BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,72
ALTIN 2.958,70
HABER /  GÜNCEL

'Erdoğan cemaate uzlaşma çağrısı yaptı'

Erdoğan partisinin grup topalntısındaki mesajlarıyla cemaate ne demek istedi? Ufukta AK Parti cemaat savaşı mı yoksa uzlaşması mı var?

Abone ol

İNTERNETHABER.COM
AK Parti ile cemaat savaşında yerel seçimler sonrası ortaya çıkan yeni durumu değerlendiren T24 yazarı Vedat Özdan çarpıcı yorumlarda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın partisinin grıp topalantısında yaptığı açıklamaları analiz eden Özdan, Erdoğan'ın cemaate uzaşma çağrısı yaptığını yazdı.

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Abdullah Gül ile cemaat arasında bir ittifak kurulkmasından endişe ettiğini kaydeden Özdan, cemaatin servis edeceği yeni kasetlerin etkisinin de Erdoğan'ı düşündüren bir diğer konu olduğunu savundu.

İşte Özdan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

CEMAAT DURUM DEĞERLENDİRMESİ YAPIYOR

Erdoğan da biliyor ki 17 Aralık sonrasında peşi sıra yayımlanan kasetlerin 30 Mart günü birden bire kesilmesinin bir nedeni var.

Karşı taraf, yani cemaat bir durum değerlendirmesi yapıyor.

Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce’nin yaptığı özeleştirinin ima ettiği gibi barış mı yapılacak, yoksa onu cemaat adına tekzip eden “www.herkul.org” editörü Osman Şimşek’in ima ettiği gibi savaş mı?

ZAMAN ERDOĞAN'IN ALEYHİNE ÇALIŞIYOR

Durum henüz net değil.

Şurası açık ki, adaylıkla ilgili “kum saati” Erdoğan aleyhine çalışıyor ve hamle sırası acelesi hiç olmayan cemaatte.

“Cumhurbaşkanlığı çantada keklik değil. Nedir bu telaşınız? Gereği neyse yapacağız. Ben diyorum ki benim kasetim varsa açıklayın.” derken Erdoğan, üzerindeki zaman baskısını ve bu nedenle kendi telaşını ele veriyor.

Esasen sakin olmaya devat ettiği ne muhalefet, ne de Gül; bizatihi kendisi. 

KASETLER ADAYLIK AÇIKLAMASINDAN SONRA GELİRSE...

Beklediği şeyse cemaatin niyetini açık etmesi.

Erdoğan da gayet iyi biliyor ki kendisi için en kötü senaryo, yeni kasetlerin kendi adaylığını açıkladıktan sonra ortaya çıkması ve bu kasetlerin cumhurbaşkanlığı seçiminde işini zora sokacak etkiler yaratması. O nedenle adaylığını hemen açıklamıyor ve kazanacağından emin olmadığı bir seçime girerek, bilahare kendisine cemaatten intikam alma imkanı verecek olan güçlü başbakanlık pozisyonunu riske atmak istemiyor.

CEMAATE KASETLERİ HEMEN ÇIKAR MESAJI

Erdoğan cemaate bir yandan “kavgaya devam edeceksen kasetleri hemen çıkar” derken, öte yandan yapılanı şerefsizlik olarak tanımlayıp, cemaat bakımından yapılması gerekeni aşağıdaki örnek yardımıyla açıklayarak bir tür uzlaşma çağrısı yapıyor:

HZ. ALİ ÖRNEĞİ BİR UZLAŞMA ÇAĞRISI

“Değerli kardeşlerim bizim aldığımız terbiye farklıdır. Biliyorsunuz Hazreti Ali düşmanı öldürmek için yatırıyor tam boynunu vuracak düşman tükürüyor. Tükürdüğü anda Hazreti Ali onu öldürmekten vazgeçiyor. Şu ana kadar seni inancımın gereği için öldürecektim, ama nefsim karışır diye vazgeçiyorum diyor. Ama bunu bile anlamadılar."

Şu sözlere bakın: “İman sıradan bir olay değildir. Biz inancımızın gereğini yapmak zorundayız. Bazı STK'ların dışında solla dans edenlerin sesini duymuyoruz. Hani sesinizi yükseltsenize.”

"BU SAVAŞA BENİ MECBUR ETME"

Erdoğan şunu demek istiyor: Sen bana düşmanlık yaptın. İmanlıyım diyorsun, ama bana karşı solla dans ettin. Bak şimdi sesin çıkmıyor. Ben seni öldürebilirim ve sonun cehennem olabilir, ama işin içinde kendi nefsim var. Seni dini inancımdan dolayı öldürmüyorum. Aynı çatı altındayız, bunu anla! Anla ki, ben aday olduktan sonra yayımlamayı planladığın yeni kasetlerle cumhurbaşkanı olmamı engelleyerek, 2015 genel seçimlerine kadar yeni ve daha bilenmiş bir başbakan olarak seni öldüreceğim, ama ikimizin de sonu olacak bu savaşa beni mecbur etme!..

YAZININ TAMAMI İÇİN