2004 yılını Karabük Bulak Çocuk Yuvası'nda karşılayan Başbakan Erdoğan, son günlerde ufak çapta krizlere neden olan konalarda önemli açıklamalar yaptı.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs'ta çözüm konusunda "ordunun frene bastığı" iddiasının doğru olmadığını söyledi. Erdoğan, "Kimse hükümetiyle ordusu arasına gelip de böyle bulanık havalar estirme gayreti içerisine girmesin" dedi. Başbakan Erdoğan, 2004 yılını Karabük Bulak Çocuk Yuvası'nda karşıladı. Çocuklara çeşitli hediyeler dağıtan ve yeni yıllarını kutlayan Başbakan Erdoğan, daha sonra çocuklarla birlikte pasta kesti. Erdoğan, çocuklardan çok çalışmalarını ve ileride hayırlı ve faydalı vatandaşlar olmalarını istedi. Erdoğan, daha sonra gazetecilerin yeni yılını kutladı ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan'a, 2004 yılında Türkiye'nin Kıbrıs sorununu çözüp çözemeyeceği ve Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği yolunda bu yıl tarih alıp almayacağı soruları yöneltildi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz, Kıbrıs sorununun, özellikle Sayın Talat'a görev verilmesinden sonra, şimdi ilk etabı bu işin, Sayın Talat'ın hükümeti kurabilmesi. Temennimiz odur ki, süratle bu hükümeti kursun. "MASADA ANNAN PLANI VAR" Hükümeti kurduktan sonraki süreç, 1 Mayıs sürecidir. 1 Mayıs sürecinde de müşterek çalışmalarla masada bir Annan Planı vardır. Bu Annan Planı çerçevesinde yapılacak bir çalışmayla 1 Mayıs'ta, yine temennimiz odur ki, Kıbrıs sorunu, sorun olmaktan çıksın, tarafların üzerinde mutabık kaldığı, adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulsun. Ve şu anda Dışişleri yetkililerimiz, Genelkurmay yetkilileriyle çalışmalar yaptılar. Bu çalışmaların neticesinde, önümüze bir hazırlık getirdiler. Bu hazırlık çalışmaları üzerinde, bizi brife ettiler. Bu, brife üzerinde bizim bazı 'bunu nasıl değerlendirebilirsiniz' gibi sorularımız oldu. Onun üzerine bir çalışma yapacaklar. Bu konuyu değerlendireceğiz ve hemen yılbaşı ertesinde, tekrar bu çalışmalarımızı bir sonuca kavuşturup, 2004'te müzakere süreciyle ilgili Aralık ayında tarih alacağımıza inandığımız içindir ki, biliyorsunuz, reform paketlerini çıkardık. Reform paketlerini de ülkemizde uygulamaya sokacağız. Bunun gayreti içindeyiz. Ciddi adımlar attık. Biz, görevimizi yerine getireceğiz.'' "KAZANDIĞIMIZA GÖRE KAYBEDEN DEĞİLİZ" Türkiye'nin 2004 Aralık'ta müzakere süreciyle ilgili hazırlıkları yaparak, bitirme kararlılığında olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Ama her zaman şunu söylüyoruz, bu bizim için dünyanın sonu değil. Bu yaptıklarımızla ülkemiz herhangi bir şey de kaybetmiyor. Bunlarla insanımız bir şeyler kazanıyor. Bunları gerek özgürlükler noktasında, gerekse ekonomik konularda kazanıyor. Kazandığımıza göre, kaybeden değiliz'' dedi. Atılması gereken adımların atıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin ve milletin kendine güvendiğini ve Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu bildirdi. Erdoğan, ''Biz her ne kadar Avrupa Birliği'ne katılmayı arzuluyorsak, AB de Türkiye'yi kendi içine katmada arzulu olmak durumundadır'' diye konuştu. Erdoğan, AB konusunda, sadece Türkiye'nin değil, AB'nin de çıkarı olduğunu belirterek, kendilerinin konuya bu şekilde baktığını ve dostlarının da bu konuda değerlendirmede bulunmaları gerektiğini söyledi. "DIŞİŞLERİ VE GENELKURMAY KIBRIS İÇİN ANLAŞTI MI?" Bir gazetecinin ''Kıbrıs konusunda Dışişleri bürokrasisi ile Genelkurmay bürokrasisi anlaşmış durumda mı?'' sorusu üzerine Erdoğan şu yanıtı verdi: ''Bakın bir gazete bugün şunu söylüyor, Genelkurmay Başkanı şöyle demiş, miş miş... Bir defa bunlar çok çirkin, ayıptır. Ben Genelkurmay Başkanımla başa baş bir görüşme yaptım. Bir defa orada yaptığımız görüşmeyi, böyle miş mişlerle bir köşe yazısına malzeme etmek çok çirkindir, ayıptır. "KIBRIS KONUSUNDA ESASTA SIKINTI YOK" Bizim Genelkurmay Başkanımızla yaptığımız çalışma,orada söylenenlerin tamamen hilafına ki, yalandır, bunlar. Bu tür yalanları oralara sığdırmak çok çirkin. Hiçbir ülkede kalkıp da hiçbir gazeteci, hiçbir köşe yazarı duymadan, görmeden, bilmeden bir Başbakan hakkında, bir Genelkurmay Başkanı hakkında böyle yazı yazmaz. Çok çirkin bunlar. Dışişlerimiz, Genelkurmayımızla bir mutabakat içerisinde bu çalışmaları sonuna kadar yürütmüştür. Herhangi bir esasta sıkıntı olmadığı gibi, usul itibarıyla da herşeyi belli bir noktaya getirmişlerdir. Ondan sonra biz brife edildik. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda da hep bu mutabakatı arayarak çalışmalarımızı yürüttük. Kimse hükümetiyle ordusu arasına gelip de böyle bulanık havalar estirme gayreti içerisine girmesin. Hele hele 2004'e girerken çok ayıptır.'' HÜSREV KUTLU DİSİPLİN KURULU'NA SEVKEDİLDİ Başbakan Erdoğan, AKP Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu'nun TBMM'deki Atatürk posteriyle ilgili yaptığı açıklamalara ilişkin Genelkurmay'dan gelen tepkilerin anımsatılarak, bu milletvekili hakkında partinin herhangi bir işlem yapıp yapmayacağı sorusu üzerine,''Yaptığımızı duymadınız mı yahu? Gazetecisiniz, yahu... Partimiz milletvekili arkadaşımızı disiplin kuruluna sevk etmiştir. Hakkında soruşturma başlatmıştır. Kararı disiplin kurulu verecektir'' dedi. "2004, BARIŞ YILI OLSUN" Bir soru üzerine 2003 yılının geride kaldığını ve yeni bir yıl ile müşerref olunduğunu belirten Erdoğan, 2004 yılının barış yılı olmasını diledi. 2003 yılındaki pozitif ekonomik parametrelerin 2004 yılında daha da artacağını kaydeden Erdoğan, bu yılda en önemli hedeflerinin istihdamı artırmak olacağını kaydetti. Başbakan Erdoğan, ''2003 yılının kendisi açısından en önemli olayının'' sorulması üzerine, bu soruyu kendisine şu ana kadar hiç sormadığını kaydetti. Erdoğan, 2003 yılının içte ve dışta meydana gelen olaylar açısından değerlendirildiğinde Irak'a yapılan müdahalenin Türkiye dışındaki en önemli olay olduğunu kaydetti. ERDOĞAN: ASGARİ ÜCRET KONUSUNDA GÖNÜL HUZURU İÇİNDEYİM 2003 yılının Türkiye'deki en önemli olayının millete sorulması gerektiğini ifade eden Erdoğan, içteki en önemli olayın ne olduğunu belirtmedi. Başbakan Erdoğan, asgari ücrete yapılan zammın sorulması üzerine de, hükümetin işverenden yüzde 20 olan enflasyonu eski ücretin üzerine ilave etmelerini, hükümetin de vergi konusunda fedakarlık yapacağı şeklinde götürülen teklifi anlattı. Net 303 milyon lira olarak belirlenen asgari ücret konusunda devlet olarak ''feragat ve fedakarlıkta'' bulunduklarını dile getiren Erdoğan, ''Asgari ücret konusunda ben gönül huzuru içindeyim. İşçinin mağduriyetini bilen, işçiliği yaşamış biriyim'' dedi.