Başbakan Erdoğan, 1 Mayıs kutlamaları için memnuniyetini dile getirdi
Abone olSkandal üzerine skandal haberlerinin geldiği ÖSYM'ye bir eleştiride Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan geldi. Uzun süre ÖSYM'nin hatalarına ses çıkarmayan, yapılan açıklamalardan tatmin olduğunu belirten Erdoğan, "ÖSYM Başkanı süreci yönetemedi" itirafında bulundu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye için hedef gösterdiği 2023'teki kariyer planını anlattı. Mahkum olduğunda kendisine "muhtar bile olamaz" diyenleri, yargıya müdahale var eleştirilerine yönelten Kılıçdaroğlu'na havale eden Erdoğan, o dönemde kendisini yargılayanların daha sonra CHP'de görev aldığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı konusundaki ısrarlı soruları pas geçen Erdoğan, ÖSYM başkanı Ali Demir'in de notunu kırdı.
Başbakan Erdoğan, Show TV'de Ali Kırca'nın sorularını cevapladı, YGS konusundaki şifre iddialarıyla başlayan süreci ÖSYM'nin iyi yönetemediğini söyledi. Meselenin "kopya olup olmadığı yönündeki iddialarla" ilgili olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kopya varsa tehlikeli ancak yoksa şifre meselesi detay ve teknik şeylerdir" diye konuştu. Erdoğan programda YGS iddialarıyla ilgili şöyle konuştu:
"Ben bunu Başkan’a sordum ve 'kesinlikle kopya yok' dedi. Daha sonra teknik bir takım şeyler önümüze geldi ve değerlendirme yaptık. Baktık ki, önceki imtihanlara göre alınan neticelerde düşüş var yani başarı oranlarında düşüş var.Başkan süreci iyi yönetememiştir ama bu kopya ya da öğrencilere zulüm değildir..."
SURİYE VE 1 MAYIS
Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye mülteci akının devam edebileceğini söyledi. Erdoğan "Suriye'nin bölünmesini istemiyoruz" şeklinde konuştu.
Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına ilişkin de, ''Ben bu yıl için gerçekten mutluyum, memnunum, şundan dolayı; sendikalarımız bu defa gerçekten güvenlik güçleriyle çok iyi bir diyalog içinde oldular, ellerinden gelen bütün tedbiri aldılar'' ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'IN HEDEFİ CUMHURBAŞKANLIĞI MI?
Ali Kırca programda Erdoğan'a 2023 planlarını sordu. Erdoğan, Kırca'nın cumhurbaşkanlığı konusundaki ısrarlı sorularına ise cevap vermedi. Başkanlık meselesinin Türkiye'de yanlış tartışıldığına işaret eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 23 Nisan'daki eleştirilerini hatırlattı ve bu yaklaşımın doğru olmadığını söyledi. İşte Erdoğan'ın ifadeleri:
"Kişisel isteğim, bu konuda başkanlık sisteminden yanadır. Kılıçdaroğlu, başkanlık sisteminde parlemantonun yok sayılacağını söylüyor. Bu yaklaşım yanlış bir yaklaşımdır. ABD’de başkanlık sistemi var, parlemanto yok mu orada? Tabii ki var, senatoda var orada bile o yetkili kurullar karar vermeden başkan adım bile atamaz.
Seçimler ve adaylık konusunda tüzüğümüz açık.
12 yıl sonra nerede olacak. Allah ömür verirse, partimin gücü bana neyi yüklüyorsa... İlla partinin başında olacağım diye bir şey yok. (Kırca'nın danışman olabilir misiniz sorusuna da Erdoğan evet cevabı verdi) Partim, bana hangi görevi verirse ben o görevi yapacağım. Benim ömrüm bu terbiyede geçti, bundan sonra da böyle olacak."
AK PARTİ'NİN OY ORANI
Erdoğan, hem partisinin hemde farklı araştırma şirketlerinin yaptığı kamuoyu yoklamalarında partisinin açık ara önde olduğunu gösterdiğini ancak asıl kararın millete ait olduğunu söyledi. "Nasıl bir Meclis öngörüyorsunuz? sorularına yönelik olarak, bunu belirleme hakkının kendilerine ait olmadığını söyleyen Erdoğan, yeni dönemde Anayasa değişikliği konusunda da gerekli oyu oranını yakalayamazlar ve muhalefet de destek vermesse 26 maddelik uyum paketinde olduğu gibi yine referanduma gidebileceklerini ifade etti.
ÇILGIN PROJEYE İŞADAMINDAN
ÇILGIN TEKLİF
ERDOĞAN MONTRÖ'NÜN DELİNEBİLECEĞİNİN
İLK SİNYALLERİNİ VERDİ
ERDOĞAN NEDEN TÜRBANLI ADAY
GÖSTERMEDİ
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA
TIKLAYIN... [PAGE]
KANAL İSTANBUL PROJESİNİN DETAYLARI
"Çılgın Proje" olarak adlandırılan "Kanal İstanbul" projesine yönelik soruları da cevaplayan Erdoğan, bu konudaki ilk çalışmanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yapıldığını ancak o dönemde iktidarların bu tür projeleri yapacak güce sahip olmadıklarını iddia etti. "Çıraklık" dönemlerinde Türkiye'nin uluslararası arenada yeterli güveni oluşturamadığını ancak şu anda projenin kendileri kadar çok sayıda yabancı girişimciyi de heyecanlandırdığını söyleyen Erdoğan şöyle konuştu:
"Bu olay bugünün bir olayı değil. Tabii böyle bir süreç içerisinde belediyle başkanlığı döneminde bir rüyam hayalimdi. Belediye başkanlığı dönemimde, o dönemdeki hükümetlerle bunu yapmamız mümkün değildi. Böyle bir iktidar bizlere görevi gelince, şimdi bunun zamanı geldi diye düşünüyoruz.
Şu anda yapılacak proje çalışmaları belirleyecek ama maliyeti 12 milyar doların civarında. Daha üstü olabilir; ancak zannediyorum ki aşağısı olmaz. Bunu yap işlet devretle yapmak mümkün. Bu noktada talipleri çok. Hiçbirşey olmasa da Türkiye’nin gücüyle bunu rahat rahat yapabiliriz.
ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI...
Şehircilik bakanlığı kuruyoruz, devlet bakanlıklarını kaldırıp. Bizim şimdi 81 vilayette planlarımız olacak ve bir ulusal plan açıklayacağız. Ben dün Iğdır’daydım TOKİ orada bir konut yapmış. Şehir içinde ahır var ve benim vatandaşım orada oturuyor. Ahırları biz organize sanayi bölgeleri gibi organize hayvancılık bölgelerine taşıyacağız. Diyeceğiz ki gel burada yap. Bu işi böyle götürelim ama evini de TOKİ olarak inşa edeceğimiz modern çağdaş binalarda otursun.
Fazla tefarruata girmeye gerek yok. Birisi çıktı diyor ki ben 30 milyar dolar vermeye hazırım. Burada tabii ki sadece kanal olmuyor ki birçok şey var. Bazıları TOKİ'nin gelir paylaşımını anlayamadıkları için. Mesala Bahçeli’nin sürekli bir alerjisi vardır. Bir dönem kendisine bağlıydı ve en ufak bir şey yapmadılar."
TÜRKİYE MONTRÖ'YÜ DELECEK Mİ?
"Kanal İstanbul" projesinde tanker geçişlerine yönelik "Montrö Boğazlar Sözleşmesi"ndeki hususların bağlayıcı olduğunu ancak asıl meselenin İstanbul'un güvenliği olduğunu söyleyen Erdoğan, anlaşmanın imzalandığı dönemde boğaz için tehlike arzeden büyük tankenlerin bulunmadığını hatırlattı. Anlaşmanın sadece basit kuru yük gemilerini kapsadığını söyleyen Erdoğan, anlaşmanın bu anlamde yeniden düzenlenebileceğinin mesajını verdi. İşte Erdoğan'ın dünyaya verdiği Montrö mesajı:
"Bizim bağımsızlığımız üzerine kimse gölge düşüremez. Ondan sonra uluslararası hukuk neyi gerektiriyorsa öyle devam eder. Taşıma şirketi (tankerler) Kanal İstanbul’u tercih eder, ya da orayı tercih etmez; ancak en ufak bir tehlikede, bizim yanımızda kim olacak. Bunu da dillendirme hakkımız. Möntre imlazalandığı zaman tanker diye bir şey yoktu ki! O zamanki anlaşma basit kuru yük gemileri üzerinde yapılmış. Şimdi biz gereken önlemi almak zorundayız."
BAŞÖRTÜLÜ VEKİL İÇİN ŞİMDİLİK ERKEN
Başbakan Erdoğan, başörtülü aday için Türkiye'nin henüz hazır olmadığını mesajını verdi. Erdoğan, yüksek öğretimde bile yasal bir düzenleme yapamadıklarını hatırlattı ve kendi partisinden örnekler verdi:
"Ben bu sorunun cevabını aslında (başörtülü milletvekili sorularına) çok kez verdim. Bir tane arkadaşımız da zaten var. Ülkemizde bazı hassasiyetleri çöze çöze bir yere varalım istedik. Üniversitedeki başörtüsü meselesini bile çözemedik. Bu konuda bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var mı, bana göre yok. Biliyorsunuz bu konuda partime açılan kapatma davasında bile konu oldu. Benim partimde başörtülü kardeşlerim siyaset yapıyor ama bu kapı onlara da açılacak. Örneğim hiçbir siyasi partimizin kadın kolları bizim partimiz gibi yok. Ana kademede gençlik kollarında da aynı çalışmayı yapıyorlar."
HEYKELE BİR KEZ DAHA UCUBE DEDİ
Iğdır'da yıkımına başlanan "İnsanlık Anıtı" heykeli konusunda ki soruları da cevaplayan Erdoğan, heykele değil heykelin yapıldığı yere karşı olduklarını söyledi. Erdoğan, bir kez daha "ucube" dediği heykelle ilgili olarak bir dönem AK Parti'den belediye başkanlığı da yapan milletvekilini sorumlu tuttu:
"Bakınımız tabii siz yerinde gördünüz mü bilmiyorum. Ben o yeri çok iyi bilirim. O yerde çok çalışmamız var. O yer adeta bir tarihtir ve vakıf eserlerinin bulunduğu yerdir. Biz oraları temizlemeye devam ediyoruz ve o ucube dikilmiştir. Ben o dönemde belediye başkanına, CHP’den milletvekili adayı olan şahsa dedim ki orada yapma ama o adam yaptı. Bizden aday olmayacağını anlayınca da istifasını verdi ve başka bir partiden aday oldu. Ben araştırma yapıyorum kimse merak etmesin kimse rahatsız etmiyor. Konak belediyesi alacağım dedi ama almadı. Bizim asıl rahatsızlığımız orada tabyaların üzerine yapılması. Türkiye’de şu anda sanat eserlerine sahip olmakta hiçbir dönemde bizim gösterdiğimiz performansı koyamadı. Iğdır’da barış anıtı var o da bizim ülkemizde. Tarihi tabyaların üzerine onu koyarsanız, öyle bir ucubeye dikerseniz buna yasalarda izin vermiyor. Nitekim yargı da izin vermedi ve yıkılmasına karar verdi.