Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
Abone olİNTERNETHABER.COM- AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan'ın gündeminde BDP'li vekillerin polislere yönelik şiddeti ve Libya'daki savaş vardı.
Erdoğan, hükümet olarak Libya'da ne yapmayacaklarını şu sözlerle Türkiye ve dünya kamuoyuna ilan etti: "Türkiye asla ve asla Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacaktır."
Sebahat Tuncel'in nevruz kutlamaları sırasında polise tokat atmasına ateş püsküren Erdoğan'ın hedefinde BDP'li vekil vardı: "Bu densizliğin hesabı hukuk çerçevesinde sorulacaktır." Erdoğan, iki gündür kamuoyunun konuştuğu bu olaya değinerek sözlerine başladı:
EN HAFİF TABİRİYLE DENSİZLİK
"Bizzat kendileri şiddete başvurmaya başladılar. Dokunulmazlığın arkasına sığınıp polise tokat atmak en hafif tabiriyle densizliktir.
HUKUK ÇERÇEVESİNDE HESAP SORULACAK
Bu olayla ilgili derhal hukuki sürecin başlatılmasını istiyoruz. Bu densizliğin hesabı hukuk çerçevesinde sorulacaktır. Benim Kürt kökenli vatandaşımın da kendisini temsil ettiği iddiasında olanların nasıl bir ruh hali içinde olduğunu görmesini istiyorum. Bunlar şiddetten, istismardan besleniyor. Ellerine taş alarak, polise tokat atarak, bizzat kendileri şiddet uyguluyor.
GENÇLERİ SOKAĞA DÖKMEK İSTEDİLER BAŞARAMADILAR
Gençleri sokağa dökmek istediler başaramadılar. Çocukların eline taş verdiler, kendi kirli emelleri için çocukları kullandılar, başarılı olamadılar. Şimdi iş başa düştü, kendileri şiddeti ele aldılar. Gereken yapılacaktır. Ben milletimize sağduyusundan dolayı teşekkür ediyorum."
Erdoğan Rusya'ya yaptığı ziyaretle ilgili bilgiler verdikten sonra kamuoyuna vize müjdesini verdi:
"Halkımızdan özür dilensin" |
Başbakan'ın böyle bir şey söylemesi karşısında şaşkın olduğunu ifade eden Tuncel, "Benim bu konuda söyleyecek bir şeyim yok, keşke Başbakan günlerdir bu halka karşı yapılan bu zulüm karşısında da bir şey söyleseydi. Günlerdir halka şiddet uygulanıyor. Hükümet, yargı, herkes şiddet uygulamaya karar vermiş" diye konuştu. CNN Türk'e bağlanan Tuncel, özür dileyecek misiniz sorusuna "Halkımızdan özür dilensin, Başbakan dahil ilçe emniyeti, Şırnak Emniyeti, Başbakan ve İçişleri Bakanı halkımızdan özür dilemelidir. Özür dilenmesi gereken nokta orasıdır. Oradaki memurla bir problemim yok, benimki kişisel bir öfkedir, olmaması gerekirdi ancak diğeri merkezi bir politikadır, devletin politikası sadece Kürt halkına değil, Türk halkına da zarar veriyor." diye cevap verdi. |
VİZESİZ SEYAHAT 17 NİSAN'DA BAŞLIYOR
"Geçtiğimiz hafta Rusya’da yaptığımız toplantı sonucunda ülkelerimiz arasında vize karşılıklı olarak kaldırıldı. 17 Nisan’dan itibaren iki ülke arasında vizesiz seyahat başlıyor."
Konuşmasına dünyadaki Türkiye sevgisini anlatarak devam eden Erdoğan, muhalefetin Libya eleştirilerine cevap verdi:
TÜRKİYE SEVGİSİ
"Komşu ülkelerin caddelerinde serbestçe dolaşmanın imkanı kalmadı. Dünyadaki Türkye sevgisini somutlaştırmak için söylüyorum. İnsanların gözlerindeki umut ışığıyla bizi selamladıklarını gördük. Bizi kibre gurura değil tam tersine sorumluluğumuzun idrakine sevk etmelidir. Türkiye'nin duruşu ağzımızdan çıkacak kelimeler dikkatle takip ediliyor.
BİZ BAKKAL DÜKKANI İŞLETMİYORUZ
Bizi artık gündemin peşine takılıp gidemeyiz. Temel ilkelerimiz belli. Barış adalet hukuk, hakkaniyet üzerine kuruludur. Mısır için sesini yükselten Başbakan neden Libya icin neden susuyor? Biz neyi nerede söyleyeceğimizi çok iyi biliriz. Biz bakkal dükkanı değil Türkiye'yi yönetiyoruz."
Libya'da hangi konularda taraf olduğunu da açıklayan Erdoğan, batı dünyasına eleştiriler yöneltti:
ADALETİN UZLAŞMANIN TARAFIYIZ
"Sesimizi de tepkimizi de belli üslup içinde dile getiriyoruz. Biz değişimin demokrasinin tarafındayız. Biz çatışmanın baskının şiddetin tarafında değil, hakkın adaletin uzmaşmanın tarafındayız. Guardian gazetesinin muhabiri tutuklanıyor Türkiye'nin devreye girmesiyle serbest bırakılıyor. Bunları görmemekte ısrar edenler kafalanını kuma gömmekten çıkarsınlar.
PETROL KARDEŞLİĞİ DEGİL
Libya ile ilişkimiz petrol ya da çıkar ilişkisi değildir. Libyalı kardeşlerimiz bunu çok iyi biliyor. Libya ilie temasımız vatandaşların can güvenliğinin yanında Libya'nın birlik beraberliğidir, bütünlüğüdür. Trablus'un da bingazi'nin de her bir ferdi bizim vatandaşımızdır."
ERDOĞAN LİBYA OPERASYONUYLA İLGİLİ NELER DEDİ? HANGİ ADAYLARI UTANMAMAZLIKLA SUÇLADI?
[PAGE]
Kaddafi'ye 1 Mart'ta onurlu bir şekilde çekilmesini istediklerini yineleyen Erdoğan, batılı liderlerle yaptıkları görüşmelerle ilgili bilgi verdi:
KADDAFİ'YE ONURLU ÇEKİL DEDİM
"Her iki kesimle diyalog halinde olduk. Diplomaside ilişki koparılmaz. Libya'da değişimin kansız gerçekleşmesi için kılı kırk yaran hassasiyet içinde olduk. Ne yazık ki bu başarılamadı. 500'e yakın vatandaşımız var. 25 bin vatandaşımızı tahliye ettik.
Dün akşam Obama ile görüştük. Önceki gün İngiltere ve Hollanda Başbakanı ile görüştüm. Cameron aradı. Libya konusunu yarım saat değerlendirdik. Kaddafi’ye 1 Mart ve sonrasında kendilerine onurlu bir şekilde çekilme taleplerimizi ilettik. Kaddafi'ye 1 Mart'ta onurlu bir şekilde çekilmelerini tavsiye ettik."
Erdoğan daha sonra Libya'ya yönelik askeri operasyonan duyduğu endişeleri dile getirdi:
ASKERİ OPERASYON KONUSUNDA ENDİŞELİYİZ
"Bizim hassasiyetimiz Libya'daki dönüşümün sorunsuz yaşanması için. Biz Libya kendi meselesini harici müdahalelerle değil kendisi çözsün istedik. Bizim Libya'ya müdahale, askeri operasyon konusundaki endişemiz haklıdır. Bu tür operasyonların hiçbir fayda sağlamadığını, ülkeleri ciddi bir biçimde zedelediğini gördük."
Erdoğan, merak edilen Libya kararlarını NATO yapılaçak toplantıda tutumlarını bildireceklerini belirterek, vekilleri bilgilendirmek için Meclis'te oturum istediklerini söyledi. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
PARİS TOPLANTISINI SORGULAYACAĞIZ
"Paris toplantısını elbette sorgulayacak elbette eleştireceğiz. Sadece insani yardım amaçlı operasyonun şemsiyesi BM olmalıdır. NATO’da yapılacak toplantıda tutumumuzu bildireceğiz, ardından da kamuoyunu bilgilendireceğiz. Toplantı dün yapılacaktı, bugüne ertelendi. Meclis’te vekilleri bilgilendirmek amacıyla bir oturum yapılmasını planlıyoruz. Dışişleri Bakanı da bilgi vermek amacıyla muhalefeti ziyaret edecek.
LİBYA HALKINA SİLAH DOĞRULTAN TARAF OLMAYACAĞIZ
Petrol ve çıkar amaçlı olarak algılanıyor olması bizim haklılığımız ortaya koymuştur. Türkiye asla ve asla Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacaktır. Operasyon meşru bir zeminde gitmelidir. Türkiye’nin politikası çok nettir, tavrı nettir. Sonuç getirecek çabalara da Türkiye her zaman destek olmaya da devam edecektir.
MUHALEFETTEN DESTEK İSTEDİ
Bölgedeki değişimin olumlu yönde seyretmesi için yopun gayret içindeyiz. Umuyorum ki sağlıklı bir zeminde ilerleriz.Gerek ben gerek Dışişleri Bakanı gayret içindeyiz. Herkes büyük bir hassasiyet içinde olmalı. Anamuhalefetiyle, muhalefetiyle, yazarıyla herkesin destek vermesini isterim. Türkiye tarihe bölgede not düşüyor. Herkesin bu anlayışla hareket etmesini rica ediyoruz."
Milletvekili Aday adaylarıyla ilgili konuşan Erdoğan, listedeki yerini beğenmeyenlere çok ağır sözlerle yüklendi:
3 HAFTA İÇİNDE ADAYLAR TESPİT EDİLECEK
"3 hafta içinde adaylarımızı tespit etmiş olacağız. Daha sonra YSK'ya sunacağız. 25-30 yaşlarında genci de Meclis'e sokmak, 30 bayan vekili onun çok daha üzerine çıkarmak hedefimiz olacak. AK Parti'mize ne denli katma değer sağlayacak bu çok önemli. Üçüncü kez aday olanlar son kez aday olacak. Partimizin tüzüğündeki ilkesidir. Bunu başardığımız anda siyasette yeni bir dönem başlayacaktır. Koltuklardan güç alan değil koltuklara güç katan siyaseti getirmiş olacağız.
ADAYLAR KOMİSYONLARDAN GEÇECEK
12 Komisyon var. Genel Başkan yardımlarından oluşuyor bu komisyonlar. Daha yakından aday adaylarını tanımak için arkadaşlar görüşecek. Sonra da düşüncelerini, kanaatlerini bir diğer komisyona verecek. 12 komisyon 6 komisyona düşecek. Tekrar aday adaylarından eleme ile yapılacak olan çalışma sırasında kamuoyu çalışmaları da yapılacak.
UTANMADAN SIKILMADAN GELDİLER
Ama ‘Yok. Ben vekillik yapmış adamım. İl Başkanlığı’nda çalışamam’ diyorsa olmaz. Önce kendimizi hesaba çekeceğiz. Tüm kriterleri gözeterek hiçbir şehrimizde vatandaşımızın ‘bende olsaydım bu ismi seçerdim’ diyeceği, Ak Parti ilkelerini benimsemiş, dürüst, çalışkan, donanımlı isimleri 3 hafta sonra açıklayacağız. İnşallah bu 6 bin aday arasında listelere giremeyen adaylar kırılıp, çekilmezler.
550 ile kişiyle sahada çalışacağız. Listeye bakıp da "aaa ben şuradayım" deyip çalışmayanlar oldu. Daha sonra seçimi kazandılar utanmadan sıkılmadan buraya geldiler. O tür tipler daha fazla durmadılar. Çekip gittiler. Aidiyet çok önemli bir konu."