Esnaf ve Sanatkarlar Şurası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, memuriyet kanununun değişmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan "Çalışmayan memuru devlet sırtında taşımasın" dedi.
Abone olMemuriyet kanununun değişmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ'cü memurlarla ilgili de konuştu. Erdoğan, "Hakkını veren çalışan devam etsin ama çalışmıyorsa bu devlet onları sırtında taşımaya mecbur kalmasın. 15 Temmuz'da bunu yaşamadık mı? Yedirdik, içirdik bomblaları onlar yağdırdı bize." dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;
"İLK SIRADA ŞAHSIM YER ALIR"
Türkiye'de esnaf ve sanatkarla en yakın ilişkisi olan Başbakan, Cumhurbaşkanı kim deseler herhalde ilk sırada şahsımın yer alması lazımdır. Çünkü esnaflıktan gelme bir siyasetçiyim. Lise yıllarımdan itibaren hep siyasetin içinde oldum ama aynı zamanda geçimimi sağlamak için ticaret de yaptım. Çocuklarıma da hep ticaretle uğraşmaları memuriyetten uzak durmaları tavsiyesinde bulundum. Kamu görevi elbette önemlidir ama bir yönüyle insanın gerçek potansiyelini ortaya koymasına mani olur.
Gençlerimize rızıklarını illa devlet kapısında değil dışarıda birikimlerinin olduğu alanlarda aramalarını tavsiye ediyorum. 'Devlete kapağı bir atayım ondan sonra zaten benim para pul derdim olmaz.' Mantık bu. Memurun Kanununun değişmesi lazım. Hakkını veren çalışan devam etsin ama çalışmıyorsa bu devlet bu millet onları sırtında taşımaya mecbur kalmasın.
Başbakanlık görevine geldiğim günden beri kamuda çalışma sistemini, devlet memuriyeti anlayışını değiştirmek için çok çalıştım ama pek az mesafe aldım diyebilirim. Niye? Anayasa değişikliği gerektiriyor. Ancak vazgeçmiş değiliz. Bu konuda yaptırdığım çalışmalar sayesinde Başbakanlıkta ve ilgili bakanlıkların elinde çok ciddi bir birikim oluştu. Hükümetimize her fırsatta bu birikimi kullanarak bürokratik oligarşiyi yıkıp yerine 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını hakim kılacak bir kamu personel rejimini kurması tavsiyesinde bulunuyorum.
Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok. Kimse başka hesabın içine girmesin. Başka hesabın içine giren, bunun bedelini ödeyecektir ve ödüyorlar. Sırtını bir yerlere dayayanlar, bunların bedelini ödemeye devam edecekler. Biz sırtımızı hakka ve halka dayıyoruz, farkımız bu.
Bu darbe (15 Temmuz) başarılı olsaydı, FETÖ ne yapacaktı? Sadece kendisine biat edenlere hayat hakkı veren bu örgütün, karanlık yüzünü anlamak için daha ne kadar tecrübe yaşamamız gerekiyor FETÖ'nün 'himmet' adı altında esnaf ve sanatkarlarımızı adeta haraca bağlayan, maddi baskı yanında, manevi tehdidi de kullanan anlayışı, ne ahlakidir ne İslamidir. Bizim medeniyetimizde, kültürümüzde böyle bir yapılanmaya asla yer yoktur.
"MALUM ÖRGÜTÜN İÇİNDE KALMAYA DEVAM EDEN VARSA..."
15 Temmuz, FETÖ'nün gerçek yüzünü görememiş olanlar için nihai ikazdır. Buna rağmen hala malum örgütün içinde kalmayı sürdüren varsa, inancına, ülkesine, milletine karşı açık bir ihanet içinde demektir. Aynı durum, bölücü terör örgütü için de geçerlidir. PKK'nın ve sivil uzantılarının, parlamento içindeki uzantılarının Türkiye'nin önünü kesmek için bir araç, tuzak olarak kullanıldığı apaçık bir gerçektir.
Terör örgütlerinin saldırılarına birlikte nasıl göğüs germişsek, geleceğimizi de birlikte inşa edeceğiz. Bunun yolu da her birimizin işini en iyi şekilde yapmasından geçiyor. Birileri tehdit ettiği zaman kepenk indiren değil, tehdit ettiklerinde de 'benim rızkımın kapısıdır burası' deyip orada direnecek esnaftan bahsediyoruz.
BATI'YA ELEŞTİRİ
Batı, Türkiye'ye meydan okuyor. Genel Başkanı olduğum parti kapatıldığını neredeydiniz? Ben belediye başkanıyım İstanbul'da şiir okudum diye içeri alınıyorum. Bu beyefendilerin kapılarını çaldım umurlarında değildi. Neredeydiniz? Şimdi benim ülkemi kana bulayan insanları hangi yüzle gelip savunuyorsunuz? Siz bu milleti ne zannediyorsunuz? Artık kendi kararını kendi veren bir millet var.
Hanımefendinin eline (Almanya Başbakanı Merkel'e) 4 bin terörist dosyası sıkıştırıyorum ne oldu diyorum 4 bin dosya, 'Yargı bağımsız onların sayısı 4 bin 500 oldu' diyor. Şimdi bakıyorum yeni yeni meydan okumalar çıkıyor. Biz sizin attığınız o başlıklara alıştık. Geçmişte rahmetli Özal'a da yaptılar. Ne yaparsanız yapın bu millet artık uyanmıştır. İnşallah muasır medeniyetler seviyesinin üstüne de çıkacaktır.