BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan, Çölaşan'ı okumuyor

Emin Çölaşan'ın Başbakan'a eleştirel yaklaştığı kabullenilmesi gereken bir gerçek. Ama Erdoğan, Çölaşan'ı okumuyor. Çölaşan ise bunu başka nedenlere bağlıyor.

Abone ol Emin ÇÖLAŞAN, Başbakan Erdoğan'ın 5N 1K'da yaptığı eleştirilere takıldı. Sürekli Erdoğan hakkında negatif yazılar yazan Çölaşan, yazdıklarının karalama olmadığını söyledi. Yazara göre "Okumayan Başbakan"ın gerekçesi şu:

Yazı: Emin Çölaşan
Kaynak:
www.hurriyetim.com.tr

CNN Türk kanalında büyük ilgiyle izlenen Cüneyt Özdemir’in 5N 1K isimli programı. Cüneyt, Başbakan’la bir söyleşi yapıyor. Kendisine ilginç sorular soruyor. Bunlardan bir bölümünde benim de ismim geçiyor.

Önce şunu belirteyim, Başbakan okumuyor. Bunu kendisi de açıkça söylüyor.

Danışmanları kendisine örneğin ‘kitap özetleri’ getiriyormuş. Bunların arasında ‘roman özetleri’ de varmış. Kitap özetinin, hele roman özetinin ne menem bir şey olduğunu anlamak mümkün değil. Örneğin kendisinin önüne belki şöyle bir özet geliyordur:

‘Romanda fakir kız, zengin babanın oğluna áşık oluyooo. Oğlan da ona áşık. Fakat zengin baba, oğlunu fakir kıza vermiyooo. Bunun üzerine kız verem oluyooo, sonra ölüyooo. Oğlan da kızın hasretine dayanamayıp intihar ediyooo. Arada bazı olaylar oluyooo, onlar özetimize sığmıyooo.’

Ya da bir öykü kitabının yazılı özeti:

‘Kitapta 17 öykü var. Bazısı güzel bazısı değil.’

Başbakan böylece bu kitapları okumuş oluyor!

***

Cüneyt Özdemir kendisine soruyor: (Bant çözümünden aynen veriyorum.)

- Gazeteleri okuyor musunuz her gün?

- Gazeteleri, yani mümkün olduğu kadar. Ama arkadaşlarım genelde toparlayıp, onların bana özet olarak hazırladıkları var. Onları süratle gözden geçirme imkánım oluyor.

- Mesela bazı yazarlar size ilk günden beri muhalif... Emin Çölaşan olsun, Bekir Coşkun olsun, ya da farklı gazetelerden farklı isimler... Siz bu isimlerin yazdıklarını okuyor musunuz? Ya da doğru mu yazmış, yanlış mı yazmış diye bakıyor musunuz?

Gelen yanıt son derece ilginç. Tarihe geçecek nitelikte:

- Sürekli okumam. Hele hele önyargıları olanları. Bu noktada arkadaşlar gerek görürlerse bana söylerler. O zaman okurum...

Ve devam ediyor:

- Çünkü iftiralarla dolu şeyleri okumanın zaman kaybından başka bir şeyi yok. Önyargısı olduğuna göre, kendimi yormanın da anlamı yok.

***

Önyargıyı bırakalım bir yana, ‘iftiralarla dolu’ ne demek? Kendi adıma söylüyorum. İftiralarla dolu bir tek şey yazmadım. Eğer yazmış olsaydım beni defalarca mahkemeye verirdi.

Yazılarım nedeniyle hakkımda açtığı bir tek dava bile yok. (Yıllar önce oğlu, kullandığı araçla Türk Sanat Müziği sanatçısı Sevim Tanürek’e çarpıp öldürmüş ve mahkemede beraat etmişti! Bir tek o konuda dava açmıştı.)

Yazdıklarımın büyük çoğunluğu belgelidir. İçinde önyargı, iftira yoktur. Ama işlerine gelmediği için yanıt veremezler. Gerçek budur.

Türk basınında, Türk medyasında bu AKP iktidarını yüreklice eleştiren kaç gazeteci var?

Tek tek sayın, iki elin parmaklarını geçmez.

Tam tersine pek çok yayın organı bu iktidarın destekçisidir. İslamcılar ve şeriatçılar en başta gelir.

Star Gazetesi ve televizyonu zaten devletin elinde. Onlardan eleştiri beklenmez. Türkiye Gazetesi ve TGRT televizyonu sadece bunların değil, her iktidarın destekçisidir. Sabah Gazetesi ve ATV kanalında da iktidar aleyhine bir şey göremezsiniz.

Bunların manşetlerinden, haberlerinden, köşe yazılarından övgüler-pembe tablolar-yağ-bal damlar! Damlamasa bile eleştiri asla yoktur. Görmezden gelirler!

Bazılarında korku dağları bürümüştür!

***

Yine kendi adıma söylüyorum. Bir Başbakan medyanın bu ortamında bile kendisini ve iktidarını eleştiren, hem de bunu çoğu zaman belgelerle yapan bir gazeteciyi okumadığını iddia ediyorsa, büyük bir eksiklik içindedir.

Bu sözlerinden sonra ortada iki olasılık var:

1- Doğruyu söylemiyor... Çünkü eleştiren gazetecilere ‘gaz vermek’ ve onları ‘adam yerine koymuş olmak’ işine gelmiyor!

2- Tam tersine, her sabah ilk iş olarak onları okuyor. Ancak belgeler ve yazılan acı gerçekler karşısında vereceği, ya da emrindekilere verdireceği herhangi bir yanıt yok.

Bence doğru olan ikincisi.

Recep Tayyip Erdoğan’a biraz daha okumalı günler diliyorum. Zaman ayırıp okusun! Gazete, kitap ne bulursa okumaya çalışsın. Okumak kimseye zarar vermez.

Tam tersine insanın ufkunu açar, gerçekleri görmesini sağlar.