Başbakan Erdoğan, Fransa'da gurbetçilere Anayasa değişiklik paketini anlattı. İşte Erdoğan'ın sözleri;
Abone olRecep Tayyip Erdoğan, Fransa'da yaşayan Türklere, "Türkiye'yi kolay kolay kimse tutamayacak" sözleriyle anlattı. Tarihi nitelikte bir değişiklik gerçekleştirileceğini söyleyen Erdoğan, "amaç Türkiye'yi Avrupa standartlarına kavuşturmak" dedi.
Başbakan Erdoğan, Fransa'daki temasları çerçevesinde Zenith Salonu'nda düzenlenen "Paris Buluşması"nda, Avrupa'da yaşayan Türklerle bir araya geldi.
Salona gelişlerinde alkışlarla karşılanan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, salondakilere platform üzerinden karanfil attı. "Paris Buluşması"na, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, bazı milletvekilleri ve Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu da katıldı. Antakya Medeniyetler Korosu'nun konseriyle başlayan programda konuşan Erdoğan, Paris'te Avrupa'nın dört bir yanından gelmiş Türklerle kucaklaşmanın coşkusu ve heyecanını yaşadığını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, Avrupa'da yaşayan Türklere şöyle seslendi: "Bu bir kardeşler buluşmasıdır, bir dostlar buluşmasıdır. Bizim buluşmamız sadece ve sadece bir sevgi buluşmasıdır. Sizlerin mutluluğu, huzuru, refahı bizim de huzurumuzdur, bizim de mutluluğumuzdur, bizim de refahımızdır. Sizlerin hüznü bizim de hüznümüzdür, sizlerin acısı bizim de acımızdır. Biz sılanın da gurbetin de ne olduğunu çok iyi bilenlerdeniz. Biz sevdiklerinden ayrı kalmanın, anadan, babadan, baba ocağından, evladu iyalden ayrı kalmanın ne demek olduğunu çok iyi biliriz.
Bizler, Anavatan'daki kardeşleriniz, 1961'den itibaren sizleri gurbete yolladık ve inanın o andan itibaren hayır dualarımızı hiç eksik etmedik. Şunu da bilmenizi isterim; buralarda asla yalnız değilsiniz, asla kimsesiz değilsiniz, asla ve asla sahipsiz değilsiniz. Başınızı asla öne eğmeyin. Çünkü sizler, burada, içinde yaşadığınız, çalıştığınız, vatandaşı olduğunuz dost ülkelerin himayesindesiniz. Fransa, birçok dedikodulara rağmen Türkiye'nin dostudur, müttefikidir. En güçlü ilişkilere sahip olduğu ülkelerden biridir. Şunu bilmenizi istiyorum: Türkiye sevdanız, Türkiye özleminiz hep var olacaktır. Memnuniyetle görüyorum ki Fransa sizleri gurbette değil, kendi evinizde hissettiriyor. Fransız yönetimine sizlere olan sıcak ilgisi sebebiyle özellikle teşekkür ediyorum. Aynı şekilde sizler güçlü bir ülkenin, itibarlı bir ülkenin, tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle zengin bir ülkenin, Türkiye'nin vatandaşlarısınız."
"Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok"
Türkiye'de 7,5 yılda her alanda çok büyük reformlar gerçekleştirildiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi büyütmek, itibarını artırmak, Türkiye'yi dünyanın saygın ve güçlü bir ülkesi yapmak için mücadele ettiklerini ve etmeye devam edeceklerini kaydetti.
Erdoğan, "Biz ne Türkiye içinde ne Türkiye dışında tek bir vatandaşımızın bile başı öne eğilsin istemiyoruz. Ne Türkiye içinde ne Türkiye dışında tek bir vatandaşımız bile kendisini itilmiş, ötelenmiş, dışlanmış hissetsin istemiyoruz. Benim her bir vatandaşım, her bir kardeşim, her bir soydaşım, güçlü bir ülkenin, güçlü bir Türkiye'nin arkasında olduğunu, yanı başında olduğunu her an hissetmelidir ve artık hissediyor. Türkiye artık ülkelerden bir ülke, sıradan bir ülke değildir. Dün tarih yazan Türkiye, son dönemde yaşadığı dönüşümle, bugün de tarihe kayıt düşen, gündem belirleyen bir ülke konumundadır. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, artık gündem belirlenirken düşüncelerine müracaat edilen bir Türkiye var" diye konuştu.
Türkiye'nin 7,5 yılda dünya ekonomileri arasında 26. sıradan 17. sıraya çıktığını, Avrupa'da 6. sırada olduğunu anlatan Erdoğan, bu noktaya gece-gündüz demeden, dünya dolaşılarak gelindiğine işaret etti.
Başbakan Erdoğan, "Aşık Veysel gibi yola çıktık. 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik ve böyle yürüdük bu yolda. Durmak yok yola devam dedik" dedi. Türkiye'nin 47 yıl aradan sonra BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olduğunu, AB ile katılım müzakerelerini başlattığını dile getiren Erdoğan, "İlk defa Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığını Antalya milletvekilimiz, kendi ülkemizin bazı partilerinin milletvekillerine rağmen aldı" diye konuştu.
"Tarih bize sorumluluk yüklüyor"
Kabil'den Toronto'ya, Karaçi'den Washington'a, Bakü'den Kahire'ye, Beyrut'tan Brüksel'e, Şam'dan Londra'ya kadar her yerde Türkiye'nin konuşulduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye'nin dik duruşu konuşuluyor, Türkiye'nin adalet çağrısı, barış çağrısı konuşuluyor. Nerede barış aranıyorsa orada Türkiye var. Orta Doğu'da yaşanan sıkıntılarda Türkiye'nin yapıcı katkısı bekleniyor. Kafkaslar'da yaşanan krizlerde Türkiye'nin katkısı bekleniyor.
Balkanlar'da yaşanan gelişmelerde Türkiye'nin tutumu gözleniyor. Afganistan'dan Pakistan'a kadar birçok bölgede yaşanan sıkıntılarda Türkiye'nin desteği aranıyor. Şu 7,5 yıl içinde tam 23 ülkeyle vizeleri kaldırdık. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları pasaportlarını ceplerine koyuyor, Suriye'ye, Ürdün'e, Lübnan'a, Libya'ya, Arnavutluk'a, Tacikistan'a sadece ve sadece pasaportunu göstererek geçiş yapıyor. Artık Şam ile İstanbul, Beyrut ile İzmir, Amman ile Ankara, Trablus ile Adana, Tiran ile Konya birbiriyle kucaklaşıyor, birbiriyle hasret gideriyor.
Türkiye'nin yüzü Batı'ya dönüktür ama Türkiye'nin asla ve asla sırtı Doğu'ya dönük değildir. Bin yıllardır birlikte yaşadığımız, bir ve beraber yaşadığımız ülkelere bigane kalamayız. Oralardaki kardeşlerimizi kendi kaderlerine terk edemeyiz. Bağdat, Beyrut, Gazze, Kudüs acı çekerken biz yatağımızda rahat uyuyamayız. Biz tarih boyunca oralardaki kardeşlerimizle ekmeğimizi paylaştık, somunumuzu paylaştık, kaderimizi paylaştık. Şunun da altını çizmek istiyorum; biz belli bir coğrafyayla ilgilenip, dünyanın geri kalanına ilgisiz kalamayız ve hiçbir zaman da kalanlardan, sırtını dönenlerden değiliz, olamayız, olmayacağız. Tarih bize sorumluluk yüklüyor, medeniyetimiz bize sorumluluk yüklüyor, insanlık anlayışımız bize sorumluluk yüklüyor."
"Nerede yardıma muhtaç insan varsa Türkiye orada"
Çok boyutlu, aktif bir dış politika yürüttüklerini anlatan Başbakan Erdoğan, Gürcistan'da yaşanan sıkıntılar sırasında uzlaşma ve barış için gayret gösterdiklerini, Pakistan'da, Şili'de ve Haiti'de yaşanan depremlerde büyük çabalarla oralara ulaşıldığını dile getirdi.
Erdoğan, "Nükleer silahların, kitle imha silahlarının yayılması karşısında tarafsız, adil, dimdik bir duruş sergiledik. Dünyanın neresinde olursa olsun, biz 'Çocuklar öldürülmesin, anneler ağlamasın, masum insanlar hayatlarını kaybetmesin' dedik" diye konuştu.
İstanbul'dan 20 saatlik uçak yolculuğuyla ulaşılan Haiti'de, Türk Kızılayının yardım dağıtan ilk uluslararası kuruluş unvanını kazandığının altını çizen Başbakan Erdoğan, Türk Kızılayının Pakistan'da, Sri Lanka'da, Endonezya'da, Somali'de, Sudan'da, Gazze'de, Telafer'de ve Kerkük'te çalışmalarını sürdürdüğünü anlattı.
Başbakan Erdoğan, "Bize yakışan bu değil miydi? Osmanlı'dan bugüne gel, bizden beklenen bu değil miydi? Nerede yardıma muhtaç insan varsa, yeryüzünün hangi köşesinde feryat varsa, gözyaşı varsa, orada tüm imkanlarıyla Türkiye var" diye konuştu.
Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığının çok geniş bir coğrafyadaki Türk eserlerine, mirasına sahip çıktığını belirten Erdoğan, talep olan ülkelerde Türkçe öğretmek için Yunus Emre Enstitüsü kurduklarını anlattı.
Türkçeyi, Türk kültürünü, dilini, edebiyatını öğretmek amacını taşıyan enstitülerden ilkinin Bosna-Hersek'te kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, "Şimdi Paris'te de kuracağız. Bugün dostlarımızla onun da görüşmelerini yaptık. Hepsi de olumlu bakıyor" dedi.
TRT yayınları ile dünyaya seslenildiğini ifade eden Erdoğan, TRT Türk ve TRT Avaz ile çok geniş bir coğrafyaya ulaşıldığını, TRT El Türkiye ile de 350 milyonluk Arap dünyasına da yayın yapılmaya başlandığını kaydetti. Erdoğan, TRT Şeş'in de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne 24 saat Kürtçe yayın yaptığını anlattı.