BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan edep yahu diye bağırdı!

Başbakan, Şanlıurfa'da konuştu Hürrriyet'ten iki yazara çattı. İşte Erdoğan'ın o sözleri;

Abone ol

Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa'da Oktay Ekşi ve Fatih Çekirge'ye çattı, "küfür etmenin" ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Referandumda halkın sandığa gitmemesi için "baskı yapıldığını" da iddia eden Erdoğan, Köşk davetine katılmayanlarla ilgili olarak "milletin değerlerine tahammülleri" yok eleştirisini getirdi.

Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa'da DSİ tarafından yaptırılan tesislerin açılış törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, başyazarlığını yaptığı Hürriyet Gazetesi'nden istifa eden Oktay Ekşi'ye yönelik eleştirilerini sürdürdü. Erdoğan, Oktay Ekşi'nin kendisi ve kabine üyeleri ile  Fatih Çekirge'nin kendisi ve Hayrünnisa Gül için söylediği "eğreti gelin" benzetmesine şu sözlerle çattı:

''Bu ülkenin idarecilerine ağıza alınmayacak küfürler edeceksin. Basın Konseyi'nin başında olduğun halde bunu yapacaksın. Buna rağmen burada oturmaya devam edeceksin. Ondan sonra da çıkacaksın yurt içinde, yurt dışında 'Türkiye'de basın özgürlüğü yok' diyeceksin. 'Türkiye'de basın baskı altında' diyeceksin. Bir ülkenin hükümetine, kabine üyelerine bu kadar galif küfretmenin ne ifade özgürlüğüyle ne de basın özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde bu saygısızlık basın özgürlüğü olarak, ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Önceki gün de söyledim. Biz bu zihniyetle, bu kafayla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Demokratik yollardan, hukuk yollarından bu anlayışa, bu edepsizliğe karşı gerekeni yapacağız.

"EDEP YAHU DİYE BAĞIRDI"

Biri çıkıyor Cumhurbaşkanının eşine ağza alınmayacak benzetmeler yapıyor. Bir diğeri çıkıyor hükümet üyelerine karşı ağzını bozuyor. Bir başkası aşağılıyor, hakaret ediyor. Edep yahu diyorum. Biliyorsunuz bir siyasi partinin kongresinde ayakkabılarını çıkardılar, masanın üzerine çıkıp gözyaşlarıyla parti liderine alkış tuttular. Liderlerinin dili ve üslubu da ortada. Bunların dili ve üslubu da ortada. İşte geçtiğimiz günlerde yine benzer şeyleri aynen ifade ettiler. Etmeye devam ediyorlar. Ama milletçe bunlara sizler gereken dersi vakit geldiğinde verdiniz ve veriyorsunuz. Bizim güvencemiz millet. Biz sizinle geldik, bu yola devam ediyoruz. Sizinle de o arzuladığımız muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacağız.''

"FAZLASIYLA YAPARIZ AMA MAKAM MÜSAADE ETMİYOR"

Hakaretler karşısında terbiyelerini koruduklarını ifade eden Erdoğan, ''Biz onların diliyle konuşmuyoruz. Bizim aldığımız terbiye, aynı tür cevap vermeyi bize yasaklıyor. Yoksa biz, gereğini çok daha fazlasıyla yaparız ama bu makam ona müsaade etmiyor'' dedi.

Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Fakih Tayran'ın, Peygamberler Şehri Urfa'nın dili neyse kendi dillerinin de o olduğunu vurgulayan Erdoğan, Hazreti Elyasa'nın, Hazreti Eyyub'un, Hazreti İbrahim'in edebini, adabını örnek aldıklarını söyledi. Erdoğan, ''Onlar ne yaparsa yapsın, ne derse desin dilimizi, üslubumuzu bozmayacak, nezaketten asla taviz vermeyeceğiz'' şeklinde konuştu.

"MİLLETE TAHAMMÜLLERİ YOK"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Köşk'te düzenlenen resepsiyona katılmayanlarla ilgili şu sözleri söyledi:

''Bunların bu millete de bu milletin değerlerine de tahammülleri yok. İşte onun için milletle aynı yerde bulunmayı, aynı ortamda bulunmayı, aynı Cumhuriyet coşkusunu yaşamayı istemiyorlar. Cumhuriyet'in kendilerine bir imtiyaz sağladığını düşünüyor, Cumhuriyet'i cumhur ile paylaşmak istemiyorlar. Biz de diyoruz ki 'Cumhuriyet cumhurundur'. Cumhur sizsiniz. Bu Cumhuriyet halkın Cumhuriyetidir'' dedi.

''BOYKOTU UYDURDULAR"

Erdoğan, ''Bu yörelerde 12 Eylüldeki referandumda bir boykot girişimi yaşandığını'' anımsatarak, şunları söyledi:

''Milletin sandığa gitmemesi için adeta seçmene terör uyguladılar, tehdit ettiler. Çünkü seçmenin sandığa gittiğinde 'evet' oyu vereceğini çok iyi biliyorlardı. 'Hayır' cephesine destek vermek için ama 'hayır' cephesi ile aynı safta görünmemek için boykotu uydurdular. Milletin 'evet' demesini engellemeye çalıştılar. Doğu ve Güneydoğu kalkındıkça, bölge kalkındıkça, buraya okullar, üniversiteler, hastaneler yapıldıkça, hak ve özgürlükler teminat altına alındıkça bunlar istismar alanlarını tek tek kaybediyorlar."

''BAŞIN AÇIK, BAŞIN ÖRTÜLÜ DİYE MUAMELE YAPILAMAZ''

''Bu ülkede herkesin birbirine saygı, birbirinin hakkına ve hukukuna hürmet çerçevesinde özgürce yaşayacağını'' ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Herkes inançlarına, değerlerine, geleneklerine, dinine, kültürüne özgürce sahip çıkacak. Herkes kendisini özgürce ifade edecek. Benim 73 milyon vatandaşımın her biri devlet karşısında eşit muamele görecek. Kendisini birinci sınıf vatandaş olarak hissedecek. Benim bacılarımın arasında ayrım olmayacak. Kimse ama kimse benim hanım kardeşlerime, 'Senin başın açık, senin başın örtülü' diye ayrı muamele yapamaz. Çünkü cumhurun arasında böyle bir ayrım yok. Bunu yapmaya da kimsenin hakkı yok. Bizim bunları söylüyor olmamız, bunları uygulama planına geçiriyor olmamız, işte o millet kaçkınlarını rahatsız ediyor.''