Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan referanduma 1 gün kala Tuzla'da konuştu.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "evet" ile "hayır"ı aynı kefeye koyamayacağını söyleyerek, "Anlayışla karşılarız o ayrı mesele. Niye? Demokrasi bu. Ama eğer hepsini aynı yerde tartacak olursak neden bu kadar mücadele veriyoruz ki? Değil mi?" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan referanduma saatler kala İstanbul turuna çıktı. Tuzla'da büyük ilgiyle karşılanan Erdoğan coşkulu bir kalabalığa hitap etti. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:
"BU MİLLET KENDİ BAYRAMINI YAPACAK"
"Bak fazla bir şey kalmadı. Şu anda kapı kapı, artık saatleri konuşuyorum, bütün dost, ahbap, yaren. Hem Tuzla İstanbul'dakileri hem de Anadolu'daki hemşerilerimizi ne yapacağız? Arayacağız. İhmal yok, sandıklara yükleneceğiz, rehavet yok. Yükleneceğiz, hafife almayacağız. Çünkü yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak
PENSİLVANYA VE KANDİL 'HAYIR' DİYORSA
Kandil 'hayır' diyorsa, bölücü başının olduğu İmralı 'hayır' diyorsa, Pensilvanya'daki şarlatan 'hayır' diyorsa demek istikametimiz doğru değil mi? Yarın bir de sandıktan Allah'ın izniyle evetler patladığı zaman ne olacağını düşünün.
"HAYIR" DİYENİ ANLAŞIYLA KARŞILARIM AMA...
Yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak. Bazıları şöyle diyor, 'evet' diyen de 'hayır' diyen de, kardeşim 'hayır' diyeni anlayışla karşılarım ama evetle hayırı aynı kefeye koyamam, aynı kefede, aynı torbada nasıl durur, olur mu böyle bir şey? Anlayışla karşılarız o ayrı mesele. Niye? Demokrasi bu. Ama eğer hepsini aynı yerde tartacak olursak neden bu kadar mücadele veriyoruz ki? Değil mi?
HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAYI SİYASET SANIYORLAR
Anayasa değişikliği milletimize hem kendisinin hem çocuklarının geleceği için çok önemli bir yönetim sistemi teklif ediyor. Buna karşı çıkanlar dikkat ediniz, kendileri hiçbir teklif getirmiyor, sadece 'olmasın, yapılmasın, değişmesin' diyorlar. Siz bu kafayı çok iyi tanırsınız. Bunların ülkenin ve milletin hayrına dikilmiş bir tek ağaçları, üst üste konulmuş iki tuğlaları yoktur. Her şeye karşı çıkmayı, her şeye şimdi olduğu gibi 'hayır' demeyi siyaset sanıyorlar. Neye hayır dediklerini bilmedikleri için de sürekli saçmalıyorlar.
GELİN BU REFORMU SANDIKTAN ÇIKARALIM
Tarihimizde ilk defa milletimiz doğrudan kendi cumhurbaşkanı adayını gösterebilecek. Cumhurbaşkanı hükümeti, milletvekilleri meclisi çalıştıracak. AK Parti'ye MHP'ye BBP'ye CHP, Saadet Partisi'ne HDP'ye gönül veren vatandaşlarıma sesleniyorum. Gelin yarın bu reformu sandıklardan çıkartalım. Türkiye adeta geleceğe sıçrayarak yürüsün.
Tuzla'daki konuşmasının ardından Kartal'da büyük bir kalabalıkla buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 'eyalet' tartışmalarına ilişkin konuştu.
Erdoğan, "Türkiye'yi eyaletlerle böleceklermiş geç o işleri. Tayyip Erdoğan'ın ağzından duydun mu böyle bir şeyi. Bunlar da iftira mekanizması çalışıyor. Yalan makinesi bunları söylemeye devam ediyor." dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;
15 Temmuz neler yaşandı hepimiz gördük. O gün bugün oldu Kılıçdaroğlu bir şey konuşamadım hala cevap veremedin. Kral FM'de diyordun ki tankların önüne ben çıkarım. Niye çıkamadın? Damadım, eşim, kızım, torunlarım hep beraber vatandaşlarımızla bütünleştik. Biz yola kefenlerimizle çıktık. Aramızdaki fark bu Kılıçdaroğlu. Şimdi utanmadan darbeyi bizim örtbas ettiğimizi söylüyor. Cezaevindekileri oraya ki tıktı? Sen mi yaptın bu işleri?
"YARIN VERECEĞİNİZ KARAR BUNUN DA YOLUNU AÇACAK"
Yarın ki alacağımız karar bunun(idam) da yolunu açacaktır. Ey Kılıçdaroğlu, ey hayır diyenler 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nün de temelini attık. 2023'e onu da yetiştireceğiz konuşun bakalım evet mi hayır mı?
CHP'ye sesleniyorum. Kılıçdaroğlu Hakkari'de bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadın elimizde belgeler var.
"TÜRKİYE'Yİ EYALETLERE BÖLECEKLERMİŞ"...
Türkiye'yi eyaletlerle böleceklermiş geç o işleri. Tayyip Erdoğan'ın ağzından duydun mu böyle bir şeyi. Bunlar da iftira mekanizması çalışıyor. Yalan makinesi bunları söylemeye devam ediyor. Biz gerçekleri anlattıkça yalanların balonları da birer birer söndü.