Başbakan Erdoğan, "KKTC'deki ve Türkiye'deki kardeşlerimizin menfaatlerini zedelemeyiz" dedi
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsviçre'de yapılacak dörtlü Kıbrıs müzakerelerini sonuna kadar aynı kararlılıkla ve ciddiyetle devam ettireceklerini belirterek, ''KKTC'deki kardeşlerimizin menfaatlerine halel getirecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatlerini zedeleyecek bir adımın içinde olmayız'' dedi. Erdoğan, Denktaş ile bugün ilk fırsatta konuşacağını kaydederek, ''Hala umudumu bu noktada kesmiş değilim. Çünkü biz Denktaş ile bu süreci başlattık. Sayın Denktaş ile devam ettirmek ve noktalamak arzusu içindeyiz'' diye konuştu. Kıbrıs konusuyla ilgili yapılacak dörtlü müzakereler ve dün yapılan Kıbrıs zirvesine ilişkin bir soru üzerine, dün akşamki toplantının gündeminin Kıbrıs olduğunu belirterek, Kıbrıs konusunda ''olmazsa olmazlar ve kırmızı çizgiler konusunda herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını'' bildirdi. ''Neden o zaman Sayın Denktaş karşı çıkıyor. 'Türk hükümetinden tam kesin güvenceyi alamıyorum' diyor. Bir sorun mu var güvence konusunda?'' diye sorulması üzerine, ''Böyle bir ifadeyi ilk defa sizden duyuyorum'' dedi. Denktaş'ın, bir gazeteye verdiği demeçte, ''Türk hükümeti Kıbrıs konusunda tam garanti vermiyor, kırmızı çizgiler noktasında kesin hattımızı belirlemek zorundayız'' dediğinin belirtilmesi üzerine de Erdoğan, Denktaş'ın böyle bir şey söylediğine ihtimal vermediğini dile getirdi. ''DENKTAŞ İLE BUGÜN İLK FIRSATTA KONUŞACAĞIM'' Erdoğan, Denktaş ile bugün ilk fırsatta konuşacağını belirterek, ''Hala umudumu bu noktada kesmiş değilim. Çünkü biz Denktaş ile bu süreci başlattık. Sayın Denktaş ile devam ettirmek ve noktalamak arzusu içindeyiz'' dedi. ''Kıbrıs'a gidip Denktaş ile İsviçre'ye geçemez misiniz? Böyle bir jest yapsanız'' denilmesi üzerine Erdoğan, Denktaş ile önce bir konuşması gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti: ''Kendisi böyle bir şeyi kabul etmedikten sonra zorla götürecek halim yok. Bu işin ne kadar önemli olduğunu, bu işi beraberce bitirme gayreti içinde olacağız. Olmazsa olmazlarımız, kırmızı çizgilerimiz noktasında, ortak paydayı zaten paylaşıyoruz. KKTC'deki kardeşlerimizin menfaatlerine halel getirecek, Türkiye Cumhuriyeti'nin menfaatlerini zedeleyecek bir adımın içinde olmayız. Böyle bir adımı da atmayız. Bu konuda geleceği kesinlikle apaydınlık göreceğiz ki bu adımı atalım.'' Erdoğan, İsviçre'deki dörtlü müzakereleri sonuna kadar aynı kararlılıkla ve ciddiyetle devam ettireceklerini bildirdi. YÖK TASARISI Yükseköğretim Yasa Tasarısı'na ilişkin tartışmaların anımsatılması üzerine Erdoğan, Yükseköğretim Yasası'nda eksiklikler olduğu noktasında, iktidardan muhalefete, öğretim üyelerinden öğrencilere kadar Türkiye'de bir konsensüs olduğunu ifade etti. Erdoğan, meydanlarda kendisine meslek liseleriyle ilgili katsayılar konusunda sorunların iletildiğini belirterek, ''Bu tür kitleleri yatıştırmamız lazım, 'bu hallolacak' dedik. Ben bir siyasi partinin lideriyim, üstelik başbakanım, bu sorunları çözme görevi, benim ve arkadaşlarımın. Bu sorunları çözmeye Teziç bir defa muktedir olamaz. Niye çünkü yasama sizin elinizde değil, yasama biziz ve muhalefettir'' diye konuştu. ''SABIRLI DAVRANDIK'' YÖK ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri doğrultusunda yasayı oluşturacaklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ama siz kalkar; 'Başbakan burada taraftır, bu işlere karışmamalıdır' derseniz, Teziç böyle bir açıklama getirdi. Basın yoluyla bu diyalogları kurmayalım, telefonla biraraya gelip konuşalım diye kendisinden ricada bulundum. Gördüm ki bu olmadı. Biz bu süreçte sabırlı davrandık. 15 Eylül'de Üniversitelerarası Kurul'u kabul ettim. O günden bugüne sabrettim. Aman, mutabakat sağlansın, konsensüs olsun, en güzeline, idealine ulaşalım, burada dayatmalarla böyle bir şey olmasın. Hep bunun gayreti içinde olduk. Ama maalesef şu ana kadar da adeta bana öyle geliyor, söylemek istemiyorum ama bir oyalamadır gidiyor. Bazı rektörler, edep dışı ifadeler bile kullanır duruma geldiler. Ama biz burada da yine sabırla devam ediyoruz. 'Yeni yıla yeni yasayla girelim' dedik. Yeni yıl geçeli 3 ay oldu.'' 'YENİ İMAM HATİP AÇMADIK Kİ'' Bu süre uzatımında, ''meslek liselerinin, imam hatip liselerine aktarılacağı kaygısı''nın etkili olup olmadığının belirtilmesi üzerine, Erdoğan, ''Bunları aşmamız, bunları bir kenara koymamız lazım. Biz yeni bir imam hatip okulu açmadık ki'' dedi. Erdoğan, meslek liselerinde, bilgisayar eğitimi alacak, bilgisayar üretecek elemanların yetişmesini istediklerini, Türkiye'nin üreten bir ülke durumuna gelmesi ve bu konuda adımlar atılması gerektiğini ifade etti. ''(Başbakan taraftır) ifadesi ağırıma gitti'' diyen Erdoğan, ''Bütün üniversitelerin özlük hakları, kadroları hükümet tarafından karşılanıyor. Parayı veren hükümet. Diyorlar ki, hükümet parayı versin, biz kullanalım. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok'' dedi. Erdoğan, ''Üniversitelerle ilgili binasını yapmaya varıncaya kadar parasını vermeye varıncaya kadar, her şeyini vereceğiz ondan sonra biz oranın idaresiyle alakalı söz sahibi olmayacağız. Böyle şey olmaz'' diye konuştu. KABİNEDE DEĞİŞİKLİK Başbakan Erdoğan, Fenerbahçe'nin şampiyon olup olamayacağı konusundaki görüşünün sorulması üzerine, şu andaki performansını sürdürdüğü takdirde Fenerbahçe'nin şampiyon olabileceğini belirterek, ''Şu anda görünen o... Ama maç 90 dakika...'' dedi. ''Siz de 1 yılı aşkın süredir bir takıma teknik direktörlük yapıyorsunuz. Sizin takımda durum nasıl? Yorulup da değiştirmeyi düşündüğünüz var mı?'' sorusuna karşılık Erdoğan, ''Bizim takımda durum şu anda gayet iyi. Şu anda öyle bir düşüncemiz yok. Seçim neticelerini bir görelim. Yorgunluk alameti olanlar varsa o zaman oturur konuşur arkadaşlarımızla 'ben yoruldum' derse 'eyvallah' deriz. Değerlendirmeyi buna göre yaparız, adımlarımızı atarız'' diye konuştu.