BIST 9.368
DOLAR 34,49
EURO 36,23
ALTIN 2.964,24
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan: CHP bu darbe girişiminin adeta içindedir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulundu. Bu seçim normal bir seçim değil diyen Erdoğan, ''Bir dönüm yaşıyoruz. Bu dönüm noktasında vatandaşların demokratik hakkını muhakkak kullanmasının gereğini hatırlatmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçimin asla kazası olmaz diyerek, ''Herkesin demokratik hakkını muhakkak kullanması gereğini hatırlatmak istiyorum." dedi.15 Temmuz darbe girişimine ilişkin de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP bir defa bu darbe girişiminin adeta içindedir. Tankların önüne 'önce ben çıkarım' diyen kişi Kılıçdaroğlu, tanklarla anlaşıyor ve tankların arasından geçip gidiyor. Ana muhalefet partisinin gerek adayının gerekse genel başkanının kesinlikle darbeyle mücadele diye bir derdi yok." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1, TRT Haber, TRT World ortak yayınında yanıtladı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

SEÇİM SÜRECİ

Bizim tabii 2 aydan daha fazla oldu. Biz bu süreci il kongreleriyle de beraber geçirdik. Bu il kongrelerimizi aynı zamanda seçim mitingleri olarak geçiriyorduk. Bir taraftan kapalı spor salonlarının dışında açık alanda konuşmalarımız, kapalı spor salonlarının içinde de kongremizi yapıyorduk. Şu anda seçim kampanyamızı da buna ilave ettik. 100’e yakın bu konuda konuşmalarımız oldu. Yoğun bir süreci yaşamış olduk. Örneğin dün il olarak Gaziantep’le noktaladık. Gaziantep’ten sonra yine bir toplu yayına girdik. Bugün de İstanbul’un 7 ilçesini dolaştık. 7 ilçeyi dolaştıktan sonra sizlerle ortak yayındayız. Bir gün kala artık halkımıza, milletimize diyoruz ki Pazar gününe birlikte hazırlanalım.

HERHALDE DERSİNE İYİ ÇALIŞMAMIŞ, ZATEN ÜCRETSİZ

Yatırımlar noktasında Türkiye neredeydi nereye geldi. Yatırımlarda eğitim öncelikli, sağlık 2. sırada. Biz geldiğimizde savunma 2. sıradaydı. biz savunmayı biraz geriye aldık. Biz o günden bugüne 580 bin öğretmen atamış. Mesela ben kendi dönemimi hatırlıyorum, bizim sınıfımız 75 kişilikti. Anadolu'da bu durum 100'ü geçiyordu. Şimdi ben İstanbul'un ilçelerinde soruyorum çocuklara, bir tanesi diyor 15 bir tanesi 22. Bu önemli bir şey. Bizim teksir kağıdıyla okuduğumuz dönemler oldu. Nedir teksir kağıdı, saman kağıdıyla yapılırdı. Üzerindeki mürekkep dağılırdı okunmazdı. Biz geldik, çocukların kitaplarını masalarına koyduk. Kuşe kağıda. Biz geldiğimizde üniversite öğrencilere 45 lira burs veriliyordu. Biz geldik 400'lere çıkardık. Şimdi Bay Muharrem diyor, üniversiteler bedava olacak. Herhalde dersine iyi çalışmamış, çünkü üniversiteler zaten ücretsiz.

İSTEYEN İSTEDİĞİ HASTANEYE GİDİYOR

Yine bizim dönemlerimizde, 10 öğrenciden 1'i üniversiteye gidebiliyordu. Biz geldik artık bu durum 10'da 10. Sağlıkta tabi çekilen çileler belli. Okmeydanı SSK'ya giderdim, tabi orada ne çileler çektiğimi bir ben bir Allah biliyor. Doktor ilaç yazıyor size, tamamını alamıyorsunuz. Zaten her eczanede ilaç yok, hastanenin eczanesinden ilaç alabiliyıorsunuz. Şimdi biz her eczaneden ilaç veriyoruz. İsteyen istediği hastaneye gidiyor. Bay Kemal SSK'nın başındayken durum içler acısıydı.

PAZARTESİ TÜRKİYE ÇOK FARKLI ŞEKİLDE UYANACAK

Her şeyden önce şunu söyleyeyim. Pazartesi Türkiye çok farklı şekilde uyanacak. Yabancı birçok köşeler falan onlar kurlarla ilgili olayı iyice düşürmeye başladılar. Şimdi bu gösteriyor ki onlar da yaptırmış oldukları kamuoyu araştırmasında durumun bekledikleri gibi değil tam teresine gittiğini gösterdi. Büyümedeki 7,4 oranı çok çok önemli biz şimdi G7 ülkeleri arasında 2., OECD ülkeleri arasında birinci sıradayız. Türkiye artık işsizlikte son dönemlerin en düşük rakamlarına kadar geldi. Genç işsizlikte de bir düşüş var. Bunlar bir şey gösteriyor. Türkiye karşı tarafa bir güven veriyor.

AÇIK ARA ÖNDEYİZ

Kürt anneleri bu şekilde ağlatan bu PKK terör örgütü bu HDP nasıl oluyor da hala oy alıyor. Anlamakta zorlanıyorum. Ben şu anda devranın değiştiğini düşünüyorum. Van, Diyarbakır mitingleri muhteşemdi. Şanlıurfa, Gaziantep muhteşemdi. Şanlıurfa ve Gaziantep’te açık ara öndeyiz. İnşallah bu defa Diyarbakır’da farklı bir netice koyacak diye inanıyorum. Mardin inşallah koyacak diye inanıyorum.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

CHP bir defa bu darbe girişiminin adeta içindedir. Tankların önüne önce ben çıkarım diyen kişi Kılıçdaroğlu, tanklarla anlaşıyor ve tankların arasından geçip gidiyor. Bağdat Caddesi'nden tanklar geçiyor ve bu tanklar alkışlanıyor. Bu da manidar. Ana muhalefet partisinin gerek adayının gerekse genel başkanının kesinlikle darbeyle mücadele diye bir derdi yok. Darbenin faili FETÖ, bugün (Kemal) Batmaz'la ilgili bazı belgeler çıktı ortaya. Belgeyle bunlar ciddi manada köşeye sıkışmış  olacaklar.

Atatürk Havalimanı’nda on binler var. O saatlerde ben de açıklamamı yapmışım. O açıklamada ne diyorum? ‘Bütün vatandaşlarımı meydanlara davet ediyorum.’ Ben de geliyorum diyorum. Binali Bey o da bir yandan Ankara’ya hareket etmiş. Biz de Marmaris’ten Enerji Bakanı Berat Bey, kızım, eşim, torunlarım beraberce oradan çıkıyoruz ve son ana kadar pilota Ankara mı İstanbul mu söylemiyoruz. Belli bir mesafeden sonra pilota söylüyoruz ve İstanbul’a biz de geliyoruz. İstanbul’a geldiğimizde tabii üzerimizde F-16’lar uçuyor ama halk orada büyük bir heyecanla bekliyor.

YAPTIKLARIMIZ, YAPACAKLARIMIZ VAR

En deneyimli iki siyasi lider vardır. Bir Putin, bir de ben. Çünkü başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı sürecimizi şöyle art arda koyduğumuz zaman 15-16 yıllık bir sürecimiz var. Putin’in hakeza öyle. Şimdi bu süreç içerisinde yaptıklarımız, yapacaklarımız var. Amerika’nın da bu attığımız adımlardaki duruşumuz onlara mesaj veriyor. Bunlar öyle eğilip, bükülen bir takım değil. Öyleyse hakkı neyse hakkını ister. Biz hakkımızın dışında bir şey istemiyoruz. Dolayısıyla da koalisyon güçleriyle ilgili ortada bir Fransa var, Almanya, İngiltere var. Bunlar Türkiye’nin burada haklılığını görmeleri, bunu teslim etmeleri lazım. Bunu teslim etmezlerse biz eğilip bükülmeyiz. Burada bizim duruşumuz bu defa hakkımızın gereğidir. Buradan tehdit yiyen Türkiye’dir.

TÜRKİYE'Yİ KUŞATMAK İSTEDİLER

Sayın Macron’un ‘ne zaman çıkacaksınız, fazla durmayın’ diye lafları oldu. Kendisine dedim ki; ‘Sayın Macron, siz Cezayir’de ne kadar kaldınız? Ruanda’da ne kadar kaldınız? Onların takvimini bir önünüze getirin. Bizimkini konuşuruz. Biz orada işimiz bitene kadar kalacağız. Kaldı ki biz orada katliama gitmedik. Ama siz Cezayir’de katliama gittiniz. Ruanda’da katliama gittiniz. Biz bunları yapmıyoruz. Biz sadece terör örgütleriyle uğraşıyoruz. Bu terör örgütleri Suriye’nin kuzeyinde bir koridor oluşturmak, Türkiye’yi kuşatmak istediler. Bu örgüt bir terör örgütüdür.

TÜRKİYE'NİN YENİ SİSTEMİ

- Meclis'in  Hükümeti denetim araçları daha da güçlendirilmiş olarak devam ediyor. Yargı da bu  denge içinde çok daha sağlıklı çalışma imkanı bulacak. Yüksek yargı organlarının üye seçiminin bir kısmının Cumhurbaşkanı ile Meclis arasında dağıtılmış olması bu dengeyi daha da güçlendiriyor. Özetle yeni sistemde herkes kendi işini yapacak, kimse diğeri üzerinde tahakküm kurmaya çalışmayacak.

- Her şeyden önce tabii bu yeni yönetim sisteminde demokrasinin ve Cumhuriyet'in temel niteliği olan güçler ayrılığını kesinlikle zayıflatmıyor, tam tersine daha da güçlendiriyor, tahkim ediyor.

- Cumhurbaşkanlığı Yeni Yönetim Sistemi'yle  birlikte istişare mekanizmalarının kurumsallaştığı, kararların daha hızlı ve doğru bir şekilde alınıp uygulandığı bir yapı oluşturuyoruz. Bu yeni yapı, milletimizin hayal ettiği projeleri hayata geçirmek için bizlere zaman tasarrufu sağlayacak.

- (Birleşecek bakanlıkların personelinin durumu) Burada aslında sağa, sola dağılma diye bir şey söz konusu değil. Hepsi, kamu  çalışanlarımız olarak mevcut görevlerine aynen devam edecek.