorlardı, 'olmaz' diyorlardı ama oldu. Bazı sendikalar, hepsini kastetmiyorum. Bunların işçi, memur yanlısı olması lazım. Bunlar aslında işçi, memur karşıtı. Ne kadar devleti düşünüyorlar. Bugüne kadar neredeydiniz" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar güya bu ülkenin solcu geçinen kesimleri. Çoğu da öyle. Kimisi sosyal demokrat. Bu nasıl sosyal demokratlık. Onların da yobazları var. Biz yılmıyoruz. Önceden Yeşil Kartlı'ya ilaç verilmiyordu, sadece tedavi imkanı vardı. Biz ilaç yolunu açtık. SSK'lı, Bağ-Kur'lu, Emekli Sandığı mensubu da Yeşil Kartlı katkı payı ödemiyor diye, onlar da Yeşil Kart kullanmak suretiyle ilaç almaya başladı. 'Artık Yeşil Kartlı'lar da ilaç alırken yüzde 20 katkı payını ödeyecek' dedik. Eğer dürüst davranılsaydı o yola girmezdik. Adalet, emniyet aynı şekilde hızla devam ediyor."

Ucuz imkanlarla halkın konut sahibi olmasını istediklerini belirten Erdoğan, 20 yıl vadeyle hiç imkanı olmayan dar gelirlileri ev sahibi yapmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye genelinde 165 konutun inşasının devam ettiğini de belirten Erdoğan, "Önümüzdeki yıl sonuna kadar 250 bin konuta ulaşacağız" dedi.

"AK Parti'de dargınlık küskünlük olmaz. Biz birbirimizle öyle dayanışma içine gireceğiz, güç birliktedir. Kimse birbirine afra, tafra yapmayacak. El ele olacağız. Zaten birileri 'Biz AK Parti'nin içine nasıl virüs sokarız' gayreti içinde. Bu ülkede ekonomik refah, özgürlükler iyi bir noktaya geldiğinde çok şey değişir" diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, partililerle birlikte "Beraber yürüdük biz bu yollarda" isimli şarkıyı söyledi.