BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,19
ALTIN 3.013,70
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan Berfin Özek kararına sert tepki gösterdi! Geçenlerde namussuz bir alçak...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da yapılan atama töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan aile kavramı ve kadına yönelik şiddette önemli mesajlar verdiği konuşmasında, yüzüne asit dökülen Berfin Özek örneğini vererek mahkeme kararına sert tepki gösterdi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde engelli vatandaşların ve devlet korumasından yararlanmış gençlerin kamuya atamasına ilişkin yapılan törende gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

2002'den bugüne kadar kamuya yerleştirdiklerimizin sayısı 29 bine ulaştı. Hiçbir zaman engelli kardeşlerimize duyarsız olmadık. Engellilere sahip çıkıyor, kendilerini en iyi geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. Devlet ve millet arasındaki ilişkiler tek parti döneminde, insanına tepeden bakan bir anlayış hakim oldu. Engelli memur sayısı bizden önceki döneme göre 10 kat artarak 56 bin 500'e ulaştı. 

Sosyal yardım bütçesini 55 milyar liraya çıkardık

Milli gelirimizi 3 kattan fazla yükseltirken tüm vatandaşlarımızı kucaklıyoruz. Yıllık bütçeyi 2 milyardan 55 milyar liraya çıkardık. Son 17 yılda tam 339 milyar liralık sosyal yardımda bulunduk. Sosyal yardımların payını yüzde 0,3'ten, 1,2 seviyesine yükselttik. 

Engellilerin yanı sıra kadınlara, çocuklara, dul ve yetimlere, şehit yakınlarına imkanlar sunduk. Engellilerimizin toplumsal hayatın her alanında olması için öncelikle erişebilirlik çok önemli. Bina girişi, toplu taşıma aracına kadar her alanda kolayca yaşayabileceği alanlara sahip olmalıdır. 

3 kişiye bir bilgisayar değil, hepsine bilgisayar vermeliyiz. Biz bunu başardık. Engelli ve yaşlılarımız için tüm hizmetlerin doğru tasarlanmasından geçiyor.

Belediyelerimiz başta olmak üzere sorumluluk sahibi her kurumun bu gerçeği kabul etmesi şarttır. Bunları yaşamış kardeşiniz olarak, belediyecilik yapmış olan biri olarak söylüyorum. Geldiğimde susuz bir İstanbul vardı. O konuyu çözdük. Çöp dağlarından geçilmeyen İstanbul vardı. Biz bunu kaldırdık. HABİTAT'ın ödül verdiği İstanbul oldu.

Solunumda hava kirliliği felaketti. Gazeteler maske dağıtıyordu. Hamdolsun bundan kurtulduk. 81 ili temiz hava ile karşı karşıya getirelim dedik, onu da başardık. Şimdi tüm ilçelere doğal gazı götürmek istiyoruz. Dün İstanbul'da Rusya ile yaptığımız anlaşma gereği TürkAkım projesini Karadeniz'den Kıyıköy'e geçirmek amaçlı projemizi hayata geçirdik. Doğal gaz bizim üzerimizden Avrupa'ya gidecek. 

2020 yılı için önemli çağrı

100 bin konut TOKİ ile inşa edeceğiz. Öyle konutlarımız var ki yangın çıksa itfaiye giremiyor. Bunları erişebilir hale getirmemiz lazım. 2020 yılını erişebilirlik yılı olmasında fayda görüyorum. Hayırlı olsun.  Ailesi olmayan çocuklara sahip çıkmayı doğru buluyorum. Sadece kamu görevlilerin gözetiminde çocuk yetiştirilmesi yeterli olmuyor. Yurt tipi binaları terk ederek aile yaşamı süreceği yeni ortamlara geçtik.

Devlet baba, devlet ana vatandaşlarımızın her zaman yakında

6 bine yakın koruyucu aile 7 bin 200'e yakın çocuğumuza sahip çıkıyor. Devlet gerektiğinde devlet baba gerektiğinde devlet baba. Anadolu demişiz. Devlet baba, devlet ana vatandaşlarımızın her zaman yakında. İnşallah önümüzdeki dönemde bu hizmetleri yaygın ve güçlü şekilde devam edeceğiz. 

Batı çöküyor neden aile diye bir kavram kalmamış

Batı çöküyor neden aile diye bir kavram kalmamış. Aile bizde de şimdi çöküyor. Neden 3 çocuk diyorum, çünkü güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Doğum noktasında kısırlaştırma politikası güttüler. Neden nüfusumuz azalsın diye. Nüfusumuz çoğalmalı ki ekonominin bel kemiği nüfustur. İnsan varsa para var, üretim var, tüketim var. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok. Aile kurumu dağıldığında nüfusta azalmaya başlıyor. Pek çok batı toplumu bir süre sonra yeryüzünden silinme ihtimali ile karşı karşıya. Türkiye de aynı tehditle yüzleşmiştir. Gençlerimiz evlenmiyor, rakam yukarı çıkıyor. Çoğu 30'u aşkın yaşta evleniyor ya da evde kalıyor. Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor. Medya aracılığıyla özendirilmeye çalışılıyor. Aile kurumlarını kurutmaya çalışan semboller bilinçli kurutulmaya çalışılırken, aile kurumu küçümseniyor.

Yni nesil okumak, duymaktan ziyade gözlemden etkileniyor

Aile içindeki değerlere sahip çıkmanın yücelten bir durum olduğunu anlatınız. Rabbimiz ne diyor nikahlanınız, çoğalınız, nikah dışı bizim değerlerimizde yok. Kıyamet gününde diğer topluluklara karşı ümmetimin çokluğu ile övüneceğim diyor. Yeni nesil okumak, duymaktan ziyade gözlemden etkileniyor. Biz ne kadar örnek aile hayatı sunarsak, çocuklara örnek olur. 

Hukuku eşittir kanun değildir

Geçenlerde bir namussuz bir alçak kızımızın yüzüne kezzap atıyor. Mahkeme 13 yıl ceza veriyor. Kızımızın gözü gidiyor. Kanunun en yüksek oranı bu. Şimdi diyorum ki ben de, bunu da bizim getirdiğimiz söyleniyor. Arkadaşlar diyorum, siz neden kanun diyerek bize böyle cevap yolunu buluyorsunuz. Ben hak, hukuk, adaletten bahsediyorum. Siz burada hakkı, hukuku ve adaleti arayacaksınız. Kendi kızının başına gelmiş olsa, kanunlara mı bakacaksın. Bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil, vicdanınızın sesine kulak verin. 

Kadına şiddet olgusu ile aile kurumuna saldıran bir oluşum meydana geldi. Türkiye'deki kadın cinayetleri vakası Avrupa'nın yarısı kadar. Dünya ortalamasının 3'te 1'i kadar.

BU FOTO GALERİYE BAKIN
ORC'nin seçim anketi gündeme oturdu! Erdoğan ve İmamoğlu rakip olsa oyları
Foto Galeri ORC'nin seçim anketi gündeme oturdu! Erdoğan ve İmamoğlu rakip olsa oyları Galeriye Gözat