Tayyar, partisinin Antalya Kadın Kolları Başkanlığı tarafından Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde düzenlenen gündeme ilişkin değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimleri hatırlatarak, tüm partililerin özveriyle çalışmasını istedi.
Bu seçimlerin, öncekilerle mukayese edilmemesi gerektiğini belirten Tayyar, 30 Mart'ta sadece belediye başkanı seçilmeyeceğini, Türkiye'nin kaderinin belirleneceğini söyledi. Yerel seçimlerden sonra cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını hatırlatan Tayyar, Türklerin tarih boyunca ilk defa kendi liderini doğrudan seçeceğini ifade etti.
ERDOĞAN KAZANIRSA İLK DEVLET BAŞKANI OLUR
Bu seçimi değerli kılan başka bir gelişmenin ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olma ihtimali olduğuna işaret eden Tayyar, "Aday olur mu olmaz mı bilmiyorum. Benim gönlümden geçen mutlaka olmasıdır. Aday olursa halkın desteğiyle kazanır. Başbakan'ımız seçimi kazandığı zaman Sayın Abdullah Gül son Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da ilk devlet başkanı olur" dedi.
ERGENEKON'DAN SONRA "NEOCON"
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle vesayetçi anlayışa, darbeci zihniyete en ağır darbenin vurulacağını, bu açıdan seçimin hayati olduğunu belirten Tayyar, "Erdoğan'sız bir Türkiye isteyenler cumhurbaşkanlığı seçimine doğru her türlü provokatif eylemi tertipleyeceklerdir" diye konuştu.
Siyaseti satranca benzeten Tayyar, siyasetin de şahı mat etme üzerine kurulduğunu ifade etti. Şah mat edildiğinde oyunun bittiğini öne süren Tayyar, Gezi olaylarının da Başbakan Erdoğan'ı devirmeye yönelik olduğunu savundu. Gezi olaylarında planlanan darbe girişimin kesintiye uğradığını ancak bu olayların Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçinceye kadar devam edeceğini iddia etti.
Türkiye'de dershane tartışmalarının 17 Aralık'tan önce de yaşandığını, tartışmaların siyasi operasyona dönüşmesiyle kamuoyunda tartışmalara destek verenlerin sayısının giderek azaldığını söyleyen Tayyar, ardından 17 Aralık'ta operasyon başladığını bildirdi. Türkiye'nin Ergenekon ile mücadele ederken Ergenekon'dan boşalan yerlere ne olduğu ile ilgili bir çalışma yapılmadığını ifade eden Tayyar, Ergenekon'dan boşalan yerlere "Neocon çetesinin" oturduğunu öne sürdü.
NEOCON ÇETESİ CEMAATİN İÇİNE SIZDI
NEOCON ÇETESİ CEMAATİN İÇİNE SIZDI
Neocon çetesini cemaatin içine sızmış, uluslararası istihbarat örgütleriyle bağlantılı olduğunu belirten Tayyar, şunları söyledi:
"Cemaat ile Neocon çetesini aynı teraziye, kefeye koyarak tartmak doğru bir yaklaşım değildir. Belki içimizde de var. Kendi özgür iradesiyle hayır yapanlarla ya da cemaatin tabanıyla bizim hiçbir sorunumuz yok ancak o Neocon çetesi, meşruiyet kazanmak ve sürdürdüğü siyasi operasyonu etkili kılmak için cemaatin omzundan iktidar partisine, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne yaylım ateşi yapıyor. O zaman burada cemaate düşen çok önemli görev var. Omzunu oradan çekecek, Neocon çetesiyle arasına mesafe koyacak, onları sahiplenmeyecek ve siyasi operasyon karşısında meşruiyetini milletten alan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yanında yer alacak. Eğer bunu yapmaz ise o zaman Neocon çetesinin arkasında cemaatin olduğu ve siyasi operasyonu, bu darbe girişimini cemaatin yaptığını iddia edenlerin değirmenine su taşımış olursunuz. Buna da izin vermemek gerekir. Cemaat adına söz söyleyenlerin dikkat etmesi gereken şey bu. Cemaatin içine sızmış bir çete var, ağırlıklı olarak emniyetçilerden, hukukçulardan ve medya mensuplarından oluşmuş. Bunlara finansman desteği sağlayan birileri var. Bize düşen görev, bunları deşifre etmek, cemaate düşen görev ise kendi omuzlarından ateş edilmesini önlemek."