Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üstü kapalı Fethullah Gülen'in isim vermeden çok sert sözlerle eleştirdi.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan 'Vatanına ihanet şebekesi kuran, din adamı maskesi altındaki şarlatanlar, ulusal ya da uluslararası teşviklere mazhar olabilmiştir." açıklamasını yaptı.
Pensilvanya eleştirilerinde "ihanet şebekeleri" tanımını yapan Erdoğan, bu kez "din adamı maskesi altındaki şarlatan" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 5. Din Şurası'na katıldı. Erdoğan'ın hedefinde toplumu zehirlemekle suçladığı sahte hocalar vardı.
İLK EMİR İLİM
Erdoğan, "Bakınız, vahiy çok ortada, açık. İlmi, akletmeyi emrederken yıllardır, on yıllardır bizim ülkemizde bazı zihniyet mensupları hep akıl ve bilimden başka bir şey tanımamışlardır" dedi.
Bu zihniyet mensuplarının dine ve vahiye ciddi bir saldırıda bulunduklarını dile getiren Erdoğan, "Biz öyle bir dinin mensubuyuz ki ilk emir ilim. Oku diye emreden bir dinin mensubuyken, adeta sanki ilmi reddeden bir din varmış gibi sunulmaya çalışılmıştır. Öbür tarafta sanki aklı inkar eden bir din varmış gibi sunulmaya gayret edilmiştir. Halbuki bizim mukaddes kitabımız Kuranı Kerim'de birçok yerde sürekli olarak, akletmek emredilmiştir. 'Akletmez misiniz?' Sürekli bu bize uyarı şeklinde hep hatırlatılmıştır" diye konuştu.
VAHYİN BİR KENARA KONULUP AKLIN VE BİLİMİN TEK ÇIKIŞ YOLUYMUŞ GİBİ GÖSTERİLMESİ MANİDAR
Erdoğan, böyle bir dinin mensuplarının, vahyin bir kenara konulup aklın ve bilimin tek çıkış yoluymuş gibi gösterilmesinin manidar olduğunu bildirdi.
Erdoğan, bu ülkede, bu topraklarda kimi zaman Kuran'ın okunmasının, kimi zaman öğretilmesinin, hatta bir dönem ezanın aslıyla okunmasının yasaklandığını ifade etti. Başörtüsünün, din eğitiminin yasaklandığını, camilerin kapatıldığını, kimi camilerin ahır olarak kullanıldığını anlatan Erdoğan, yasakların ötesinde sakal bırakanların, başörtüsü takanların, aslıyla selam verenlerin, namaz kılanların mütemadiyen horlandığını, tahkir edildiğini, bazı imkanlardan da mahrum bırakıldıklarını kaydetti.
DİNDARLARI SAVUNAN SİYASETÇİLERE GERİCİ DENDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Din ve dindarlar söz konusu olduğunda her türlü tasarruf yapılabilmiştir. Kitaplarla, filmlerle, yazılarla, resim ve karikatürlerle özgürlük adı altında en kutsal değerler tahkir edilebilmiştir. Bütün bunların karşısında bırakınız dinin yaşanmasını; dinin konuşulmasına, dini değerlerin muhafaza edilmesine, dine ve dindarlara yönelik saldırılara karşı cevap verilmesine dahi müsaade edilmemiştir. Dindarların en tabii haklarını savunan, yani normalleşmeyi savunan siyasetçiler, gerici, din istismarcısı, bu yaftaya maruz bırakılmış, hatta sırf bu mücadelelerinden dolayı darağacına, ipe çekilmişlerdir.
DİN MASKESİ ALTINDAKİ ŞARLATANLAR
Şunu da üzülerek ifade etmek durumundayım: Sahte hocaların, sahte dindarların adeta toplumu zehirlemek için yaptıkları mücadele bu ülkede maalesef desteklenmiştir. Hatta hatta teşvik edilmiştir. Resmi ideolojinin dar kalıpları içinde kalan sözüm ona alimler teşvik edilmiş, sırtları da sıvazlanmıştır. Vatanına ihanet şebekesi kuran, din adamı maskesi altındaki şarlatanlar, ulusal ya da uluslararası teşviklere mazhar olabilmiştir. Dini özünden, ruhundan koparmaya çalışan, dini sinsice çarpıtmaya çalışanlar, dini bu noktada özel menfaatlere dönüştürmeye çalışanlar, ekranlar yoluyla bu ülkede evet, imkanlarına imkan katmışlardır.
Bütün bunların karşısında samimi şekilde, hasbi şekilde Allah'tan korkarak, ilim erbabı olmanın sorumluluğunu idrak ederek konuşanlar, yazanlar, mücadele edenler, en ağır baskılara, en ağır zulümlere, evet, maruz bırakılmışlardır."
EGED HEDEF YAPILIYORSAK
Erdoğan, siyasi hayatları boyunca, kendisinin ve yol arkadaşlarının ulusal ya da uluslararası çok sayıda saldırı, hakaret ve operasyona maruz kaldığını, ulusal ya da uluslararası ölçekte bu operasyonların hala devam ettiğini belirterek, "Neden biliyor musunuz? Çünkü biz bu millete özgüven aşılamanın mücadelesini verdik ve veriyoruz. Biz, bu millete cesaret aşılamanın mücadelesini verdik ve veriyoruz. Sadece milletimize değil, komşularımıza, bölgemize, tüm insanlığa özgüven aşılamanın, cesaret aşılamanın, bazı soruları sorma yönünde teşvik etmenin mücadelesini veriyoruz. Eğer hedef yapılıyorsak, boşuna yapılmıyoruz. 200 yıldır sorulmayan, sorulamayan soruları sorduğumuz için içeride ve dışarıda hedef yapılıyoruz" diye konuştu.
Yakın geçmişte "dindar nesil" dediği, başörtüsü yasağını kaldırdıkları, eğitimde 4+4+4, yani 444 modelini getirdikleri, Kuran-ı Kerim ve Siyer-i Nebi derslerini seçmeli ders yaptıkları için çok ağır eleştirilere, hakaretlere, hatta saldırılara maruz kaldıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Zorunlu din dersini tartışıyorsunuz da zorunlu fizik dersini neden tartışmıyorsunuz?" dediği için içeride ve dışarıda saldırıya maruz kaldığını söyledi.