Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de "Öyle gündemlerle meşgul oluyoruz ki, ülke yorgun düşüyor" dedi.
Abone olTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen Karadeniz Bölgesi Ekonomi Zirvesi'nin Rize Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki oturumunda konuşan Başbakan Erdoğan, Rizeli hemşehrilerini Rize'ye yatırım yapmaya davet ederek şunları söyledi: "Biz burada iş kapısını ÇAYKUR'la mı açacağız. ÇAYKUR yapacağını yapmış. Bundan sonra yapacağı birşey yok. Özel sektör iş kapısını açmış, yapacağı başka birşey yok. Kaç ay çalışıyor. 4 ay, 5 ay, 6 ay. Ondan sonra kapalı. Peki burada bizim yapacağımız yatırımlar yok mu? Var. Öyleyse ben Rizeli hemşehrilerimi buraya davet ediyorum. Ne yapacağız. Vallahi gelin tersane mi yapacaksınız, gelin burada yapın. Sıkıntılar var diyorsunuz. Biz sizin o sıkıntılarınızı aşarız. Yeter ki adım atalım, araştıralım. Turizmle ilgili yayla turizmi var, dağ turizmi var. İnsanlar İsviçre'nin dağlarına gidiyor. Karadeniz'in de dağları var. Bunu tanıtacağız. Onun için yeni bir tanıtım kampanyasına gideceğiz. 11 tane sivil toplum örgütü ile müşterek Türkiye'yi tanıtım kampanyası başlatıyoruz. Dünyada Türkiye'nin tanıtımını, bir felsefeye bağlı olarak, böyle bir çalışmanın adımını atıyoruz. Ve bununla birlikte sadece fiziki bir tanıtım değil, işin felsefesini kavramak suretiyle Türkiye dünyada çok daha farklı alıcı bulacak. Fakat öyle gündemlerle meşgul oluyoruz ki, ülke yorgun düşüyor. Enerjimizi başka yerlere harcamamız lazım. Ama bu enerji ne yazık ki başka yerlere harcanıyor. Ülkenin içinde tüketiliyor. Ve ülke bundan bıktı. İşte bunları şimdi aşma zamanımız. 2 bin 600 dolar kişi başına milli gelirle işe başladık. Şu anda hamdolsun 3 bin 300 dolar kişi başına milli gelirimiz var. Bir yılda burayı yakaladı bu ülke. Bunu bir kenara koyamazsın. Bunu bu yönetim başardı. Bu gerçek ortada. Bunu görmemezlikten de gelemezsin. Bunu başarmamız hep birlikte oldu. Demek ki derdi olan, sevdası olan herkes buna katkıda bulunuyor." Türkiye'nin 13 ay öncesine kadar yeni ekonomik krizleri konuştuğunu kaydeden Erdoğan, "Akıllara takılan soru hep şuydu: Türkiye Arjantin olur mu? Bu soruyu hep dinliyorduk. Ve hamdolsun Türkiye Arjantin olmadı. Türkiye büyük bir irade ortaya koydu ve küllerinden yeniden doğruldu. Bu başarıyı hangi sahte gündem maddesi millete unutturabilir. Bugün her gittiğimiz yerde, her açılışta halkımıza yeni müjdelerle gidebiliyoruz. 13 ay önce Türkiye işçisinin, memurunun maaşını ödeyemeyecek bir duruma getirilmişti. Milletin gözü önünde cereyan eden gerçekleri, milletin sağduyulu değerlendirdiğini de çok iyi biliyoruz. Bu yüzden, bizim kendimizi anlatmak gibi bir derdimiz yok. Kendilerini millete anlatamayanlar, siyaset üretemeyenler, ülkenin açılan bahtını karartma yarışına girmişlerdir. Bu güveni, bu istikrarı tesis etmeseydik her gün bir ilimizde herhalde birkaç yatırım olmazdı. Eski tartışmalara cevap yetiştirmeye çalışsaydık Türkiye yolsuzluk girdabında boğulmayacak mıydı? Bütün meselemiz ülkemize sahip çıkmaktır. Bu heyecana destek veren herkesi kutluyorum" diye konuştu. "BUGÜN İŞ GÜCÜ KAPASİTESİ ARTIK YÜZDE 85'LERE ULAŞMIŞ DURUMDA" Başbakan Erdoğan, son 10 yılda nüfus 10 milyon arttığı halde sadece istihdamın 431 bin kişiye iş kapısı açabildiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Türkiye ekonomisi son 10 yılda yüzde 50 ile yüzde 100 arasında seyreden yüksek kronik enflasyon, yüksek kamu açıkları, yüksek ve istikrarsız döviz kurları ve yüksek reel faizlerin etkisinde kalmıştır. Yaşanan ekonomik krizleri biliyorsunuz. Son 10 yılda ekonominin 3 kez küçüldüğünü biliyorsunuz. Çözüm, bize göre üretimi esas almak, yatırım politikalarında sosyal adaleti çözmekle mümkündür. İşsizlikle mücadelenin temel yolu, yeni yatırımların yapılması ve ekonomik büyümedir. Göreve geldiğimizde iş gücü kapasite olarak yüzde 25-30'daydı. Ama bugün iş gücü kapasitesi artık yüzde 85'lere ulaşmış durumda. Bu neyi gösteriyor? Artık Türkiye'nin kapasitede yüzde yüzlere ulaşması nedeniyle yeni yatırımların başlayacağının sinyallerini gösteriyor. Türkiye 8.5 milyar dolarlık bir krediye muhtaç olacak durumda değildir, şükürler olsun. Ülkesindeki sadece yine bir banka suiistimalini 9 katrilyon lira ile sistemin bir bedeli olarak ödeyebilecek olan bir Türkiye, kalkıp oradan bunu illa da alayım diye böyle bir derdin içerisine de girmez. Bir an önce hazine güvencesini de bu noktada kaldırmak durumundayız. Buna da hazır olacağız." "İLK 6 AY OECD RAPORUNA GÖRE, TÜRKİYE DÜNYADA BÜYÜME HIZI BAKIMINDAN 1. SIRADADIR" Bütün bu koşuşturmanın sonunda 2003 yılının ilk 6 ayında yüzde 5.4 oranında bir büyüme yakaladıklarını söyleyen Erdoğan, "Yıl sonu hedefimiz olan yüzde 5'lik büyüme de şimdiden kesinleşmiştir. İlk 6 ay OECD raporuna göre, Türkiye dünyada büyüme hızı bakımından 1. sıradadır. Üçüncü çeyreğin neticesi henüz açıklanmadı ama iyi gidiyoruz. İhracatımız geçtiğimiz aylarda Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaşmıştır. Ekonomi politikalarımızın temelinde insan vardır. Amacımız halkımızın refah seviyesini yükseltmek, bunu yaparken de gelir dağılımını yükseltmektir. Bölgesel adaletsizlikle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Türkiye'nin kaynaklarını Türkiye'ye kazandıracağız. Bu ise herkese iyi gelir getiren istihdam imkanlarının sağlanması ile mümkündür. Karadeniz Otoyolu ile ilgili bu sabah toplantı yaptık. Samsun ile Sarp arasındaki yolu 2005 yılının sonunda bitirmeyi hedefliyoruz. Samsun-Sinop Karayolu'nu da en erken zamanda bitireceğiz. Ülkemizde trafik kazalarında ölen insanların sayısı, Irak Savaşı'nda ölenlerden daha fazla. Geçen hafta bir günde 40'dan fazla vatandaşımızı trafik kazasında kaybettik" diye konuştu. Erdoğan, zirve sonrasında partisinin il binasına geçerek partililer ile buluştu.