BIST 9.420
DOLAR 34,34
EURO 36,44
ALTIN 2.838,37
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan dünyayı bu sözlerle eleştirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında dünya ülkelerinin Somali karşısındaki duyarsızlığını ağır sözlerle eleştirdi

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, her uluslararası meselede barıştan, dayanışmadan, uzlaşmadan, toplumlar arası yakınlaşmadan yana olacaklarını belirterek, ''Bu yolda inisiyatif kullanmaktan da asla geri durmayacağız, menfaatleri öyle gerektirdiği için bölgesel çatışmaları körükleyen, dünya kaynaklarını sömüren, insan hayatını hiçe sayan bütün küresel stratejilerin de kararlılıkla karşısında duracağız'' dedi.

Erdoğan, televizyonlardan yayınlanan ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında şu mesajları verdi:

TÜRKİYE'NİN SOMALİ'YLE İMTİHANI

''Bu sene Somali imtihanıyla karşı karşıyayız. Bizler komşusu açken gözüne uyku girmeyen tok yatmayan bir ecdadın torunlarıyız. Öyle bir medeniyetin mirasçısıyız ki, en temel değerlerimizden biri merhamettir, ihtiyaç sahibinin yardımına koşmaktır. İnsanlığın hududu, coğrafyası olmadığını en iyi bilen, her şartta bunun gereğini yerine getirmiş bir milletiz. Elbette her iki çocuktan birinin ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı Somali'deki insanlık dramına da seyirci kalanlardan olamazdık, bu bize yakışmazdı. Şükürler olsun ki milletimiz bu insanlık şuurunu en canlı haliyle yaşatıyor, Somali imtihanında da bunu en müşahhas şekilde gördük, yaşadık. 74 milyon insanımız Somali'deki kardeşlerimizin imdadına yetişmek için adeta seferber oldu. Bu merhamet tablosu bütün dünyaya örnek olacak bir tablodur.

2 BİN ÇADIR, 6 HASTANE

Ortaya çıkan ciddi meblağlardaki yardımlar hemen bölgeye aktarıldı. Bildiğiniz gibi bakan arkadaşlarımız, iş adamlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, sanatçılarımız ve medya mensuplarımızla birlikte kalabalık bir heyet olarak biz de Somali'ye gittik. Oradaki insanlara moral vermeye, acılarını paylaşmaya, ihtiyaçlarını imkanlar nispetinde gidermeye çalıştık. TİKA'nın, Sağlık Bakanlığı'nın, Kızılay'ın bölgeye yardım malzemeleri sevkiyatı yoğun olarak sürüyor. Kızılay orada çadır kentler kuruyor, inşallah bu çadır kentlerin kapasitesi yakın bir zaman içinde 2 bin çadıra kadar çıkacak. Sağlık Bakanlığımız ilk aşamada tam teşekküllü bir sahra hastanesi kurarak hizmete başladı, önümüzdeki günlerde beş hastane daha süratle kurulacak.

KÜRESEL BARIŞ İÇİN İLK ŞART

Her uluslararası meselede barıştan,dayanışmadan, uzlaşmadan, toplumlar arası yakınlaşmadan yana olacağız. Bu yolda inisiyatif kullanmaktan da asla geri durmayacağız. Menfaatleri öyle gerektirdiği için bölgesel çatışmaları körükleyen, dünya kaynaklarını sömüren, insan hayatını hiçe sayan bütün küresel stratejilerin de kararlılıkla karşısında duracağız. Somali'de yaşananlar bugünün dünyasına şekil verenlerin geçmişte yanlış hesaplar içinde olduğunu açıkça gösteriyor. Bütün insanlığın bu gidişat üzerinde düşünmesi, dünyanın geleceği açısından bu konuyu çok iyi değerlendirmesi lazım. Çünkü küresel barışın tesisi ve insanlığın esenlik içinde yaşaması dünya üzerindeki adaletsizliklerin, haksızlıkların, zulüm ve sömürünün ortadan kalkmasına bağlı. Bütün insanlık bu şuura ulaştığında çözülmez denen sorunların da kısa zamanda çözülmesi mümkün hale gelecek. Biz, ülkemiz ve milletimiz adına dünyanın neresinde bir yangın varsa gücümüz takatimiz oranında o yangını söndürmek, oradaki acıyı dindirmek için gayret sarf etmeye devam edeceğiz. Bugün biz Somali'ye merhamet elimizi uzatırken, oraya yardım ederken inanıyoruz ki esasen Somali'deki kardeşlerimiz de bize yardım etmiş oluyorlar.

ERDOĞAN, TERÖRE BU SÖZLERLE SESLENDİ

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...

[PAGE]

TERÖRE GEÇİT VERMEYECEĞİZ

Maalesef bu yıl aldığımız yürek yakan haberlerle Ramazan neşemiz, yerini hüzünlere bıraktı. Terör odakları, bir kere daha gencecik evlatlarımızı merhametsizce şehit ederek ocaklarımıza ateş düşürdü. Milletimizin başı sağ olsun. Gencecik evlatlarımızın canlarına kasteden bu cinayet odağı hak ettiği karşılığı muhakkak alacaktır. Bu mücadelede yeni bir dönem yaşıyoruz. Hava harekatları azami dikkatle sürdürüldü, sürdürülecek. Bunların sonuçlarını milletimizle paylaşıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, özel eğitimli Emniyet güçlerimiz de koordineli olarak terörle mücadeleye devam edecektir. Askerimize, polisimize kurşun sıkan, devriyelerimize pusu kuran, karakollarımızı basan, vatandaşlarımızın huzuruna kasteden bu cinayet odağına geçit vermeyeceğiz. Her vatandaşım emin olsun ki, bu mücadeleyi bu topraklarda asırlardır hükmünü sürdüren kardeşlik hukukumuzdan, adaletten ve hakkaniyetten, demokrasi ve hukuktan geri adım atmadan yapacağız. Demokrasiden, hukuktan geri adım atmak bir yana, demokrasi ve hukukun çıtasını yükselterek milletimizle beraber huzur iklimine kavuşacağız. Her vicdan sahibi vatandaşımızın bu konuda bizimle aynı hassasiyete sahip olduğunu biliyorum. Milletimizin sonuna kadar bize güvenmesini de özellikle istirham ediyorum.

SUÇLUYLA SUÇSUZU AYIRACAĞIZ

Suçlu olanla masum olanı ayırmak noktasında gerekli özenin tam olarak gösterilemediğini de biliyoruz. Biz, meseleye hiçbir zaman toptancı nazarlarla, geçmişten devralınmış ön yargılarla bakmadık, bakmayacağız. 74 milyon vatandaşımızın, 81 vilayetimizin hukukunu kendi hukukumuz bileceğiz. Türkiye'nin her bölgesi, her şehri, her insanı için adalet temelinde bir kalkınma mücadelesi verdiğimizi özellikle bilmenizi istiyorum. Bugün, geçmişin hatalarından dersler çıkaran, gücünü toplayan, demokrasiyle büyüyen, ileri demokrasi hedeflerine kilitlenen bir Türkiye var.

ÖZGÜRLÜKÇÜ ANAYASA

Bu dönemde bütün partilerin katıldığı ortak bir zeminde çok daha özgürlükçü bir anayasa hazırlama azmindeyiz. Meşruiyet zemininde kalmak şartıyla Türkiye'nin konuşulmayacak ve çözülemeyecek bir meselesi yoktur. Bize göre, söyleyecek sözü olan, siyasetinde samimi olan, her hakkaniyet ve vicdan sahibi insan gelir milletin Meclisinde yerini alır. O Meclis çatısı altında bulunan herkes, sadece kendisine oy verenlerin değil, 74 milyon insanımızın, bütün vatandaşlarımızın vekili olmanın şuuruyla hareket etmelidir.

DEMOKRASİ TALEBİ MEŞRUDUR

Batı komşularımız ekonomik anlamda zorlu bir dönemden geçiyorlar, bunun sosyal çalkantılarıyla uğraşıyorlar. Doğumuzda ve güneyimizde ise savaş, acı ve gözyaşı bitmek bilmiyor. Suriye'de yaşananları insan vicdanının alması mümkün değildir. Zorla, zorbalıkla, sokakları dolduran silahsız insanları ağır silahlarla vurup öldürerek bir rejim ayakta kalamaz. Silahları bir an evvel susturmak ve halkın taleplerine kulak vermek yegane çıkar yoldur. Bu yolu seçmeyenlerin akıbetini şu son birkaç ay içinde Tunus'ta, Mısır'da gördük, şu anda da Libya'da yaşananları ibretle, hüzünle müşahede ediyoruz. Demokrasi ve özgürlük talepleri halkın meşru talepleridir.

ERDOĞAN SURİYE VE YEMEN'İ NEDEN UYARDI?

HABERİN DEVEAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ

[PAGE]DİKTAYA YER YOK

Bugünün dünyasında artık tek adam yönetimlerine, dikta rejimlerine, kapalı toplumlara yer kalmamıştır. Bu gerçeği daha önce Mısır yönetimine, Tunus yönetimine, Libya yönetimine nasıl hatırlattıysak, bugün de Suriye yönetimine, Yemen yönetimine hatırlatıyoruz. Ders almayı bilmek ve taleplerini seslendirmek dışında bir muradı olmayan sivillere yönelik bu acımasız şiddeti bir an önce durdurmak şarttır. Tunus ülkenin istikrarını temin noktasında bir mesafe aldı, Mısır da bu yolda adım adım ilerliyor. Libya'da çatışmanın bir an önce durmasını bitmesini umut ediyoruz.

LİBYALILAR İÇİN YENİ BİR SAYFA AÇILDI

Libyalılar için artık yeni bir sayfa açıldı. Bu çerçevede Dışişleri Bakanımız birkaç gün önce Bingazi'ye giderek Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Sayın Mustafa Abdülcelil ile bir görüşme yaptı ve ben de bu arada yine aynı şekilde İstanbul'da Mustafa Cibril ile bir görüşme yaptım. Bu görüşmeler neticesinde Libya Temas Grubu toplantısının da İstanbul'da yapılmış olması, inanıyorum ki bölgede barışın tesisi, hepsiyle tarihten gelen derin bağlara sahip olduğumuzu bütün kardeşliğimizin ne denli önemli bir noktaya geldiğinin bir ifadesi olmuştur ve bölgenin özellikle bir an önce huzur bulması için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz, bundan sonra da bölge barışına en aktif biçimde katkı sağlamaya devam edeceğiz.

TÜRKİYE'NEN PERFORMANSI DÜNYANIN DİLİNDE

Sizler de mutlaka takip ediyorsunuz. Dünyada ekonomik krizin sarsıntıları ağır biçimde yaşanmaya devam ediliyor. Buna karşılık Türkiye, sağlıklı bir zeminde her geçen gün büyüyor, kalkınıyor. Şu anda OECD ülkeleri arasında ekonomisi en hızlı büyüyen ülke Türkiye. En olumsuz küresel şartlara rağmen ekonomimiz enflasyondan işsizliğe, ihracattan yatırımlara kadar her kalemde pozitif bir performans ortaya koyuyor. Bu performans bugün bütün dünyanın dilindedir, bulunduğumuz her uluslararası ortamda bu gerçek muhataplarımız tarafından mutlaka ifade ediliyor.