Cumhurbaşkanı Erdoğan İskenderun'da vatandaşlara seslendi ve Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi.
Abone olİskenderun'da düzenlediği mitingde muhalefet partilerine dönük ağır suçlamalar yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çok sert ifadeler kullandı. Cumhurbaşkanlığı sarayında altın klozet olmadığını vurgulayan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun iddialarına karşı "Bunun adı çarkçı, Ufku klozet kapağından öteye gidemez" dedi.
CHP ve HDP'ye dönük suçlamalarına İskenderun'da da devam eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun "CHP'nin başından defolup gitmesi" gerektiğini söylerken Demirtaş için de "eş başkan var ya onun sazı eşliğinde eski Türkiye türküsü çağırıyor" dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
BU İTTİFAKTA HERKES VAR MİLLET YOK
Hatay Türkiye'ye örnek olacağı bir seçime hazırlanıyor. Kim derdi ki, Kandil'le Pensilvanya bir araya gelecek? Biz Türkiye 2023 hedeflerine ulaşsın diyoruz, onlar Türkiye 1990'lara dönsün diyorlar.
Türkiye böyle savrulmuş bir seçim görmedi. Millet olduğu yerde duruyor. Pazar günü de gerekli cevabı verecek.
Eski Türkiye'de hayat bulabileceklerini biliyorlar. 2007'de gerekli dersi aldılar. Cumhurbaşkanluığı seçiminde 14 parti bir araya geldi bu kardeşinize gerekli desteği verdiniz.
Bu ittifakta hekes var, millet yok. Amerika'daki yayın organlarına bakın: Abdülhamid'e ne yaptılarsa, Menderes'e ne yaptılarsa, Özal'a ne yaptılarsa şimdi bana yapıyorlar. Bu New York Times'ın geçmişi böyle.
ATTIĞIM HER ADIMDA KARŞIMA ÇIKTILAR
Bu millet istikbalinin üzerine hesap yapanlara cephede ve sandıkta gerekli cevabı verecektir.
7 Haziran'da tüm şer odaklarına milletimiz en güzel şekilde cevap verecektir.
Kimi zaman tek tek, kimi zaman hep birlikte üstüme geldiler. Hizmet için attığım her adımda karşıma çıktılar.
Onlar bizim milletimizle olan bağımızı bilmiyorlar. Ben gecelerce cezaevinden mektup yazmakla geçirdim.
BUNUN ADI ÇARKÇI
Siz dağa gidiyorsunuz ben milletime gidiyorum. Siz emirleri Kandil'den alıyorsunuz ben milletimden.
Ana muhalefetin genel başkanı diyor ki klozetler altın kaplama diyor. Gel dedik bak bakalım. Ben orayı kastetmedim. diyor. Bunun adı çarkçı. Sen dürüstsen, namusluysan gelip bakardın.
Ufku klozet kapağından öteye gidemeyenler bu milleti yönetmeye talip.
BU KORO MİLLETE AĞIR YAKTIRIR
Bakıyoruz ki hiçbir parti olması gereken yerde durmuyor, savrulmuşlar. Hepsi bir yere doğru gidiyor. Fakat millet olduğu yerde duruyor. Milli iradeyi savuramıyorlar, milli irade pazar günü de zaten o bulunduğu yerden kararını verecek. Bunlar ya Kandil'le ya Pensilvanya ile aynı hizaya dizilmiş, bir de eş başkan var ya onun sazı eşliğinde eski Türkiye türküsü çağırıyor. Bu koro millete ancak ağıt yaktırır, ağıt.
ONLAR TALİMATI KANDİL'DEN ALIYOR
Davet edildiğim toplantılara, programım el verdiği ölçüde katılmaya gayret ettim. Biliyorsunuz bunu bile hazmedemediler, o malum terör örgütünün arkasında olduğu yapı ne diyor, 'her çağrıldığı yere gidiyor'. Elbette gideceğim, ben milletimin içinden geldim, her fırsatta milletime gidiyorum, milletime. Siz dağa gidiyorsunuz, ben milletime gidiyorum. Onlar talimatı Kandil'den alıyor, ben ise talimatı milletimden alıyorum. Farkımız bu.
MİLLETİ TEHDİT EDİP BASKI YAPIYORLAR
Dikkat ederseniz içeridekiler ve dışarıdakiler, eski Türkiye ittifakının aklından, milletin gönlüne girerek seçimden netice elde etmek diye bir şey geçmiyor. Milleti akıllarınca tehditle, korkutmayla, aba altından sopa göstermeyle yola getirmeye, tercihini yönlendirmeye çalışıyorlar. Anlaşılan bunlar, bu milletin tarihine bakmamışlar, baksalardı orada Çanakkale'yi görürlerdi, Kut'ül Ammare'yi görürlerdi, Bakü'ye yürüyen Kafkas İslam Ordusu'nu görürlerdi. Tarihimize baksalardı, orada Kurtuluş Savaşı'nı, Gazi Mustafa Kemal'i görürlerdi. Tarihimizi inceleselerdi, orada 14 Mayıs 1950'de milletin iradesine, sandığa nasıl sahip çıktığını görürlerdi.