Dindar nesil ve 3 çocuk arzusunu bir kez daha dile getiren Başbakan Erdoğan, açıklamalarından endişe duyan çevrelere seslendi.
Abone olDindar nesil arzusu içinde olduklarını bir kez daha vurgulayan Başbakan Erdoğan, ancak dayatmanın söz konusu olmadığının altını çizdi. Erdoğan endişeli kesimlere böyle seslendi:
"Olur olmaz. Biz, kalkıp da bir plandan insan geçirecek halimiz yok. Kalıplıktan insan geçirecek halimiz yok. Böyle bir şey yok."
Erdoğan, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin 2 hafta sonra TBMM Genel Kuruluna gelmiş olacağını hatırlattı. Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Türkiye'de maalesef eğitimin zaafa uğratıldığını bildirdi. Türkiye'de bugüne kadar öğretim verildiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
ŞU PRANGALARI KOPARIP ATALIM
''Eğitim verilmemiştir. Biz şimdi eğitimin önünü açmanın gayreti içerisindeyiz. Bundan sonra eğitim-öğretim olacak. Anayasanın devlete yüklediği görevi, asıl bundan sonra yapacağız. Bugüne kadar bunlar istediğimiz gibi olmadı. Düşünün şimdi siz meslek liselerinin durumunu... Meslek liselerinde şimdi 4 puan olayı geliyor. Neden? İstiyoruz ki buralar cazibe merkezi haline gelsin. Bilişim teknolojisi mi diyorsun? Oralarda bu liselerden çıkan, kendi devamı olan üniversiteye bu avantajla girsin. Ticaret meslek liseleri aynı şekilde. Motor meslek liseleri aynı şekilde. İmam hatipler, aynı şekilde. Bunun dışında daha farklı üniversitelere de girme şansın olacak. Kazanırsan olacak. Bu bir yarış. Bırakın ya bağlamayın, ayaklardaki şu prangaları koparıp atalım.
DİNDAR NESİL DAYATMASI OLMAYACAK
Üniversite imtihanına giriyor, kazanıyorsa niye önünü kesiyorsun? Bırak gitsin, bırak gitsin... Ama dert başka dert. Hani dedim ya 'dindar nesil.' Bundan korkuyor. Ben kapı kapı dolaşıp, 75 milyonun illa dindar olması gibi bir dayatmanın içinde olmayacağım. Bizim söyleyeceğimiz şey bellidir. Arzumuzdur bu. Olur olmaz. Biz, kalkıp da bir plandan insan geçirecek halimiz yok. Kalıplıktan insan geçirecek halimiz yok. Böyle bir şey yok. ABD'de, Avrupa'da bir çok yerlerde, birçok üniversiteler, liseler var. Türkiye'de Saint Joseph seni niye rahatsız etmiyor? St. Benoit seni niye rahatsız etmiyor? Buralarda okuyan yavruların aldıkları eğitimler, seni niye rahatsız etmiyor? Bak beni de rahatsız etmiyor. Verdiği eğitime-öğretime bizim müdahalemiz diye şu 9 yıl içerisinde bir şey oldu mu? Olmadı. Verin eğitimi-öğretimi. Herkes nereye giderse oraya gider. Buralardan nereye giderse oraya gider. Ama bizim derdimiz başka. Milliyetperver, vatansever ve bu ülkede, ülkenin yükselmesi için insanının huzuru için, özellikle dünyadaki bu rekabette, bu yarışta kendi insanımızı öne çıkarmanın gayreti için bir nesil yetiştirmek... Nasıl bunu ayrımcılığa koyuyorsun. Yani dindar olandan çağdaş nesil olmaz mı? Sizin çağdaşlıktaki ölçünüz nedir? Bunu da söyleyemez. Bunların çağdaşlıktaki ölçüsü başörtülü olarak üniversiteye geleni, üniversitenin kapısından geri çevirmektir. Bunların çağdaşlık ölçüsü budur.''
CHP ÜÇ ÇOCUKTAN RAHATSIZ
Kendisinin 3 çocuk söyleminden CHP'lilerin rahatsız olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Hakkında kanun mu var? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın arzusudur, talebidir. İnşallah refah düzeyimiz daha da yükselsin. Daha fazlasını da isteyebiliriz, tavsiye ederiz'' dedi.
Erdoğan, ekonominin temelinin insan olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Eğer siz ekonominin temelinde insanı görmüyorsanız, şu anda geri gitmeye başlayan ülkelerin durumuna düşersiniz. Sayın Medvedev ile konuyu bir görüştük. Döner dönmez hemen Rusya'da en az 3 çocuk meselesini, üstelik teşvik de vermek suretiyle başlattılar. Putin de seçimlerde bunu kullandı. Almanya ciddi teşvikler veriyor. İnsana saygı burada başlıyor. Şu anda 75 milyon nüfusumuz var, 780 bin kilometrelik vatan toprağında. Ama 380 bin kilometrekarelik vatan toprağında Almanya'nın 85 milyon nüfusu var. Gerçi yaşlı, o ayrı mesele. Bizim hamdolsun yüzde 50'si 30 yaşın altında. Fakat yaşlandığımızı da hatırlatmak isterim. Bizim genç dinamik nüfusa ihtiyacımız var. Bu konuda da CHP'de çok çok akıllı olan bazı zevata da hatırlatıyorum, sen yine az yap.
Ama ben AK Parti'ye gönül verenlere diyorum ki; 'en az 3 tane yapmaya devam et.' Her gittiğim nikahta da bunu söylüyorum, tavsiye ediyorum. Çünkü bu milletin güçlü olması, bununla mümkündür. Sermaye, tüketim, üretim, emek... Bunlar insanın türevidir. İnsan varsa, bunlar var. İnsan yoksa, tüketim, üretim, emek, sermaye yok. Her şey insanla. Öyleyse bunu bir defa halletmemiz gerekiyor.
Teklife göre 4 4 4'ün ikinci 4'ünde tercih başladığını belirten Erdoğan, ''Nereye giderse. Meslek liselerinden, düz liseden hangisine giderse. Tercih onlarındır'' dedi.
CHP'YE ZEKA SEVİYESİ TAŞI
Bir televizyon kanalında birisinin ''Sırtında çantayla okula yeni başlamış çocuk, 2,3 kat merdiveni nasıl çıksın'' şeklinde yorum yaptığına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Eğer o okulun müdürü kalkıp da birinci sınıfı 2. kata, 3. kata koyuyorsa, o onun sorunudur. Birinci katı 1. sınıf çocuklara ayırır, olur biter. Bunu düşünemeyecek kadar benim müdürlerim, evelallah geri değildir, çok daha ileri zekalıdır. Ama CHP'lilerin de oraya ulaşması lazım...
Şunu özellikle hatırlatmakta fayda görüyorum: Bizler şu anda müfredatın tamamı ile hazırlandığını bilmiyoruz ama CHP'liler biliyor. Şu anda bu çalışmalar devam ediyor. Bu süre içinde zaten Milli Eğitim Bakanımız da çeşitli televizyon programlarında bilgilendirmelere devam edecektir. İlgili arkadaşlarımız devam edeceklerdir. Böyle bu bilgilendirme gerek tabi komisyonda olduğu gibi... O kadar uzun süre komisyon çalışmalarında öğrenememişler ama herhalde bu ara bunu öğrenirler. 2 hafta sonra Genel Kurula gelmiş olacak.
Pazar günü TBMM'de Milli Eğitim Komisyonunda bu tarihi karar, demokrasimiz adına, genç nesillerimiz adına çok önemli bir adım. Milli eğitim sistemi, üzerindeki baskıdan, üzerindeki ideolojik baskıdan kurtarılmış, modernleşme yolunda çok önemli mesafe katetmiştir. Statükonun direnişine, statükocuların şiddet girişimine rağmen, komisyondan bu teklifin çıkmasını sağladığınız için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Ülkem adına, milletim adına, böyle tarihi bir görevi başarıyla yerine getirdiğiniz için sizleri yürekten kutluyorum. Kenetlenmiş şekilde, birlik ruhuyla sadece ve sadece milletten talimat alarak, sadece milletin ve ülkenin çıkarını gözeterek, yolumuza devam edeceğiz.''