Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, elektronik bağımlılığın çok daha büyük tehditleri oluşturduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "2 yaşındaki yavru her şeyinden kopuyor, odanın içinde onunla meşgul oluyor. Bu ayrı bir tehdit." dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, WOW Kongre Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Sempozyumu'nda konuştu.
ŞEHİTLERİMİZE RAHMET DİLEDİ
Erdoğan, konuşmasına Sancaktepe'de 4 askerin şehit olduğu helikopter kazasında şehit olanlara rahmet dileyerek başladı.
TOPLUMU CEHALET YIKAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, haramı, helali bilen bir toplumda uyuşturucu, alkol, hırsızlık, haksızlık sorunlarının olamayacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Eğer bu tür sıkıntılar varsa ve giderek büyüyorsa, bağımlılıktan öte başka sıkıntılarımız var demektir. Eskiler 'Duvarı nem, insanı gam yıkar.' derdi. Ben buna bir de 'Toplumu cehalet yıkar.' ifadesini ekliyorum. Cehalet öyle bazılarının sandığı gibi okuma yazma bilmemek değildir. Asıl cehalet, kültürünü, medeniyetini ve onun ürünleri olan kavramları, doğruları, yanlışları, iyileri, kötüleri, velhasıl değerlerimizi bilmemektir. Ülkemizde en azından bir kesimin, içinde bulunduğu cehalet karanlığında giderek daha fazla boğulduğunu görmekten üzüntü duyuyoruz. Kim olduğundan habersiz, nereden geldiğini ve nereye gittiğini bilmeyen, günübirlik yaşayan, hayatta ölçüsü, geleceğe dair ideali olmayan bu kesim için üzülmekten daha fazlasını yapmak zorundayız."
Türkiye'nin geçen 16 yılını değerlendirirken, eğitim ve kültür politikalarının yetersizliğinden hayıflanmalarının sebebinin bu tür konularda arzu ettikleri mesafenin katedilememesi olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En güzel okulları yaptık, içlerini en modern araçlarla donattık, öğretmensiz sınıf bırakmadık. Ama bu okullara topladığımız çocuklara neler vermemiz gerektiği hususunda yeteri kadar tefekkür edemedik. Kültür ve sanat politikalarını desteklemek adına çok ciddi bütçeler ayırdık. Çok önemli fiziki altyapılar oluşturduk ama kendi kadim tarihimizi, kültürümüzü, sanat anlayışımızı yeni nesillere aktarma, benimsetme daha ileriye taşıma konusunda ortada kayda değer bir netice göremiyoruz. Böyle olduğu için de burada uyuşturucudan, alkolden, tütünden, bütün bunlardan kaynaklı bağımlılık tehdidinin sürekli büyümesi karşısında neler yapabileceğimizi konuşmak zorunda kalıyoruz.
Bağımlılıkla terör, birbirine benzer. Her ikisiyle de etkin mücadelenin yolu, sivrisineklerle uğraşmak yanında asıl bataklığı kurutmaya çalışmaktır. Bunu başarmamız lazım. Kaynağını kesmediğimizde bağımlılıktan kaynaklanan sıkıntıların önüne sadece polisle, jandarmayla, sosyal hizmet uzmanıyla, sağlık personeliyle geçmemiz mümkün değildir. Ülke yönetiminin en üst düzey sorumlusu olarak bu tür toplantılardan ve sizlerden beklentim, meselenin asıl kaynağının tespiti ve çözümü hususunda eğer disiplinlerle birlikte neler yapılabileceğinin yol haritasını önümüze koyamazsak, bu sıkıntı devam eder. Uzmanlar olarak sizler, bu rehberliği yaptığınızda işimiz çok daha kolaylaşacaktır."
ELEKTRONİK ARAÇLARDAKİ BAĞIMLILIK ÇOK DAHA BÜYÜK TEHDİTLERİ OLUŞTURUYOR
"Elektronik araçlardaki bağımlılık çok daha büyük tehditleri oluşturuyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyadaki mazlum toplumların, diğer pek çok sorun gibi uyuşturucu ve alkol bağımlılığının yükünü çektiğini dile getirerek, yoksullukla bağımlılığın bir arada olmasının fevkalade düşündürücü olduğunu, çünkü uyuşturucu ve alkolün, ciddi maliyeti olan bağımlılık türleri olduğunu vurguladı.
Hayatını idame ettirmekte zaten zorluk çeken toplumlarda bu tür kötü alışkanlıkların yaygınlaşmasının masum bir eğilim olmadığına inandığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Geçmişte doğu bloku ülkelerinde alkolün, toplumları bir nevi uyuşturmak, geçmişleriyle bağlantılarını kesmek, düşünmelerini, tartışmalarını engellemek için araç olarak görüldüğünü biliyoruz. Devlet eliyle yapılan teşviklerle yaygınlaşan alkol kullanma sorunu hala ciddi boyutlardadır. Aynı şekilde tütün alışkanlığının da uzun yıllar boyunca çok büyük imkanlara sahip uluslararası şirketler tarafından özendirildiği, o da ortadadır. Gazete ve televizyonlarından sinemasına kadar tüm medya endüstrisi, bu konuda etkili bir araç olarak kullanılmıştır. Uyuşturucu bağımlılığının ciddi boyutlarda olduğu geri kalmış ülkelerin kahir ekseriyetinin önemli yeraltı ve yerüstü zenginliklerine sahip olması, aslında hadisenin gerisindeki sebeplerle ilgili olarak bize fikir veriyor."
Gelişmiş ülkelerdeki uyuşturucu ve alkol sorununun sebeplerinin daha farklı olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye gibi orta gelişmişlikten, üst gelişmişlik grubuna geçme mücadelesi veren ülkelerdeki uyuşturucu ve alkol bağımlılığının yaygınlaşmasının gerisinde de ihmaller yanında farklı saiklerin olduğunu kaydetti.
Bağımlılığında artık çeşitlendiğini aktaran Erdoğan, sadece alkol ve tütün bağımlılığı değil, elektronik araçlardaki bağımlılığın çok daha büyük tehditleri oluşturduğunu söyledi.
CEP TELEFONU SAYISI 70 MİLYON
Bugün, 2 yaşındaki bir yavrunun, cep telefonuna bağımlı hale geldiğini, her şeyden koptuğunu, anne ve babasından kaçarak onunla meşgul olduğunu belirten Erdoğan, "Bu da ayrı bir tehdit. Buna karşı da neler yapabiliriz? Bunun üzerinde de ayrıca çalışmamız lazım. Bugün Türkiye'de satılmış cep telefonu sayısı 70 milyon civarında. Bizim nüfusumuz, 81 milyon. Bu, çok ciddi olumsuz sinyaller veriyor." dedi.
Terör örgütlerinin en önemli finansman kaynağının uyuşturucu ticareti ile alkol ve tütün ürünleri kaçakçılığı olmasının tesadüf olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bağımlılık yapan maddeler öyle tehlikelidir ki üreten de taşıyan da satan da bunların aynı zamanda tüketicisi olmaktan kurtulamaz. Dolayısıyla bağımlılık yapan ürünlere karşı verilen mücadele, aynı zamanda terörün kaynaklarını kurutmaya yönelik bir mücadeledir. Terörün olmadığı yerlerde de organize suç örgütleri, aynı işlevleri üstlenir. Bizim gözümüzde bunların hiçbirinin diğerinden farkı yoktur." ifadelerini kullandı.
ÇIKARMIŞLAR BİR ELEKTRİK SİGARA GARİP GARİP ŞEYLER
Erdoğan, Türkiye'nin son yıllarda terörle mücadelede katettiği mesafenin en önemli sonuçlarından birinin de ister transit, ister tüketime yönelik olsun uyuşturucu ticaretinin tüm çeşitlerine büyük darbeler vurması olduğunu söyledi.
Aynı şekilde alkol ve tütün ürünleri kaçakçılığında da ciddi azalmalar meydana geldiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Başarılarımız var, yok değil. Gayemiz kendimizi de diğer ülkeleri de bu büyük oyunun malzemesi ve hedefi olmaktan çıkarmaktır. Öyle tilkice hareket ediyorlar ki. Çıkarmışlar bir elektrik sigara, garip garip şeyler. 'Efendim bunda nikotin yok.' Ne var? 'Çok az nikotin var.' Bu ne biliyor musun? O dudak alışkanlığı denilen olay başladığı andan itibaren herkes bakacaksınız ki o sigara alışkanlığını adeta böyle yemek yer gibi yemeğe başlayacak. Çok geldiler bize, hala geliyorlar. 'Şu kadar yatırım yapacağız, 500 milyon dolarlık yatırım yapacağız. 1 milyar dolarlık yatırım yapacağız.' Biz de kendilerine alternatif teklifleri götürüyoruz. Siz bunu Türkiye'de değil de yurt dışına ihraç edebilecek misiniz? Bunu yapar mısınız? 'Hiç olmazsa yüzde 10'u burada olsun.' Mesele anlaşıldı. Sizin tezgahınız başka. Siz buradaki gençliği buna alıştırmak istiyorsunuz. Kusura bakma, biz buna müsaade etmiyoruz."
DÜNYA SESSİZ HİÇ PARİS'İ GÖRMÜYOR
Erdoğan, "Gezi olaylarında uluslararası medya sürekli Taksim'i gösterdi değil mi? Şu anda Paris'te terör eylemleri var, uluslararası medyada bir ses var mı, yok. Dünya sessiz, hiç Paris'i görmüyor. Niye görmüyorlar? Onların lekelenmesini istemiyorlar. İsteseniz de istemeseniz de dünya bunu takip ediyor." ifadelerini kullandı.
"Geçmişte veya bugün çok farklı inançlardan insanların yaşadığı coğrafyalarda terör görülmüş bir sorundur. Buna rağmen sadece Müslümanların böyle bir ithama, iftiraya maruz bırakılması küresel düzeyde terörle mücadelenin önündeki en büyük handikaptır." diyen Başkan Erdoğan, "Tüm dünyayı terörizm karşısında ilkeli ve sonuç almaya yönelik bir tutum etrafında buluşmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu.