BIST 8.922
DOLAR 34,32
EURO 37,36
ALTIN 3.037,07
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan CHPyi Köşkle vurdu

Erdoğan CHP'yi yine Köşk'le vurdu. Karabük mitinginde halka şikayet etti.

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Gül, 357 oy almasına rağmen; CHP, milletin vekillerinden değil de bazı kurumlardan icazet alarak bir demokrasi skandalına neden oldu'' dedi.

Erdoğan, Albay Karaoğlanoğlu Caddesi'nde partisince düzenlenen mitingte vatandaşlara hitap etti. Başbakan Erdoğan, miting alanına Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ve bu ilin milletvekili adaylarıyla girdi ve vatandaşlara karanfil dağıttı.

Erdoğan, yaptığı konuşmada, 22 Temmuz'a adım adım yaklaşıldığını, tüm Türkiye'de şu anda Karabük'te yaşanan heyecanı gördüğünü ve bu heyecanın 780 bin kilometrekareye yayıldığını kaydetti. Başbakan Erdoğan, seçime 19 gün kaldığını da anımsatarak, ''19 gün içinde bunun sonuçlarını sandıkta hep beraber göreceğimize inanıyorum. Bu meydanların terazisi eksik de fazla da tartmaz. Biz, alnımızın akıyla karşınıza çıkıyoruz. AK Parti'nin hamurunu millet yoğurdu, AK Parti Ahmet'in Mehmet'in iktidarı değil, milletin iktidarıdır'' diye konuştu. Bu sırada meydandakilerin, ''İktidar olmamız engellenemez'' diye seslendikleri duyuldu.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

Daha sonra konuşması sırasında vatandaşların, ''Cumhurbaşkanı seçmemiz engellenemez'' şeklinde de tempo tutması üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Bir cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde görüldüğü gibi parlamentoda olanlar gerçekten demokrasi tarihimiz için bir skandaldır. Biz kalkıp da yeni bazı değişiklikler mi yaptık? Rahmetli Özal nasıl seçildiyse, Sayın Demirel nasıl seçildiyse, Sayın Sezer nasıl seçildiyse biz aynı şekilde bir seçim yapmanın hazırlığı ile seçime gittik. Dediler ki, Sayın Başbakan aday mısın değil misin? Benim adaylığımı ne yapacaksın? Siz kendi adayınızı açıklayın. Yasa belli.

Şu tarihe kadar adaylığını açıklarsın veya açıklamazsın. Aday olacak kişi de adaylığını açıklar. Her şey ortada. Biz bu adımlarla beraber yola çıktık. Şu ana kadar gözden geçirdiğimizde merhum Özal'ın aldığı oya bakıyorum -450 kişiden oluşuyordu o zaman parlamento- daha sonra Sayın Demirel'in aldığı oya bakıyoruz. Merhum Özal'ın aldığı oy 260 civarında, Sayın Demirel'in aldığı oy 244 felan... Ve bütün bunlar cumhurbaşkanlığına mani olmazken Sayın Sezer 330 oy ile cumhurbaşkanı oldu. (Vatandaşlardan yuh sesleri). Lütfen arkadaşlar gerek yok.

Sayın Gül, 357 oy almasına rağmen; CHP, milletin vekillerinden değil de bazı kurumlardan icazet alarak bir demokrasi skandalına neden oldu. Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. Verdiği kararla, 'Sayın Gül olamaz' dedi. Biz de dedik ki, Anayasa Mahkemesi'nde tashihi karar imkanımız yok. Kararın düzeltilmesine yönelik bir üst makam yok. Üst makam neresi? millet... Karar millet adına verilmiyor mu? Biz, 'haydi buyurun millete gidelim' dedik. 'Cumhurbaşkanını millet seçsin'. Şimdi CHP diyor ki, millete de gitmeyelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Milletimiz kimi seçiyorsa, başımızın gözümüzün üzerinde yeri var. Yok, olmaz... Neden?''

''MİLLET KİMİ İSTERSE''

Bu sözler üzerine meydandakilerin, ''Kıskananlar çatlasın'' diye tempo tutmalarına karşılık Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Gençler size sesleniyorum, Cumhura saygısı olmayandan cumhuriyetçi olur mu, halka saygısı olmayandan halkçı, millete saygısı olmayandan milliyetçi olur mu? Olmaz. Adının CHP olduğuna bakmayın, bunların cumhurla, halkla alakası yok. olmadığı içindir ki bu ülkede hiçbir zaman tek başına millet bunlara iktidar vermemiştir.

Tek partili dönemde, ilk başkanları, il valisiydi. Bilirsiniz değil mi, bileniniz vardır. Cemaziyelevvelinizi biliriz. Oradan gelmiştir bunlar. Hala bunu yapmak isterler. Ne ile? Bazı kurumların desteği, vasıtası ile... Ama bu tutmayacak, er ya da geç milletin dediği olacak. Millet kimi isterse o cumhurbaşkanı olacak, millet kimi isterse o başbakan olacak. Millet kimi isterse onlar milletvekili olacak. Atamayla değil, seçimle, milletin iradesiyle. İşte bizim farkımız bu.''