Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz sonrası kamudan ihraç edilenleri Batı'nın sorduğunu hatırlatttı. Erdoğan, "Gitsinler özel sektörde çalışsınlar. Bize ne? Onu mu düşüneceğiz bir de. Devlet mi besleyecek bunları." dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz ve İnsan Hakları Panelinde konuştu. Darbe girişimi sonrası kamudan atılanlar için Batı'nın sürekli sorular sorduğunu söyleyen Erdoğan, "Diyorlar ki bu kadar kişi işinden oldu, ne olacak onlara? Gitsin özel sektörde çalışsınlar bize ne, devlet mi besleyecek bunları? Bunları devlet besledi gelip devlete ihanet ettiler. Devlet besledi, devlete ihanet ettiler bunlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
BEN SENİ DAHA ÖNCE ÇAĞIRDIM! GELİNCE NE OLACAĞINI BİLİYORSUN...
Utanmadan "Amerika bana müsaade ederse Türkiye giderim" dedi. Seni ben çağırdım, gelmedin. Buraya gelince ne olacağını biliyorsun. Bütün bunlara hiç acımadan adımı atanları biz millet olarak affetmeyeceğiz. İnanıyorum ki Allah bütün bu şehitlerimizin hesabını da intikamını da soracaktır ve alacaktır.
KILIÇDAROĞLU BELEDİYE BAŞKANININ EVİNDE ÖRTÜLÜ DARBEYİ SEYRETTİ!
Kılıçdaroğlu örtülü darbeyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izledi. Nasıl örtülü darbeyse. Gel VIP'e orada sor, tankların çekildiğini öğren, iş tuttuğu tanklar oradan çekildi, oradan belediye başkanının evine gitti. Neymiş oteller kapalı olduğu için otellerde yer bulamadı beyefendi. Örtülü darbe, kahve, çay birada onlar bir tarafta örtülü darbeyi izliyor. Hayatı yalan! Hayatı yalan! Bunlarda dürüstlük yok. Hiçbir zaman doğru konuşmadı bunlar ve doğru olmadı. Bu Türkiye'nin daha önce gördüğü 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat'tan çok farklı bir darbe girişimiydi.
1 DOLARA TESLİM ALINAN TAŞERONLARLA GERÇEKLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILAN İŞGAL GİRİŞİMİ
Menderes'te böyle bir tepki koyamadı milletimiz. Ama burada çağrımıza anında elhamdülillah bu millet cevap verdi. Çanakkale'de boğaza dayananlar ne istiyorsa, ardından İzmir'den Ankara önlerine kadar vatanımızı işgal edenlerin amacı neyse 15 Temmuz'un gayesi oydu. 15 Temmuz 1 dolara satın alınan taşeronlarla gerçekleştirilmeye çalışılan bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz aynı zamanda insan haklarının ağır şekilde ihlal edildiği bir eylem.
HUKUK DEVLETİ OLMASAYDIK İÇERİDE DEĞİL ÇUKURLARDA OLACAKLARDI
Darbecilerin gösterdiği vahşet ve dökülen kan hainlerin asıl planını ortaya koymuştur. O gece vatandaşlarımızdan 250 kişi şehit olurken darbecilerden 35 kişi ölmüştür. Türkiye hukuk devleti olmasaydı şu andaki hainler cezaevinde değil rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu. Batı, ikide bir bize gelip soruyorsunuz. İşte bu kadar kişi cezaevinde yatıyor, bu sayılar nedir? Bunu soracağına darbecilerden kaç kişi öldü veya öldürüldü bunu sorsana! Benim 250 kardeşim şehit oldu, darbecilerden 35 kişi öldü.
ŞEHİTLERE GÖSTERİLMEYEN İLGİ DARBECİLERE GÖSTERİLMİŞTİR
Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657'dir. Bu 657'nin de bir mutabakat sağlanabilse, aynen Batı'da olduğu gibi 657'nin memur işçi ayrımı olarak değil tamamıyla çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman zaten çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz. Öldürülen darbecilerin tamamı çatışmalarda hayatını kaybetmiştir, yani karşılarındakini öldürmeye çalışırken ölüp gitmişlerdir. Darbeciler tarafından katledilen, yaralanan, özgürlükleri kısıtlanan vatandaşlarımıza gösterilmeyen ilgi ve sevgi darbeciler için en üst düzeyde sergilenmiştir.
DEDİM Kİ ONLAR GAZETECİ DEĞİL PROVOKATÖR
15 Temmuz arefesinde biliyorsunz Büyükada'da otelde proje çalışmalarını yürüttüler, aynı şekilde adada geldiler proje çalışmalarını yürüttüler. Polisimiz oraya yaptığı baskında bunları yakalayınca son G-20 toplantısında buna bunu soruyorlar. İstanbul'da gazetecileri tutukladınız diyorlar. Onların gazeteci olduğunu kim söylüyor, onlar ajan provokatör dedik. Baskında masalarının üzerinde ne tür haritalar ve projeler olduğunu polisimiz tespit etti.
BÜTÜN HUZURSUZLUKLAR BİTTİĞİ ZAMAN OHAL'İ KALDIRACAĞIZ
Daha demokratik, daha özgür, daha müreffeh bir Türkiye yolunda attığımız adımlarla vatandaşlarımıza yönelik tüm ayrımları ortadan kaldırdık. İnsanı yaşat ki devlet yaşatsın felsefesiyle çalışmalarımızı yürüttük. Şimdi bize "OHAL'i ne zaman kaldıracaksınız" diyorlar. Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman OHAL'i kaldıracağız. Terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL'i kaldıracağız.